Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

10 Nisan 2021 Cumartesi

OSMANLI TARİHİ 170 FATİH SULTAN MEHMED (Macaristan Yollarında)

 


MACARİSTAN YOLLARINDA 

Fatih Sultan Mehmed Boğdan'ı tahrip etmekte iken bu sırada Macar kralının Semendire üzerindeki emellerini öğrenerek Edirne'ye dönmüştü. Mihaloğlu Ali ve biraderi İskender beyler akıncıları ile Macaristan'ı ve Tuna üzerinde bulunan ülkeleri dolaşıyorlardı. Bu sırada Macar kralının büyük bir kuvvetle gelerek Tuna ve Sava nehirlerinin birleştikleri mahalde Tuna'nın sağ sahilinde iki ve sol sahilinde ise bir kale inşa ettirdiklerini görerek vaziyetten derhal padişahı haberdar ettiler. Fatih Sultan Mehmed kış mevsiminin gelmiş olmasına aldırmayarak Macar seferinin derhal başlamasını emretti. Macar kralının inşa ettirdiği kaleler ülkenin hudutlarının güven - liği açısından fevkalade önemliydi. Ağaçtan yapılan bu üç kalenin etrafına çok derin ve geniş hendekler açılmıştı. Tuna'dan açılan kanallarla bu hendekler su ile doldurulmuştu. Ayrıca Semendire 270 Kayı II: Cihan D e vleti hisarına yakın olması dolayısıyla burasını kuşatma altına almakta Macarların çok işine yarayacaktı. Kaleleri tamamlayan ve içerisine kafi miktarda kuvvet yerleştiren Macarlar kış mevsiminin gelmesi ile bölgeden çekildiler. 247 Oysa Mihaloğulları'ndan aldıkları haber üzerine Fatih Sultan Mehmed, sefer kararını vermiş bulunuyordu. Edirne'de ancak on iki gün kalan padişah bizzat ordusunun başında harekete geçti. Müthiş bir soğuk ortalığı kasıp kavuruyordu. Her yer kar ve buz ile kaplıydı. Fatih şiddetli soğuklara aldırmadan, bin türlü eziyet ve meşakkat içerisinde yirmi günlük seri bir yolculuktan sonra Macar kalelerine ulaştı. Fakat Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanı kışın şiddeti ile Tuna Nehri on dört karış kalınlığında don tutmuş bulunuyordu. Sanki nehir gazilerin geçmesi için baştan başa köprü olmuştu. Böylece asker rahatlıkla Tuna'yı aşıp kaleleri çevirdi. Kalelerin çevresindeki su dolu hendekler de buz tutmuştu. Attıkları top ve tüfeklerle gök kubbeyi dumana boğan gaziler donmuş hendekleri bir anda aşarak hisarlara tırmandılar. Tüfekliler düşmana göz açtırmamışlardı. Kısa bir sürede kalelerden ikisinin burçlarına Osmanlı sancakları dikildi. Müdafilerin çoğu daha büyük olan kalede toplandığından burası mukavemete devam ediyordu. Üçüncü gün Anadolu Beylerbeyi Davud Paşa kaleden darbezenle atılan bir taşla yaralandı. Çok üzülen Fatih derhal kalenin çevresine odunlar yığdırmaya başladı. Maksadı bunları barutla ateşlemek ve kaleyi muhafızları ile beraber mahvetmekti. Neticenin nereye varacağını anlayan muhafızlar taşıyabilecekleri eşyayı almak ve Belgrad'a gidebilmek suretiyle anlaşmak istediler. Şartları kabul edilince isteyenleri Belgrad'a doğru uzaklaştılar. Kalelerin içindeki eşyaları ve mühimmatı Semendire'ye naklettiren Fatih, kaleleri yıktırarak yerle bir ettirdi.248 Fatih Sul tan Mehmed Han 27 1 Bu suretle baharda Osmanlılarla Macarlar arasında başlama ihtimali olan savaşta Macarlara çok faydalı olacak hisarları Fatih tam zamanında ortadan kaldırmış bulunuyordu (1476 sonları). Bundan sonra 1 479 ve 1 480 yıllarında Osmanlı akınlarının Tuna'nın ötesinde Macar topraklarına amansız akınları devam etti. Ancak dönemi itibariyle Tunayı tabii sınır olarak kabul eden Fatih' in, Macaristan'ı zaptetmek üzere büyük bir savaşa yahut fethe girişmediği görülüyordu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder