Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

30 Ekim 2016 Pazar

HUCCETÜL İSLAM İMAM GAZÂLİ (R.H.)


 Asıl adı Ebû Hamid Muhammed , 1058'de İran 'ın Tus (bugünkü Meşhed) şehrinin gazal köyünde doğdu . Kuvvetli bir öğrenim görerek yetişti . Meşhur devlet adamı Nizamülmülkün ilim meclisinde kendini gösterdi . Selçuklu Hükümdarlarının ve Abbasi halifelerinin saygısını kazandı . Devrin en büyük hükümdarı Sultan Sencer onu tahtına oturtur ve karşısına geçerek dinler sayısız ikramda bulunurdu .
 Cürcan , Nişabur , Bağdad , Şam  , Kudüs , İskenderiye , Mekke ve Medine gibi büyük İslam şehirlerinde bulundu . İlim öğrenerek eserler yazarak vaaz ve nasihatler ederek halkı aydınlattı . İslama ve insanlığa büyük hizmetler yaptı . İlim ve fzilet üstünlüğü ile aleme örnek oldu . Üçyüzbin hadis-i şerifi râvîleriyle birlikte ezberlediği için Huccetul İslam (İslam'ın delili ünvanını aldı . Yazdığı kitaplar , 55 yıllık ömrüne bölününce her güne 18 sayfa düşer .
 Avrupalılar ortaçağın karanlığında dünyayı tepsi gibi düz zannederken o dünyanın yuvarlak olduğunu delilleri ile ispatladı . Eserlerinin çoğu batı dillerine çevrilerek insanlığın istifadesine sunuldu.
 Bir gün yakınlarına "Bana yeni bir elbise alın getirin . Padişahın huzuruna çıkmak istiyorum " dedi . O gün yalnız ve neşeli olduğu ve ruhunu teslim ettiği görüldü .
 Şeyh Ebû Hasan Şâzeli (r.h.) bildirir "Resûlullah (s.a.v.) 'i rüyamda gördüm . Musa (a.s.) ve İsa (a.s.)'a İmam Gazalî (r.h.) ile övündü ve Sizin ümmetinizdende böyle alim var mı ? " buyurdu  Onlar "yok " dediler .

 
 Meşhur doktor Falcon son nefesindeyken etrafında toplanan meslektaşlarına ve talebelerine :
-Ölümüme üzülmeyin , arkamda üç tane büyük hekim bırakıyorum
 Deyince baş ucundaki doktorlar heyecanla kulak kesilirler . Falcon sayar :
 Su , hareket , perhiz .


 Aziz Mahmud Hüdai (k.s.) bir gün arkadaşlarıyla birlikte kırlara gezmeye çıkar . Bütün dervişler şeyhlerine sunmak üzere birer demet çiçek toplarlar . Aziz mahmud Hüdai (k.s.) ise elinde sapı kırık tek bir çiçekle Üftâde(k.s.) Hazretlerinin huzuruna gelir . Üftâde (k.s.) hazretleri "Oğlum bütün arkadaşların demet demet çiçek getirdiler . Siz bize sadece sapı kırık bir çiçeğimi layık gördünüz "der . Aziz Mahmud Hüdâyi (k.s.) şöyle cevap verir "Efendim ne takdim eylesem azdır . Fakat hangi çiçeği koprmak istedimse Allah (c.c.)'ı zikir ve tesbih ettiğini işiterek elimi çekmeye mecbur oldum . Ancak bu çiçek sapı kırıldığı için zikretmiyordu . Bende onu getirdim " der.

 Zeyd ibn-i Erkam (r.a.) anlatıyor . Bir gazada idim Abdullah ibn-i Übeyy(r.a.)'i işittim . "Rasûlullah (s.a.v.)'ın yanındakilere nafaka vermeyin . Onlara olan maddi ve manevi desteğinizi kesin . " diye müslümanlar arasına tefrika sokmaya çalışıyordu . Duyduklarımı Rasûlallah (s.a.v.)'a haber verdim . O da her iki tarafı dinlemek üzere huzuruna çağırdı . Münafıklar inkar edip yalan söylediler . Peygamber Efendimizde (s.a.v.) zahirlerine bakarak onların lehine hüküm verdi . Ben yalancı durumuna düştüm . O günler hayatımın en kederli günleriydi . Bir gün Rasûlallah (s.a.v.) beni huzuruna çağırarak "Ya Zeyd Allah (c.c.) Teâla seni tasdik onları ise tekzîb etti " deyip nazil olan Sûre-i Celîleyi tilavet ettiler .
 Hıyanetleri ortaya çıkan o münafıklara : " gelin Rasûlallah sizin için istiğfar ediversin , diye söylendiği vakit ,başlarını çevirdiler , kafa tuttular . Ve gördün ki onlar kibir taslayarak , yüz çevirip yan çiziyorlardı ." (Sûre-i Münâfikun , 5 )

 Müteahhit dursun inşaat işlerinden çok zengin olmuştu , ama sağlığınıda kaybetmişti . Çaresiz bir doktora gitti . Bir muayeneden geçmek istedi . Doktor muayenesini bitirdikten sonra konuştu :
-Karnın su topluyor , kanında demir fazlalığı var , adalelerin kireçlenmiş , böbreklerinde de taş ve kum var .
 Dursun rahat bir nefes alır ve :
 -Desenize doktor bey beton gibiyim


 Tevbenin şartlarının en önemlisi hak sahiplerine hakkını ödemektir . Kullar ve Allah (c.c.) Teâla kul hakları için helalleşmek gerekir . Gıbet edilen bir kimseden münasip bir lisanla af dilemek gibi . Hak sahiplerine haklarıı ödemek helal ettirmek mirası layıkıyla sahibine vermek gerekir . Miras meşru ölçülerde taksim edilmezse vebali vardır . Kul hakkı ortaya çıkar . Allah (c.c.) Yeâla'nın hakları içinde ilahi emirler yapılmamış kazaya bırakılmış ise bunları yerine getirmek gerekir . Üç sene namaz kılınmadıysa üç senelik namazı kaza etmek gibi . Kul hakkını eda etmek ve ilahi emirlere yönelik kazaları yerine getirmek o günahlara keffaret olur .


 Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle dua edilmesini tavsiye ederdi , "Allah (c.c.)'ım helal olan nimetlerle yetinmemi , haramlardan uzak durmamı nasip eyle . Lütuf ve kereminle beni senden başkasına muhtac eyleme " (Hâkim)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder