HZ. CÜVEYRİYE (R.HA.)
Hicretin 5. yılında Beni Mustalık kabilesi Medineye hücum etmek niyetindeydi, . Res^lullah (s.a.v.) Efendimiz bu hareketi yerinde bastırmak için Medineden hareket etti . Müslümanların geldiğini öğrenen düşman dağılmış , ancak bir kısmı harbe girmişti . Neticede düşmanlardan 10 kişi ölmüş , 600 esir alınmış , 2000 deve , 500 koyun ele geçirilmişti .
Kabile reisi Halis İbni Dırar'ın kızı olan Hz. Cüveyriye (r.ha.) esirler arasındaydı . Serbest bırakılması için fidye , kurtuluş akçesi vermesi gerekiyordu . Hz. Cüveyriye (r.ha.) fidye mukabilinde serbst bırakılmasını istiyordu . Fakat Hz. Cüveyriye (r.ha.)2nın parası yoktu . Bazı rivayetlere göre , o iane toplayarak bu parayı ödemek üzere Hz. Aişe (r.ha.) ile birlikte otururken Hz. Peygamber (s.a.v.)'e müracaat etmiş , Hz. Peygamberinde (s.a.v.) fidyeyi vererek Hz. Cüveyriye (r.ha.) serbest kalınca onun rızasıyla kendisiyle evlenmiştir .
Bu izdiva. Hz.Cüveyriyenin (r.ha.) kabilesi için çok hayırlı olmuştu . Hz.Cüveyriye (r.ha.) Hz.Peygamberin (s.a.v.) zevcesi olduktan sonra bütün müslümanlar "Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'e akrabalık bağları ile bağlı bir kabilenin fertleri nasıl esirimiz olur , Peygamberin akrabasını köle olarak tutmak doğru olmaz " demişler ve bütün esirleri serbest bırakmışlardır . Hz.Cüveyriye (r.ha.) ne bahtiyar birisidir ki , bir günde , esirken Hz. Peygamberin (s.a.v.) zevcesi oldu ve hemde kavminin esaretten kurtulmasına vesile oldu .
MUAZ BİN CEBEL (R.A.)'DEN OĞLUNA NASİHAT
Oğlum namaz kıldığında vedalaşan kimsenin namazı gibi kıl ve daha namaza dönemeyeceğini düşün . Oğlum bilki mümin kul önceden gönderdiği hasene ile sonraya bıraktığı hasene olmak üzere iki iyilik üzere ölür .
Ey Müslümanlar ! Sizler sıkıntıyla denendiniz , sabır gösterdiniz . Yakında genişlik bolluk fitnesi ile imtihan edileceksiniz . Sizin adınıza korktuğum fitnelerin en yamanı kadın fitnesidir . Altın ve gümüş bilezikler taktıkları , Şam'ın tülbent gibi ince dikişsiz giysileri ile Yemen'in süslü kumaşlarını giydiklerinde zengini yorarlar , fakire güç yetiremeyeceği şeyi teklif ederler .
BİTKİLER BİRBİRLERİYLE İLETİŞİM KURALAR MI ?
Çoğu insan bitkilerin tehlikeden kaçamaddıklarını , dolayısıyla düşmanlarına hemen teslim olduklarını zanneder . Ancak yapılan araştırmalar durumun hiçte zannedildiği gibi olmadığını göstermiştir . Tam tersine bitkilerde şaşırtıcı taktiklerle ve aralarında gizli bir dil kullanarak düşmanlarına karşı kendilerini korumaktadırlar
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)'İN YÜKSEK AHLAKI
İslamiyetin yayılması her bakımdan güzelliği ve fıtri bir din olmasındandır . İslamiyet kılıçla yayılmıştır diyenler , çok büyük insafsızlık etmektedirler . İslamiyet İslam Peygamberinin örnek ahlakı sayesinde yayılmıştır . Onun mübarek hayatı , güzel ahlakı , duyanları kendisine cezbediyordu . Ondaki yüksek insanlığa hayran kalanlar İslam nurunun cazibesine bir pervana gibi kendilerini verirlerdi . İslamiyet Resululluah (s.a.v.)'ın yüksek ve kutsi şahsiyeti Rabbani nüfuz ve tesiri sayesinde yayılmıştır . Resulullah (s.a.v.) "Ben ancak mekarimi ahlakı tamamlamak (güzel ahlakı ikmal etmek) için gönderildim" buyurdu .
Cenab-ı Hak bu kutsi vazifeyi ifa için onu seçmişti . Çünkü o en mütekamil bir beşerdi en kamil insandı . En güzel ahlak üzereydi . Bu husus Kurân-ı Kerim'in şehadeti ile sabittir . "Muhakkakki sen en yüksek bir ahlak üzeresin" (Kalem Suresi , 4 )
"Sizin için Allah'ın Resulünde uyulması gereken güzel misaller vardır "(Ahzab Suresi , 21 )
Ashabiyle oturup konuşur tatlı tatlı sohbet ederdi . Hatta onlarla şakalaşırdı . Gördüğü çocukları sever onları okşar küçükleri kucağına alırdı . Hür , köle , zengin , yoksul her kim olursa olsun bütün insanlar onun nazarında eşit idi . Harkesin hatırını gözetir gönlünü alırdı .
Medinenin kenar mahallelerindeki hastaları ziyaret ederdi . "Selamı yayın ki birbirinizi sevesiniz derdi" .Ashabına elini uzatıp musafaha yapar hal ve hatırlarını sorardı .
Birisi yanına gelecek olursa selam verip onun hacetini sorar dileğini öğrenirdi . Herkese tatlı söz söyler güler yüz gösterirdi . Dudaklarında daima tatlı bir tebessüm dolaşırdı .
Aile hayatında da pek geçimli hareket ederdi . Aile efradını hiç incitmez onları pek hoş tutardı . Evinde boş oturmazdı . Elbisesini temizler , papucunu yamar , koyununu kendi eiyle sağardı . Kendisine bir meşgale bulurdu .
Hazret-i Hatice (r.ha. ) ona "Ya Ebe'l-Kasım yorulma evde iş görecek kimsemiz var " dedikçe o sevgili zevcesinin bu iltifatından memnun kalır ve ona " Ya Hatice bu dünyada dört şeyden hiç hoşlanmam ; onlardan Allah (c.c.)'ıma sığınırım , korkaklık , cimrilik , tembellik , birde pislik "
Muhtac bir kimse görünce içi sızlardı . Onu kendi nefsine ve ehl-i ıyaline tercih ederdi . Her muhtacı gözetip her ihtiyacı karşılamaya çalıştığından evinde yığılmış , saklanmış , bir şey bulunmazdı isteyene verirdi . Evinde yoksa ödünç alıp verir muhtacları boş çevirmezdi . İrtihal ettiği zaman zırhı bir yahudide rehin olarak bulunuyordu .
Son derece tevazu sahibiydi . Hizmetkarıyla yemek yer , sohbet ederdi . Gelen misafirlerine kendisi hizmet ederdi . Habeş kralından bir heyet gelmişti . Onlara bizzat hizmet etmeye başladığını gören ashabına :" Bunlar bizim Ashab-ı Kiram'ımıza hizmet ettiler , ilk muhacirleri hoş karşıladılar . Ben onlara bunun karşılığını bizzat vermek isterim "buyurdular .
1 Ekim 2016 Cumartesi
HZ. CÜVEYRİYE (R.HA.)
Labels:
Allah (c.c.),
Ana Sayfa,
Dini Yazılar,
Hz. Muhammed(sav),
İslam,
İSLAMİ YAZILAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder