KIRK HADİS 23

 "Kur’an okuyun! Çünkü Kur’an, kıyamet gününde dostuna (okuyucusuna) şefaatçi olacaktır…" (İbn Hanbel, Müsned, V, 255)

"Allah yolunda şehit olmak, sonra diriltilip tekrar şehit olmak yine diriltilip tekrar şehit olmak isterdim." (Buhârî, Îmân, 26)

"...Sayma ve sayarak verme! Yoksa Allah da sana sayarak verir." (Nesâî, Zekât, 62)

"Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan namazını (teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1)

"İyilik, gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir. Kötülük ise insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.” (Dârimî, Büyû’, 2)

"Rabbin, kuluna en yakın olduğu vakit gecenin son yarısıdır. Eğer o vakitte Allah’ı zikredenlerden olabilirsen ol!" (Tirmizî, Daavât, 118)

 "...Bir insan, kardeşine yardım ettiği sürece Allah da ona yardım eder..." (Müslim, Zikir, 38)

"Kim Kur’an’ı öğrenip başkalarına öğretir ve ondaki emirlerle amel ederse, ben onu cennete sevk eden ve cenneti ona gösteren kılavuz olurum." (Müslim, Vasiyyet, 14)

"Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, o da onlardandır." (Ebû Dâvûd, Libâs, 4)

"Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları affolunur." (Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 3)

"Şüphesiz her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennem ateşinden) azat edilenler vardır. Bu (azat etme işlemi Ramazan’da) her gece olur." (İbn Mâce, Sıyâm, 2)

"Allah, zekâtı ancak mallarınızın kalan kısmını temizlemek için farz kıldı." (Ebû Dâvûd, Zekât, 32)

"Allah’ım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et!" (Ebû Dâvûd, Vitir, 26)

"Kim Allah rızası için bir mescit yaparsa/yaptırırsa Allah da onun için cennette benzeri bir (ev) yapar." (Müslim, Zühd,44)

"Allah’ın sözünün diğer sözlere üstünlüğü, Allah’ın, yarattıklarına olan üstünlüğü gibidir." (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 25)

"Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlaka uygun biçimde davran!" (Tirmizî, Birr, 55)

"Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." (Buhârî, Ezân, 30)

 "Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ederse komşusuna iyilik etsin!" (Müslim, Îmân, 77)

 "Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır." (Tirmizî, Birr, 33)

 "Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiydir (Kur’an-ı Kerim’dir)..." (Buhârî, İ’tisâm, 1)

Size bir şeyi yasakladığım zaman ondan kaçının. Bir şey emrettiğim zaman gücünüzün yettiği ölçüde onu yerine getirin. (Buhârî, İ’tisâm, 2)

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “(Kızım) Fâtıma cennet kadınlarının efendisidir.” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve seilem) buyurdular: "Muhakkak mü’min, (insanlar ile) ülfet eder (iyi geçinir) ve kendisiyle de iyi geçinilir. Ülfet etmeyen ve kendisiyle ülfet olunmayan kimsede hayır yoktur.” (Hâkim, el-Müstedrek)

Muâz bin Cebel (radıyallâhü anh)’den rivâyet olundu: “Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), kendisini Yemen’e gönderirken: “Yâ Resûlallâh! Bana bir tavsiyede bulunun” dedi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: "Dîninde ihlash olursan, az amel sana kâfî gelir.” (Hâkim, el-Müstedrek)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular “Bir güne yetiştiği hâlde onu tamamlayamayan, yannı beklediği hâlde ona ulaşamayan nice kimseler vardır.” (Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular “Allâhü Teâlâ’ya yemin olsun ki muhakkak ben onların (insanların) Allâhü Teâlâ’yı en iyi bileni ve ondan en çok korkanıyım.” (Müttefekun aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kış mevsimi mü’minin bahandır. Gündüzleri kısa olur oruç tutar, geceleri uzun olur (teheccüd ve zikirle) ihyâ eder.” (Beyhakî, Şuabü’l-îmân)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Mü'minin kendisini zelil düşürmesi lâyık değildir." (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular “Çocuklarınıza ikramda bulunun ve (onlann) terbiyelerini güzel yapın.” (Sünen-i İbn-i Mâce)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: "Ana ve babasına iyilik yapana müjdeler olsun ki Allâhü Teâlâ onun ömrünü artınr (onu berekete, geniş maişete nâil kılar).” (Hâkim, el-Müstedrek)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: "Rab olarak AUâh’ı, din olarak İslâm'ı ve peygamber olarak Muhammedi kabul edip razı olan, îmâmn lezzetini tatmıştır." (Sahîh-i Müslim)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Duyduğu her şeyi söylemesi, kişiye günah olarak yeter.” (Sahîh-i Müslim)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: "Muhakkak namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.” (Taberânî, el-Mu'cemü’l-Kebîr)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: "Her şeyin bir cilâsı vardır. Kalplerin cilâsı da Allâh’ı zikretmektir.” (et-Terğîb ve’t-Terhîb)

Resûiullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Dört yerde semâ kapıları açılır ve yapılan duâ kabul olunur: İki ordu karşı karşıya geldiği zaman, yağmur yağarken, namaz için kâmet getirilirken ve Ka'be-i Muazzama ilk görüldüğü an.” (Feyzü’l-Kadîr)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey Ebû Hüreyre, (ilm-i) ferâizi öğreniniz ve onu (insanlara) öğretiniz. Çünkü o, ilmin yansıdır.

Bu ilim (ehemmiyet verilmediği için) unutulacaktır. Ümmetimden ilk çıkanlıp kaldınlacak ilim budur.” (Sünen-i İbn-i Mâce)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve seliem) buyurdular: "Horozun ötmesi namazı, kanatlarım çırpması da secde ve rükû’u (gibi)dir.” (Suyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “...Hiç ölmeyeceğini zanneden kimse gibi (dünya için) çalış.

Yarın öleceğinden korkan kimse gibi de (dünyadan) sakın (âhiretin için çalış).” (Beyhakî, Şuabü’l-îmân)

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Gece içinde bir ân var ki, her hangi bir Müslüman o âna denk getirip Allah’tan bir hayır isterse, Allah o kulun istediğini muhakkak verir. O ân her gecede vardır.” (Müsned-i Ahmed)

 "Ben dünyada ve ahirette Meryem oğlu İsa’ya insanların en yakın olanıyım. Peygamberler, ataları bir, anneleri ayrı kardeştirler. Dinleri ise tektir." (Buhârî, Enbiyâ, 48)