OSMANOG LU'NUN AYAGINI ALDIM
Aldıkları galibiyet Akkoyunlular açısından fevkalade önemli idi. Zira Osmanlılar üzerinde müthiş bir moral çöküntüsü meydana getirmişlerdi. Murad Paşaya karşı o büyük zaferi kazanan Uzun Hasan'ın büyük oğlu Uğurlu Mehmed Bey derhal Osmanlı ordusunun asıl kısmına karşı harekete geçilmesini istedi ise de babasına dinletemedi. Uzun Hasan böylece belki de çok büyük bir fırsatı kaçırmış bulunuyordu. Turhan Bey oğlu Ömer Bey' in naklettiğine göre Uzun Hasan, Murad Paşayı bozguna uğratınca sevincinden büyük bir eğlence tertip ettirdi. Beylerini huzurunda toplayıp neşe ve sevinç içerisinde 244 K ayı II: Cihan Dev leti yiyip içmeye başladılar. Bir taraftan da artık Osmanlı padişahının kefenini biçiyorlardı. Bu konuşmalar sırasında şevke gelen Uzun Hasan, Ömer Bey'e dönerek: "Ömer Bey! Osmanoğlu'nun ayağın aldım ola mı? Zira Osmanlı ordusunun yüzü akı ve sıkışıp kaldığı esnada tek dayanağı Rumeli askeri idi. Hod anların işlerini bitirdim ve adlarını varlık yaprağından yitürdüm. Şimdengerü Rum tahtı benim ve kayserlik sarayı konağım olmak gerekir" demişti. Ömer Bey ise: "Han'ım Osmanlı askerinin deryasından bir katre almakla denizin köpürmesine ne kusur gelir. Gök kubbeden bir yıldız eksilmekle göğün saltanatına ne zarar olur! Padişahımızın benim gibi, Murad gibi yüz bin kulu vardır. Gücü, kuvveti, at ve askerin çokluğu o derece ziyadedir ki, devletli otağın kapısında olan kölelerinden birkaçı alınmağla ışıldayan gönül aynasına keder tozları nasıl kona! Ya namus ve şeref dolusuna nasıl söz dokuna! Bahtı Allah vergisi, devleti anadan doğma özüdür. Yolunda doğrulukla kul olan, zamanın derdinden başını kurtarır:' dedi. Uzun Hasan neşesini, sevincini yarıda bırakan bu sözleri işitince kızdı köpürdü. "Bak şu kişi elimizde tutsak iken neler söyler! Ağzı değirmeninde ne herzeler öğüdür. Derhal öldürülmelidir" derken Ömer Bey vaziyeti kurtarmak isteyerek: "Benim küstahça sözlerimden han hazretlerinin temiz gönüllerine keder tozları konmasın. Zira Osmanoğlu'nun hakkı üstümde çoktur. Hakkı unutmak asi olmakla birdir. Velinimetim hakkında hak söylesem acep değildir. Onu övenlerle bir ve dostum, sevgisinden de vazgeçemem. Amma gerçek budur ki padişahın seçkin askeri yere düşmüştür. Özengileriniz dibinde olmakla övünen şanlı beylere karşı durmaya güç yetirecek askeri kalmamıştır. Kalanı da bu sert vuruştan korkuya düşmüş, yüreği parçalanmış ve bu ürküntü ile direnme gücünü kaybetmiştir. Sertçe bir saldırışınıza Fatih Sul tan Mehmed Han 245 tahammülleri yoktur:' Ömer Bey' in bu gönül okşayan sözlerinden memnun kalan Uzun Hasan: "Beyler! Ömer Bey doğru söyler. Gerçekten de nimet hakkını unutmak hıyanet ve dine de ters düşmektir. Tuz ve ekmek hakkını bilir, emektar kul imiş, akıllı kişi imiş" dedi. 230 Fatih Sultan Mehmed ise, Has Murad Paşanın bozgunu ve Akkoyunlu kuvvetlerinin tekrar kaybolması üzerine Fırat boyunca yaptığı yürüyüşü terk ederek Bayburt'a doğru yönelmişti. Ancak altı gün yolculuk yaptığı halde Uzun Hasan kuvvetlerinden bir haber alamamıştı. Buna rağmen ordu bir baskın yememek için son derece dikkatli hareket ediyordu. Zira, Uzun Hasan'ın sık sık baskın yapacağı haberleri geliyor bu da ordunun sinir sistemlerini felce uğratıyordu. 11 Ağustos 1 473 Çarşamba günü Tercan civarında Üçağızlı denilen yere konulmuştu. Burası etrafı yüksek dağlarla çevrili, dar ve geçilmesi güç bir mevki idi. Hayvanların dahi yürüyecek hali kalmadığından istirahat verilmesi uygun görülmüştü. Öğle vakti bunaltıcı bir sıcakta dinlenmeye hazırlanan Osmanlılar aniden ordunun sağ cenahını tehdit eder vaziyette Otlukbeli denilen tepede bir kısım kuvvetler gördüler. Önce bunları ordunun ilerisinde giden akıncı kumandanı Mihaloğlu Ali Bey zannettiler ise de yanıldıklarını çabuk kavramışlardı. Bunlar Uzun Hasan'ın Gavur İshak komutasına verilmiş olan askerleri idi. Bu kuvvetlerin az gerisinde ise yine Otlukbeli sırtlarında Akkoyunlu ordusunun asıl kısmı muharebeye girmek üzere tertiplenmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder