İŞLERİNİ BİTİRMEK HATIRIMA GELDİ!
Selim Han İstanbul'a geldikten sonra Osmanlı donanmasının gerek adedini ve gerekse faaliyetlerini artırmak için harekete geçti. Zira o daha Dulkadır ülkesi zaptolunduğu sırada İstanbul'da büyük bir tersane yapımını lüzumlu görmüştü. Yine büyük alim Anadolu Kazaskeri Kemalpaşazade ile bir görüşmesinde: "Tersaneyi üç yüz adet yapmak isterim. Ta Hisar'dan Kağıthane'ye dek olmak gerektir. İnşaallah niyetim feth-i Efrenciye'dir (Avrupa)" demişti. Kemalpaşazade de padişaha: "Padişahım! Siz bir şehirde mukimsiniz ki anın velinimeti bahrdır ve bahr fetholmayınca ve gemi gelmeyince İstanbul mamur olmaz" diyerek karşılık vermiştir. İşte bu düşünce ile padişah Haliç'te evvelce Bizans tersanesi olarak kullanılan yerde ceddi Fatih'in inşa ettirmiş olduğu eski tersaneyi üç yüz kadar inşaat tezgahını (göz) ihtiva edecek şekilde Kağıthane'ye dek genişletmiştir. Bu tezgahlardan her birine elli bin Ya v ıız S ııltcın Selim Han 25'.J akçe harcanmıştır. Bu gözlerde yüz elli çekdiri yapılmasını emreden Selim Han, bunlar için Suriye ve Mısır'dan Arap kürekçiler getirilmesini de temin etmişti. 1 516 senesinde ikmal edilen bu donanma Cafer Kapudan'ın emrinde Mısır seferi sırasında Gazze ve Remle iskelelerine uğramış ve 22 Mayıs 1517'de İsken deriye önlerine varmıştı. Selim Han burada donanmayı teftiş etmiş ve Cafer Kapudan'dan gerekli bilgileri alarak memnun kalmıştı. İşte Mısır seferinden dönüşte Selim Han tekrar donanma ile ilgilenmeye başlamış, yapılan muazzam tersanede yeni gemilerin inşası için emirler vermişti. Selim Han'ın bu hazırlıkları öncelikle Venediklileri telaşlandırdı. Kıbrıs Adası' na ait vergiyi ödemekle birlikte her ihtimale karşı adayı tahkim ederek Avrupa'da müttefik arayışına giriştiler. Rodos Şövalyeleri Reisi Fabrice Carette de İstanbul'daki hazırlıkların kendilerine karşı yapıldığını kabul ederek Avrupa'da bulunan şövalyeleri adaya çağırmış ve bu suretle bir taarruza karşı tedbirleri almıştı. Papalık ise Avusturya, Fransa, İngiltere ve İspanya devletlerine birer kardinal göndermek suretiyle Osmanlılara karşı güç birliği yapmaya çalışıyor ve belki böylece Selim Han'ın Roma üzerine yürümesinin önüne geçmeye çalışıyordu. Selim Han'ın ne düşündüğünü ise Veziriazam Piri Mehmed Paşa ile geçen şu muhabere bir nebze ışık tutmaktaydı: Bir gece yarısı Piri Paşayı ani olarak huzuruna çağırmıştı. Piri Paşa endişeliydi. Zira Selim Han gayet huzursuzdu. Buyurdu ki: "Kafir ülkelerinde birtakım memleketler varmış, içlerinde büyük şehirler yüksek ve sağlam kaleler, denizlerde son derece mamur ve gönül çeker adalar olup onların kralları kafirlermiş. Kafirlere tahta oturup ülkeler zapt etmeleri, dünyada hükmedip, saltanat sürmeleri layık mıdır? İslam gayreti yok mudur! 2(ı() K ayı /Il: Haremeyn H i zmetinde Tiz onların işlerini bitirmek hatırıma geldi. Bu konuda düşünce ve tedbirin nedir? Ne yapmak gerekdir?" diye sordular. Piri Paşa: "Yüce emirleriniz üzere kadırgalar ve kalite gemiler tamamlanmak üzeredir. Padişahımın heman arzusu ne ise yerine gelir deyince paşaya övgüler yağdırıp: "Hemen emrediyorum. Gereği ne ise görüle !" demiştir.232
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder