Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

18 Ağustos 2016 Perşembe

AKILLI KİŞİ

                                                       AKILLI KİŞİ
 Ashab-ı Kiramdan Ebû Zer (r.a.) Peygamber Efendimize (s.a.v.) sordu :"Ya Resulallah (s.a.v.) Hz. İbrahim (a.s.)'e inen sahifelerde neler vardı ?" Efendimiz (s.a.v.) buyurdular "Nasihatlar  ve Mevizeler vardı . Bu mevizelerden bir kısmı şöyledir .
Ey benim kulum ben sana hükümdarlık verdim . Maksadım halka zulmetmen değildir . Matlubum halkı zalimlerin elinden halas etmendir . Mazlumları bana el açtırma beddua ettirme . Çünkü kafir dahi olsa mazlumun duasını ben reddetmem . 
 Akıllı kişi vaktini dörde taksim etmelidir . Birinde Allah (c.c.)'a ibadet etmeli , birinde Allah (c.c.)'ın yarattıklarını tefekkür etmeli , birinde işlediklerinin muhasebesini yapmalı , birinde de helalinden kazanmalıdır ve yemelidir ki , Allah (c.c.)'a ibadet için kuvvet bulabilsin "



                                                       FİTNE

Huzeyfetü'l Yemânî (r.a.) şöyle buyurdular :
Fitne kalblere ârız olur . Ârız olan bu fitneyi benimseyen kalbte siyah bir nokta , benimsemeyen kalpte ise beyaz bir nokta belirir . Fitneye maruz kalıp kalmadığını öğrenmek isteyen kendini şöyle bir yoklasın . Daha önceleri helal gördüğünü haram veya haram gördüğünü helal görüyorsa kalbi fitneye uğramıştır .
 Akılları çelmede hâlis şarap bile fitne kadar müessir değildir



                                                       ÖFKEYLE KALKAN VEBAYLA OTURMUŞ
Mısır kraliçesi Dahummmunniş Hitit kralı II.Murşili'ye yazdığı mektupta kocası öldüğü için ülkesinin kralsız kaldığını ve kendisine bağlı halktan birisi ile evlenmesinin doğru olamayacağından II.Murşili'den oğullarından birini kendisine koca ve Mısır'a kral ve koca olarak göndermesini rica eder . Bu durumu haber alan muhalifler II.Murşilinin oğlunu yolda öldürürler . Oğlunun öcünü almak isteyen Hitit kralı Mısır ülkesinin sınır boylarına taarruz düzenlettirir veyüzlerce insanı esir alır . Esirlerle birlikte Hitit ülkesine vebada salgınıda gelir . Hastalık yayıldıkça yayılır ve Anadolu'da binlerce insan kırılır . Hitit ülkesinde pek az insan vebadan kurtulabilir .



                                                       RÜYALAR KAYDEDİLEBİLİR Mİ?

 hepimiz gördüğümüz rüyalardan etkileniriz . Kimi zaman etkisinde öyle kalırız ki başkalarınada anlatmak isteriz . Ancak hiçbir rüyamızı gördüğümüz gibi anlatamayız . Böyle zamanlarda belkide keşke rüyalarımızı kadetme imkanımız olsaydı diye düşünebiliriz . Acaba rüyaları kaydetmek mümkünm  müdür?
 Dr.Kleitman uykularını müşahade altında tuttuğu kimselerin rüyalarını EEG ( elektroensefalogranik) ve EKG ( elektrokardiagram) sını cihazlarla tesbite başladı . Bu çalışmaların sonucunda rüyanın varlığına delil olarak gösterdiği göz hareketlerine heyecana bağlı kalp atışlarını da ilave etmiş oldu .
 EEG'nin verdği sonuç oldukça dikkat çekiciydi . Rüyanın başladığı anadan itibaren ağır bir ahenk içinde devam eden uyku halini gösteren çizgiler ritmik bir hal alıyor , uyanıklık halindeki şekilleri ile cihazın kağıt şeridi üzerinde kaydoluyordu .
 Sekiz kişi üzerinde yapılan bu deneyler on gün devam etti . Her defasında elektronik cihazın kaydettiği eğri büğrü çizgiler dikkatle incelendi . Ve şu sonuca varıldı . Rüya uykunun %20'lik bir bölümünü teşkil etmektedir Bu durumda 8 saat uyuyan bir insanın uykusunun ilk saati ağır ve rüyasız geçmektedir . Bundan sonraki on dakika içinde rüya görülmekte ve sonra yine 1,5 saat sürecek ağır uyku devresi başlamaktadır . Sonra 20 dk.lık bir rüya ve yine 1,5 saatlik ağır uyku . Uykunun bundan sonraki kısmında ise 30 dk.lık bir rüya faslı daha vardır . Nihayet yine uyku ve onuda uyanma takip eder .



                                                        EĞİTİM VE TERBİYE
 Tatil ve eğitim kampında bulunan küçük çocuğa annesinden bir kutu kurabiye gelmişti . Çocuk kurabiyelerin bir kısmını yedi , kalanını ise yatğının altına koydu . Ertesi gün öğle yemeğinden sonra kalan kurabiyeyi yemek için odasına gitti . Ancak kurabiyeleri yerinde bulamadı . Bunun üzerine çocuk kamp öğretmenine gitti ve olanları anlattı . Öğretmen durumu araştıracağını kurabiyeleri kimin aldığını bulduktan sonra gerekeni yapacağını söyledi. Birkaç saat sonra öğretmen kendi aralarında oynayan çocukların yanına gidip kurabiyeleri çalınan çocuğu yanına çağırdı ve" Billy , kurabiyeleri kimin aldığını öğrendim . Ona bir ders vermeme yardım edebilir misin?" Çocuk şaşkınlık içerinde " Şey , tabi ama onu cezalandırmayacak mısınız ?" diye sordu . "hayır eğer böyle yaparsam o bundan alınır ve senden hep nefret eder "dedi . " Annene telefon et sana bir kutu kurabiye daha göndersin" Çocuk denileni yaptı ve 1-2 gün sonra kurabiyeler geldi . Öğretmen çocuğa şöyle dedi " O çocuk şimdi göl kenarında . Oraya git ve kurabiyelerini onunla paylaş" . "Ama o bir hırsız , kurabiyelerimi çaldı ." "Biliyorum ama neler olacakları görmen için bunu yapmalısın ." Yarım saat kadar sonra iki çocuk göl kenarında dostça yürüyorlardı . Kurabiyeleri aşıran çocuk çakısını ona hediye etmek istemiş ama Billy kabul etmemişti ."Evet çakın çok güzel ama sende kalsın .Sana verdiğim 4-5 kurabiyenin ne önemi var ki !"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder