
Kadir , şerf , takdir ve darlık manalarına gelir . "Bu geceye büyük ve şerfli olduğu için bu isim verilmiştir"denilmiştir . Sure-i Celilede geçen "kadr" kelimesi asıl manası darlık olup meleklerin inmesiyle yeryüzü daraldığı için bu isim verilmiştir .
Melekler alem-i emri göremez ve seyredemez . Görmeye çok mereaklıdırlar . Ancak leyle-i Kadir'de letaifini füyüzat-ı ilahyye ile nurlandıran müminlerin kalbinden hazreti mevlanın zatının , sıfatının , esmasının ve efalinin envarını seyretmek için yeryüzüne inerler .
Rivayet olunduğuna göre :Cenab-ı Hak Peygamber Efendimize (s.a.v.) daha önceki ümmetlerin ömürlerinin uzunluğu ve amellerinin çokluğunu haber verir . Rasulullah (s.a.v.) ümmetinin kısacık ömürlerinde bu amelleri yapmaya fırsat bulamayacakları için Cenab-ı Hak2ka yalvarır . Bunun üzerine şu ayrt-i Celileler nazil olur .
"Muhakkak ki : Biz onu Kadir gecesinde indirdik . Kadir gecesinin ne olduğunu sana ne bildirdi? Kadir gecesi , bin aydan daha hayırlıdır . Onda melekler ve ruh , Rablerinin izni ile herbir emrden iniverir . O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir selamettir"(Kadir Suresi Meali Ömer Nasuhi Bilmen)
İbn-i Abbas (r.a.) rivayet ediyorlar :"Kadir gecesi olduğu zaman Ceneb-ı Hak Cebrail (a.s.)'a yeryüzüne inmesini emreder . Cebrail (a.s.) Sidre-i Müntehada bulunan yetmiş bin melek ile beraber nurdan halka oldukları halde Mescid-i Haramda , Mescid-i Nebi'de , Beyt-i Makdis'de , ve Tûr-i Sînâ'da toplanırlar . Cebrail (a.s.) bir ara Ka'be-i Muazzamanın üzerine yeşil kanatlarını açar. Bundan sonra melekler yer yüzüne dağılırlar . Namaz kılarken veya zikir yaparken buldukları her mü'minin yanına gelerek ona selâm verip , musâfaha yaparlar . Duâlarına âmin derler . Ümmet-i Muhammed'in tamamı için Cenâb-ı Hak'tan mağfiret
talebinde bulunur ve onlar için fecir doğuncaya kadar istiğfar ederler ." (Tahâret'ül Kulub)
TARİHTE İLGİNÇ OLAYLAR
MUMYALAMA NASIL YAPILIRDI

Mumyalama şöylede yapılabilir :
Cesede fazla miktarda Sedir yağı zerk edilir . İç organlar çıkarılmaz . Enjeksiyonlar makattan yapılır . Ölü yetmiş gün boyunca Bikarbonat , klorid ve Sodyum sulfat karışımı olan natronda gömülü tutulur . Yetmiş günlük süreçte sedir yağı tüm iç organları eritmiştir . Sıvı hale gelen iç organlar makattan boşaltılır . Etlerde erimiş olduğundan ceset bir deri bir kemik haline gelmiştir .
21. sülale zamanında ölünün derisi altına bazı maddeler zerk edilme uygulaması vardı . Böylece cesedin taze görünmesi sağlanıyordu . Aradan yüzlerce yıl geçsede ceset taze görünümünü bu sayede koruyordu . 22. sülale zamanında ölünün oyulan gözlerinin yerine kıymetli taşlar veya cam parçaları takılmış ayrıca yüze yüzlerce yıl yumuşaklığını koruyacak kimyasal işlemler yapılmıştır.
OKUMADAN GEÇME
Grip sadece sıkıntı veren bir hastalıkmıdır ?

nedenden dolayı hastanelere yatıyor ve 20000 civarında ölüme sebep oluyor . Demek ki grib hastalığını hafife almamak gerek
Hayvanlardan insanlara kan nakli yapılabilir mi ?

Nasıl olsa etrafımızda pek çok hayvan başı boş bir şekilde dolaşmakta .
El-cevab , HAYIR çünkü insan ile hayvan DNA 'sı maalesef uymuyor .(uysa kim bilir ne olurdu , mahallenin kedisi , köpeği artık siz düşünün , büyük baş hayvan sahiplerini mesela , adam dağda kan bankası sahibi , yürüyen banka ) Ama teknolojinin ilerlemesiyle beraber ne olur bilinmez .
Evrenin Yaşı Kaçtır ?

Şemsiyelerin Çoğunun Rengi Niçin Siyahtır

Şemsiyeler yüzyıllar boyu hep güneşten korunmak için kullnıldı . Bugün bile bazı Afrika kabilelerinde şefinarkasında yürüyen bir şemsiye taşıyıcısı görülmektedir . Hatta İngilizce!deki şemsiye anlamındaki "umbrella" kelimesi latice gölge anlamına gelen "umbra" kelimesinden türetilmiştir .
M.Ö. 1200 yıllarına gelince şemsiye Mısırlılarda biraz dini bir anlam kazandı . Gökyüzünün tanrının vücudundan yapılmış dünyayı koruyan bir şemsiye olduğuna inanıyorlardı ve başlarının üzerinde taşıdıkları şemsiye yüksek ahlak sembolü idi .
Romalılar şemsiye kültürünü Mısırlılardan aldılar ama onu hep kadısı bir sembol olarak gördüler ve erkekler tarafından hiç kullanılmadı . Yağlı kağıttan yapılan şemsiyelerin yağmuruda geçirmediği görülünce kadınlar tarafından yağmurdada kullanılmaya başlandı . Artık antik tiyatrolarda yağmurda kadınlar şemsiyeler altında rahat rahat otururken erkekler sırıl sıklam ıslanıyorlardı .
Avrupada şemsiyelerin yaygın olarak kullanılmasına 1700'lü yıllarda başlanmıştır . Bu yıllarda şemsiyelerin yünlü kumaşlarının üstü bir çeşit yağ ile sıvanıyordu . Bu yağ kumaşa su geçirmez bir özellik kazandırıyor , ve siyah bir renk veriyordu . Siyah renkli bu şemsiyeler erkekler tarafındanda benimsendi ve güneş için olan beyaz şemsiye kadınların , yağmur için olan siyah şemsiyeler erkeklerin vazgeçilmez aksesuarları oldu . Bir çeşit yağ ile sıvanan siyah şemsiyeler gerçekten yağmuru hiç geçirmiyorlardı ama ömürleride pek uzun sürmüyordu . Zamanla daha kaliteli şemsiyeler üretildi , ancak siyahrenk su geçirmezliğin bir garantisiymiş gibi algılanmaya devam etti .
Çözüm Üretin

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder