Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

17 Temmuz 2022 Pazar

PEYGAMBERİMİZİN (s.a.v.) EŞSİZ AHLAKI

 


PEYGAMBERİMİZİN (s.a.v.) EŞSİZ AHLAKI

Fahr-I Kâinat (s.a.v.) Efendimizin irtihallerinden iki gün evveldi. Bir taraflarından amcaları Hz. Abbâdm oğlu Fadl, diğer taraflarından Hz. Ali (r.anhüm) tutmuş, bitkin bir halde Mescid e gelmişti. Sîmâlarında, kelimelerle tasviri kabil olmayan bir tebessüm dalgası dolaşıyordu. Ağır ağır minbere çıktılar... Ve mübârek yüzlerini cemaate dönerek:

“Ey Müslümanları buyurdu. Şayet birinize karşı fena bir muame­lede bulunmuşsam, onun karşılığını kabûle âmâdeyim (hazırım).

Kime vurduysam, işte sırtım, gelsin vursun.

Kimin bende alacağı varsa, işte malım, gelsin hakkını alsın.”

Ashaptan bir zât, üç dirhem alacağı olduğunu söyledi. Çünkü bu üç dirhemi, Resûlüllah (s.a.v.)’ın emri üzerine bir fakire sadaka vermişti. Bu para derhal kendisine ödendi.

Tarih, böyle bir manzarayı ne görmüş, ne de kaydetmiştir. O, iki ci­han güneşi, âlemlere rahmet, âhir zaman nebisi Efendimiz (s.a.v.), bu derece mütevâzi' ve bu mertebe büyüktü. Ebedî âleme de öyle göçüyordu. Nitekim-Rabb’imiz de Kurân-ı Kerim’de öbür âlemi ve orada kimlerin ebedî saâdete kavuşacağını beyan buyururken, âde­ta onun, ümmete en güzel örnek olan bu eşsiz ahlâkını tasvir ederek şöyle buyuruyordu:

"İşte âhlret yurdu I Biz onu, yeryüzünde tahakküm dâvâsın- da olmayan, fesat peşinde koşmayan (böbürlenmeyi ve bozgun­culuğu arzulamayan) kimselere veririz. En güzel âkıbet, takvâ sahlplerlnlndlr."(S. Kasas, 83)

Rabb’imiz (c.c.), müttakîler zümresine cümlemizi ilhâk eylesin.

Amin... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder