İbâdetin en kıymetlisi, nefse uymamaktır. Ebû Zeri Gıfârî “radıyallahü anh”
Dilini tutmak, altın ve gümüşü tutmaktan daha zordur. Muhammed bin Vâsi “Rahmetullahi aleyh”
Ölüm gelmeden hesabınızı yapınız! Tevbe ediniz ki, affa kavuşasınız. Hacı Bayrâm-ı Velî “Rahmetullahi aleyh”
Yoksullara hizmet eden, şu üç şeyle mükâfatlandırılır: Tevazu, edep ve cömertlik. Ahmed bin Hadraveyh “Rahmetullahi aleyh”
Hz. Osman [radıyallahu anh] diyor ki: “En akıllı kişi, nefsine sahip olup kendini hesaba çeken, ölümden sonrası için amel eden ve kabir karanlığını dağıtmak için Allah Teâlâ’nın ihsan buyurduğu nurlardan bir nur edinendir.”
İlmiyle meşhur sahabilerden Abdullah b. Mesud [radıyallahu anh] şöyle diyor: “Bilmeyen kimseye öğrenmediği için bir kere yazıklar olsun! Bilip de bildiği ile amel etmeyene yedi defa yazıklar olsun!”
Hz. Ali [radıyallahu anh] şöyle buyurmuştur:
“Kuşkusuz nimetin artması şükre bağlıdır. Şükür arttıkça nimet de artar. Bu ikisi sanki aynı ipte yan yana durur. Kul şükretmeyi terk etmedikçe, Allah Teâlâ da nimetini artırmayı kesmez.”
İmam Gazâlî [kuddise sırruhû] şöyle der: “Sen nefsin kötü arzularını yener ve böylece ona üstün gelirsen sende ilim, marifet, hüner, iyilik, hikmet, güzel ahlâk ve saadetin tohumu olan dindarlık, Allah Teâlâ indinde sevaplar kazandıran güzel ameller doğmaya başlar.”
Lokman (aleyhisselâm) oğluna şu nasihatlerde bulunur: “Yavrucuğum! Allah’tan kork ve ona karşı gelmekten sakın. Kalbin günahlarla dolu olduğu halde, insanların sana ikram ve hürmet etmeleri için Allah’tan korkuyormuş gibi görünme!”
Büyük muhaddis İbn Hacer Askalânî [rahmetullahi aleyh] hikmet sahibi bir zatın şöyle dediğini nakleder: “İmanın alameti dörttür: Takva, hayâ, şükür, sabır.”
'Nefsim bana pranga, ilim silahım, günah hüsranım ve şeytan düşmanımdır! Asla onun isteklerine boyun eğmem!' Hâtim el-Esam [rahmetullahi aleyh]
“Hak Teâlâ’nın kitabı Kur’an-ı Kerim’i okuyarak, sana bildirdiği emir ve yasakları anlayıp tefekkür etmek ve bir de O’nu zikretmek seni Allah’a yaklaştırır. Böylece O’nun emirlerine sımsıkı yapışır yasakladıklarından da sakınırsın.” Ebu Abdurrahman Sülemî [kuddise sırruhû]
Helak Sebepleri
İbrahim Nehaî [rahmetullahi aleyh] şöyle diyor: “Sizden önce helak olanlar şu üç sebepten dolayı helak olmuşlardır: Boş ve faydasız konuşmak, fazla yemek ve çok uyumak.”
Tövbeye Devam
Ebu Abdurrahman Sülemî [kuddise sırruhû] sürekli tövbe halinde olmak gerektiğini söyleyip şöyle öğüt veriyor: “Tövbe etmeyi hatırlamak için, Allah’ın emirlerine karşı işlediğin günah ve isyanları devamlı hatırlayıp tefekkür et. Zira Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] devamlı tefekkür halinde, düşünceli ve mahzundu.”
İmam Rabbânî hazretleri [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur: “Peygamberlerin gönderilmesi, kitapların indirilmesi ve dinin emrettiği yükümlülüklerden maksat, kötülüğü emreden nefsin yönelişlerini ortadan kaldırmaktır. Nefsin arzularını kırmak da dinin hükümlerini yerine getirmeye bağlıdır.”
Her Yerde Zikrullah
Ebû Vai l Şakîk b. Seleme [rahmetullahi aleyh] şöyle diyor: "Çarşıda olsa bile kişinin kalbi Allah Teâlâ’yı zikretmeye devam ettiği müddetçe namazda sayılır. Şayet kalbiyle beraber dili de zikrederse (hayır konuşur, hayır söylerse) daha yüce bir zikir yapmış olur.”
Az Konuşmak
Kimsenin aleyhinde de konuşma. Belki duvarın ardında bir kulak veren vardır. Gönül, sırları saklayan bir kaledir. Dikkatli ol, kalenin kapısı açık kalmasın. Mum, dili yüzünden yanar. Arif bunu bilir, bu yüzden ağzı kapalıdır.”
Helâl Lokma
Süfyân-ı Sevrî hazreiıerne (ranmetullahi aleyh) biri gelerek namazı birinci safta kılmanın faziletinden sordu. Ona şu cevabı verdi: “Öncelikle yediğin ekmeği helalinden mi kazanıyorsun ona bak. Ondan sonra da namazını hangi safta kılmak istersen kıl."
İbrahim b. Edhem de [rahmetullahi aleyh] şöyle diyor: “Bir defasında namaz kılmaya üşenerek kalkan birini gördüm. Sonra anladım ki o kimsenin kazancı helalinden değil Helalinden yeseydi üşenmezdi."
Zor Olanı Tercih
Rebî' b. Huseym [rahmetullahi aleyh] hizmet etmek isteyenlere izin vermez, evini kendisi süpürür, temizlerdi. Bu hususta soranlara, “Ben nefsimin sıkıntı çekmesini seviyorum” derdi.
Zor ve Kolay
Nakledildiğine göre adamın biri Bâyezid-i Bistâmî hazretlerine [kuddise sırruhû] gelerek, “Allah yolunda karşılaştığın en zor şey nedir?" diye sordu. 0 da, “Bunu tarif etmek mümkün değil" dedi. “Peki, Allah yolunda karşılaştığın ve nefsine en kolay gelen şey nedir?” "Evet, bunu söyleyebilirim. Nefsimi Allah Teâlâ'ya itaat ve ibadetlerinden birine davet ettim. Ama gönülden icabet etmedi. Ben de onu tam bir sene isteklerinden menettim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder