Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

4 Mayıs 2021 Salı

OSMANLI TARİHİ 185 FATİH SULTAN MEHMED (Şair Fatih)


 

ŞAİ R FATİH

Fatih Sultan Mehmed, devrinin aynı zamanda kuvvetli bir şairidir. Şiirde mahlası Avni idi. Ancak bir padişah, böyle bir mahlas

kullanabilirdi. Zira yardım eden, arka çıkan, imdada yetişen gibi

ihtiva ettiği manalar düşünülürse bu mahlasın gereğini yerine getirmek oldukça zor olsa gerektir.

Aruzu, usta şairlerden farksız bir hakimiyetle kullanmış, şiirlerinde ince hissiyat ve düşüncelerini dile getirmiştir. Sehi Bey, Fatih

için: "Pek çok şiirleri vardır. Sözleri merdane, şiirleri aşıkane, nazmı

benzersizdir" demektedir. Şiirlerindeki ifadeleri açık ve üslubu

akıcıdır. Aruzu ustaca kullanan Fatih'in şiirlerinin ekserisi gazel

tarzındadır.291

Fatih'in şiirleri bir divan teşkil edecek sayıya varıyordu. Şiirlerinde sağlam bir İslam itikadı sezilmektedir. Kur'an, hadis, fıkıh

gibi ilimlerdeki vukufunu şiirlerine yansıtmıştır. Şiirlerinde zaman

zaman tasavvufun esasları görülür. Zikrettiği beşeri güzeller, bazen

Cemal-i Mutlak'a uzanan bir çizgide görüntü verirler.

Nihad Sami Banarlı Bey divan şiirini anlatırken: "Bunun için

yaratılışın izninden başka üstün bir kültüre sahip olmak gerekir.

Türk, Arap, Acem edebiyatlarını, İslam ilimlerini, İslam tefekkürünü,

tasavvufu, Şark-İslam mitolojisini bilmek; Aruz ve kafiye ilimlerini

öğrenerek fesahat ve belagatın inceliklerine vakıf olmak lazımdır.

Bunlardan başka astronomiden tıp bilgisine, matematikten kimyaya

kadar fen bilgilerini, şiiri onlarla besleyecek ve şiirde onların akislerini fark edecek kadar kavramış olmak lüzumu vardır" demektedir. 

318 K ayı II: Cihan Devleti

Görüldüğü gibi bütün bu ilimleri kullanarak yazılan şiirleri

anlamak için aynı ilimlerden az da olsa nasipdar olmak lazımdır.

Divan edebiyatının kaynaklarını dahi bilmeyen ilimden nasipsiz

kişiler bu şiirlerin zahiri manalarına bakarak Fatih hakkında yalan

yanlış yorumlar yapabilmektedirler.

292

Nitekim Fatih' in çok arzuladığı bir sevgiliye yazdığı şu beyitleri

Alnın kamerine yüzün ayına müşabih

Bunca göz ile görmedi bu çarh-ı mualla

"Yaratılalı şunca zaman olan bu yüksek gök kubbe altında, gelip

geçen bunca göz sahibi insanlar, senin kamer alnına ve ay yüzüne

benzeyen birini daha görmediler" derken Peygamber Efendimiz'i

methetmektedir.

Fatih gök kubbede ancak bir tane ay olması gibi sevgilinin de

dünyada bir tane olduğunu ifade ediyor. Beyitte gök kubbedeki

yıldızlar birer göz olarak düşünülüp karanlık gecede her birisinin ay

ile varlık kazandıkları ima ediliyor ki bu manzara cahiliye devrinde

Hazreti Peygamber'in zuhuru ve O'nunla yeni bir varlık kazanan

Ashab-ı Kiram mazmununu hatırlatır. Nitekim Hazret-i Peygamber

bir hadislerinde ''.Ashabım yıldızlar gibidir:' buyurmaktadır.

Ardından da (Ya Resulallah) Şu gök kubbe senin hasretini çektiğim gam bezminde, içtiğim acı kadehin içinde yalnızca bir su

kabarcığından ibarettir manasına şu beyti söylemektedir.

Şol cam ki nuş eylemişem bezm-i gamında

Bir sade hababıdır anın künbed-i hadra293

Fatih Sultan Mehmed şiirlerinde söylemek istediklerini fazla

muğlak bir hale getirmeden açık ve saydam ifadelerle dile getirir.

İster aşkı, ister tasavvufu ve dini temayülleri terennüm etsin hemen

her mısraı edebi anlayışından kaynaklanan yalın ifadesi ile kuvvet

bulur. Edebi sanatları da zaman zaman kullanmakla birlikte bunu

bir gaye edinmemiştir. Sanat endişesiyle şiir söylememiş, bu da

ifadelerine ayrı bir cazibe ve halavet kazandırmıştır. 

Fatih Sultan Mehmed Han 319

Bir gazelinde dünyaya gelişten maksadını anlatırken söz söylemekten muradının ne olduğunu da çok güzel bir ifadeyle sunmaktadır.

Bağda gül-ruhlarındır verd-i hamradan murad

Kametindir rasti serv-i dil-aradan murad

Aşk derdidir cihanda aşıka maksCtd olan

Vasl-ı dilberdir hemin bu dar-ı dünyadan murad

DCtd-ı ahımdır felekde ebr-i barandan garaz

Eşk-i çeşmimdir eşiğinde süreyyadan murad

Çün ecel sulh ettirir ahir niza'ı kaldırır

Pes nedir dünya için bu kuru gavgadan murad

Beyti bozarsın rakibi anma şi'rinde sakın

Avni dilber vasfıdır şi'r ü inşadan murad294

Açıklama:

Doğrusu gül bahçelerindeki kırmızı güllerden maksat, senin gül

yanakların; gönül süsleyen serviden murad da senin endamındır.

Cihanda aşıkın tek arzusu senin aşkının derdidir. Nitekim bu

dünya evinden murad da sevgiliye kavuşmak değil midir?

Göklerdeki yağmur bulutlarının sebebi benim ateşli ahlarımın

dumanıdır. Ülker yıldızından murad ise eşiğinde döktüğüm gözyaşlarımdır.

Mademki ecel gelince, herkesi sulh ettirip (musallada helallaştırıp) aradaki çekişmeye son verdirir. O halde dünya için bu kuru

kavga da ne oluyor.

Ey Avni herkes bilir ki şiir ve düzyazıdan maksat, sevgilinin

özelliklerini sayıp dökmektir. O halde sakın şiirde rakibin adını

anma ki sonra beyti bozarsın.

Aşık Çelebi, Fatih' in şairliğini överken, pek çok beytinin muasırları tarafından ezbere bilindiğini belirterek şu beyti misal olarak

gösterir. 

320 K ayı II: Cihan Devleti

Sakiya mey ver ki bir dem lale-zar elden gider

Erişir fasl-ı hazan bağ u bahar elden gider295

Fatih'in bu beytindeki saki ve mey kelimeleri divan edebiyatının

manaları cihetinden incelenirse, mürşidinden ilahi aşka dair marifetler sunmasını istediği, nasıl sonbahar gelip baharın güzellikleri

uçup giderse ölümün de lezzetlere son vereceği vurgulanmaktadır.

Fatih Sultan Mehmed şiirlerinde özellikle kulluk devleti üzerinde

durmakta ve Cenab-ı Hak'tan bu devletin kendisinden alınmaması

için adeta yalvarmaktadır. O her zaman ilahi aşkın cezbesine kapılmış Rabbi ile huzur bulmayı arzulayan aşık gibidir.

Zülfünün zencirine kul eyledin şahım beni

Kulluğundan kılmasın azad Allah'ım beni

***

Verseler mülk-i cihanın tac u tahtı devletin

Avni kuyun terkin etmez başına sultan olup296

Açıklaması: Bütün cihan mülkünün tacı ve tahtına hükmetme

şansını verip başına da Avni'yi sultan etseler; yine de senin mahalleni

bırakıp gitmez (Senin aşkını dünya sultanlığına değişmez).

Aşk ile viran eden gönlünü mamur istemez

Hatırın mahzun eden bir lahza mesrur istemez

Aşk nakdi bir hazinedir ana yokdur zeval

Malfk olan Avniya bir gence gencur istemez297

Açıklaması: Gönlünü aşk ile viran edenler bir daha onun mamur

olduğunu istemezler. Senin derdinle hatırını hüzünlere boğanlar bu

halden o kadar zevk alırlar ki artık bir an olsun şen şakrak olmayı

arzu etmezler.

Ey Avni aşk yok olmayan gerçek bir hazinedir. Ona sahip olan

kişi dünyada nice kıymetli hazinelere sahip bir hazinedar olmayı

dilemez. Aşk sultanı büyün dünya sultanlarından üstündür.

Kime yar alam cihan içinde yarim var iken

Kime kul alam o şah-ı tac-darım var iken 

Fatih Sul tan Mehmed Han

***

Kurtarmasın Allah beni bu derd-i hevadan

Derdin ile dil dağlamayan zevkini bilmez

Dindirmesin Allah gözümün yaşını zira

Aşkın ile kan ağlamayan zevkini bilmez298

321

Fatih, şu şiirinde de arı, duru ve sanatkarane bir tarzda ilahi

duygu ve düşüncelerini yansıtmaktadır.

İreli can kulağına senin aşkın nidasından

Olur Lebbeyk işi gökde tavaf eyler safasından

Seherde bülbüle sordum niçün feryat idersin sen

Niyaz eylerem Allah'a rakibün iftirasından

Mahallen halkı incidür beni bilmezliğe urup

Ne müşkildir cefa ermek kişiye aşinasından

Benim sen şah-ı meh-ruya kul olmak iledür fahrüm

Geda-yı dilber olmak yeğ cihanın her safasından

Nala oldu ise Avni cihan sultanları hani

Ki düştü üstüne saye senin destün hümasından



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder