Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

20 Haziran 2023 Salı

KIRK HADİS 19

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kalbinde Kur’ân-ı Kerîm’den bir şey bulunmayan kimse, harap olmuş ev gibidir.” (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İsraf ve cimrilik etmeksizin ailenize harcamış olduğunuz şey, Allah yolunda harcanmıştır.” (İbn-i Mübârek, ez-Zühd ve’r-Rekâik)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim, günde yüz defa ‘Sübhânallâhi ve bihamdihî’ derse -deniz köpüğü kadar da olsa- günahları dökülür (affolunur).” (İmâm Mâlik, Muvatta’)

Ashâb-ı Kirâm, “Yâ Resûlallâh, kula verilen en hayırlı şey nedir?” diye suâl ettiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Güzel ahlâktır.” buyurdular. (Sünen-i İbn-i Mâce)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kişinin hayatta ve sıhhatli iken bir dirhem sadaka vermesi, onun için, ölmek üzere iken yüz dirhem sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” (Sahîh-i İbn-i Hibbân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Oruç tutun ki sıhhat bulasınız.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ, sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza itibar etmez. Ancak sizin kalplerinize ve amellerinize itibar eder.” (Sahîh-i Müslim)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her kim Allah yolunda (sırf Allah rızâsı için) bir gün oruç tutarsa Allâhü Teâlâ, onun vücudunu yetmiş yıl(lık mesafe) Cehennem’den uzaklaştırır.” (Sahîh-i Buhârî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Sizin en hayırlınız, kendisinden hayır ve iyilik umulan ve şerrinden de emin olunan kimsedir. En şerliniz de kendisinden hayır umulmayan ve şerrinden de emin olunmayan kimsedir.” (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İlmi olan kimse (onu öğreterek), ilminden tasaddukta bulunsun. Malı olan kimse de (zekât ve sadaka vererek) malından tasaddukta bulunsun.” (Kenzü’l-Ummâl)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim (bir mümine) zarar verirse, Allâhü Teâlâ da o kimseye zarar verir, kim de (bir mümine) meşakkat verirse, Allâhü Teâlâ da ona meşakkat verir.” (Sünen-i Ebû Dâvûd)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “…Ramazan ayın(da günahlar)dan sakınınız. Çünkü bu ayda iyilikler(in sevabı), diğer aylarda olmadığı kadar katlanır. Günahlar da böyledir.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’s-Sağîr)

Resûlullah (s.a.v.) buyurdular: “Muhakkak Allâhü Tebârake ve Teâlâ, Ramazan orucunu size farz kıldı. Ben de gecelerinde kıyamı (terâvihi) size sünnet kıldım. Kim inanarak ve karşılığını yalnız Allah’tan bekleyerek bu ayın orucunu tutar, geceleri de (terâvih, teheccüd kılarak) kâim olursa, annesinin onu dünyaya getirdiği günkü gibi günahlarından temizlenir.” (Sünen-i Nesâî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kullar, Ramazan ayında ne (kadar sevap ve fazilet) olduğunu bilselerdi, ümmetim, senenin tamamının Ramazan olmasını temenni ederdi.” (Müsned-i Ebû Ya’la)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir kişinin din ve dünya işlerinde güvenilir olması, kendisine saadet (bahtiyarlık) olarak yeter.” (Kenzü’l-Ummâl)

Hazret-i Ali radıyallâhü anh’den rivayet olundu, buyurdular ki: “Riyâ ve süm‘a (yani insanlar görsünler ve işitsinler) kastı ile yaptığın infâk var ya, işte o, Şeytan’ın nasibidir.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ey insanlar! Amellerinizi Allah Azze ve Celle için ihlâslı yapınız. Zira Allâhü Teâlâ ancak kendisi için ihlâsla yapılan amelleri kabul eder.” (Sünen-i Dârekutnî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak kul, bir günah işlediği vakit, kalbine siyah bir nokta konulur. Eğer (bu günahı) terk edip istiğfar ve tevbe ederse kalbi o noktadan temizlenir. Tekrar günaha dönerse o noktalar artar da nihâyet kalbini kaplar.” (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kaderi inkâr eden, muhakkak Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’e indirileni (Kur’ân-ı Kerîm’i) yalanlamış, inkâr etmiş olur.” (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir kimsenin, Allah yolunda bir safta bulunması, Allah indinde (başka) bir kimsenin altmış sene ibadetinden daha faziletlidir.” (Hâkim, el-Müstedrek)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Müttakî olan (Allah’tan korkup ona itaat eden) kimse için zenginlikte bir mahzur yoktur. Sıhhat ise müttakî olanlar için zenginlikten de hayırlıdır. Kalbin huzurlu olması da (Allâhü Teâlâ’nın ihsan ettiği) nimetlerdendir.” (Sünen-i İbn-i Mâce)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “En büyük günahlardan birisi de bir kişinin, Müslüman bir kimsenin namusuna haksız yere dil uzatmasıdır.” (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Bir kulun bedeni Allah korkusuyla ürperdiği zaman, kuru ağacın yapraklarının döküldüğü gibi o kimsenin günahları da dökülür.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim, Allâhü Teâlâ’nın verdiği az rızka razı olursa (kanaat ederse), Allâhü Teâlâ da onun az (nâfile) ameline razı olur.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim bir kavmin kalabalığını çoğaltırsa (adetlerini arttırırsa) o kimse onlardandır. Her kim de bir kavmin ameline razı olursa, o ameli işleyen kimselere (sevabında yahut günahında) ortak olur.” (Kastalânî, İrşâdü’s-Sârî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Biriniz öldüğü zaman, kıyameti kopmuş demektir. Öyleyse Allâhü Teâlâ’ya, onu görüyormuşsunuz gibi ibadet edin ve her an ona istiğfârda bulunun.” (Kenzü’l-Ummâl)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kabir azâbı haktır, (vardır). Buna inanmayan kimse azâp olunur.” (Kenzü’l-Ummâl)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesi olduğu zaman, gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun.” (Sünen-i İbn-i Mâce)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ, Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesinde (rahmetiyle) tecellî eder. Şirk koşanlar ve (müminlere) düşmanlık yapanlar hariç, bütün kullarının günahlarını mağfiret eder.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Cenazeyi süratlice (lâkin koşmadan) naklediniz. Eğer bu cenaze, sâlih bir kimse ise (onun hâli) hayırdır; onu (bir an önce hayra) ulaştırmış olursunuz. Eğer bu cenaze, iyi bir kişi değilse, (onun bu hâli de) bir şerdir; (bir an evvel) omuzlarınızdan atmış olursunuz.” (Sahîh-i Buhârî)

Resûlullah (s.a.v.) (yere) bir çizgi çizdi ve “Bu, insandır.” buyurdu. Sonra onun yanına bir çizgi daha çizerek, “Bu da ecelidir.” buyurdu. Ondan daha uzağa başka bir çizgi çizdi ve şöyle buyurdu: “Bu da emelidir. İşte insan bu hâlde iken (yani emeline kavuşamadan) ona daha yakın olan (eceli ansızın) geliverir.” (İbnü’l-Esîr, Câmiu’l-Usûl)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak kabir, ya Cennet bahçelerinden bir bahçe veya Cehennem çukurlarından bir çukurdur.” (Sünen-i Tirmizî)

Selmân-ı Fârisî’den (r.a.) şöyle rivâyet olundu: Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduklarını işittim: “(Allah yolunda) bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ayı (gündüzünü) oruçlu ve gecesini ibadetle geçirmekten daha hayırlıdır.” (Sahîh-i Müslim)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Ey Ebû Rezîn) zikir ehlinin meclislerine devam et ve yalnız kaldığın zaman gücün yettiği kadar Allâhü Teâlâ’nın zikri ile lisânını hareket ettir. Allah için sev ve Allah için buğz et.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Bu (Şâban ayı) Receb ile Ramazan ayları arasında insanların kendisinden gaflet ettikleri bir aydır. Bu ay, amellerin, âlemlerin Rabb’ine arz edildiği bir aydır. Ben, amellerimin oruçlu iken arz edilmesini severim.” (Müsned-i Ahmed)

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e “Ramazan ayı orucundan sonra en faziletli oruç hangisidir?’ diye suâl olundu. Peygamberimiz (s.a.v.) ‘Ramazan ayına tâzim için Şâban ayında tutulan oruçtur.” buyurdular. (Sünen-i Tirmizî)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her bir dua, Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem’e ve onun âline salevât getirilmedikçe semadan (Allâh’ın kabulünden) uzaktır.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak sadaka, sahibinin kabirdeki harâretini (sıkıntı ve azâbını) söndürür. Ve şüphesiz ki mümin, kıyamet gününde sadakasının gölgesinde gölgelenecektir.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Müslüman bir kimse abdest aldığı zaman günahları; kulağından, gözünden, ellerinden ve ayaklarından dökülüp gider. Bu kimse (abdestten sonra) otursa (namaz kılmasa bile), bağışlanmış olarak oturmuş olur.” (Müsned-i Ahmed)

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak yeryüzündeki (hakîkî) âlimlerin hâli, karada ve denizde gece karanlığında kendisiyle yol bulunan, gökyüzündeki yıldızların hâli gibidir.” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder