Fâtıma bint-i Abdullah der ki: “Resûlullâh (s.a.v.)’ın doğumunda, yanında bulunmuştum. O gece, evde neye bak-sam nurlandığını, evin nurla dolduğunu görüyordum! Yıldızların, bana yaklaştığını, sarktığını görüyor (üzerime düşecekler!) diyordum. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), doğduğu sırada, Hz. Âmine, kendisinden Busrâ'daki develerin boyunlarını gösteren, yıldız şûlesi gibi parlak bir nurun çıktığını gördü. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) doğduktan sonra, gözlerini semâya diktiği görüldü. "Doğrusu, biz, bunun gibi bir çocuk görmedik!" dediler. Hayrette kaldılar.
İbn-i Abbas’tan rivâyet olunduğuna göre; Peygamberimiz, peygamber olarak gönderilmeden önce, Benî Nadr, Benî Kurayza ve Hayber Yahûdîieri, yanlarındaki kitaplarda, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sıfatlarını, hicret edeceği yerin Medîne olacağını öğrenmiş bulunuyorlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder