Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

17 Temmuz 2022 Pazar

İNCİL

 


İNCİL

İncil, Hz. îsâ’yş indirilen İlâhî kitabın adıdır. Kitâbımız Kur’an’da gerek Isâ aleyhisselâm ve gerekse IncıTle alâ­kalı geniş bilgiler bulunmaktadır. Hatta Hıristiyanlar’ın de­ğişikliğe uğrattıkları yerler de açıklanmıştır.

Allah Teâlâ onların sapma noktalarını şöyle haber veriyor:

“Andolsun kİ ‘Allah, kesinlikle Meryem’in oğlu Me- sîh’dir’ diyenler kâfir olmuşlardır. Halbuki îsâ şöyle de- misti: ‘Ey Isrâiloğulları! Rabb’lm ve Rabb'inlz olan Allah’a kulluk ediniz. Hiç şüphe yok kİ Allâh’a ortak koşana, Allah cenneti haram kılmıştır. Onun varacağı yer (cehennem) ateş(ldlr). Zâlimlerin hiçbir yardımcıları da yoktur. Şüp­hesiz, ‘Allah, üçün üçüncüsüdür’ deyip (Allâh’a Meryem ve Isâ’yı da ortak edenler) kâfir olmuşlardır. Halbuki bir tek llah’tan başka İlah yoktur." (S. Mâide, 72-73)

Bir taraftan da Kur’ân-ı Kerim, Yahûdi âlimleri ile Hıris­tiyan râhiplerinin menfaat temin etmek için nasıl da hak- hukuk tanımadıklarını, Allah yolunda gidenlere engel ol­duklarını da şöyle bildirmektedir: "Ey îman edenler! Haki­katen haham ve papazlardan birçoğu, İnsanların mal­larını haksızlıkla yiyorlar ve (onları) Allah’ın yolundan çeviriyorlar." (Ş. Tevbe, 34)

Hazret-i îsâ İbrânîce konuştuğu için, İncil de onun ko­nuştuğu dil ile gelmiştir. Ancak bugün İbrânîce bir İncil yoktur. Hıristiyanlar’ın ellerinde Ahd-i Cedîd adıyla anılan ve sekiz kişi tarafından yazılmış değişik risâleler bulun­maktadır. Bunlardan dört tanesi İncil diye isimlendiriliyor. Bunlar da Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’ya isnâd edi­liyor. Kendi aralarında tenâkuzlarla dolu olan bu nüsha­ların, nerede ve ne zaman yazıldıkları da Hıristiyanlar ara­sında uzun süre münâkaşa mevzuu olmuştur.

Hz. îsâ’dan 325 yıl sonra İznik’te toplanan bir konsülde, bin’den fazla iştirakçinin hazırladığı pek çok İncil nüshaları içinden, yukarıda ismi geçen dört tanesini resmî nüsha ola­rak kçtbul etmişlerdir. Bugün Ahd-i Cedîd adını alan bu kjtap, dört Incil ile bir kısım mektuplardan meydana gelmiştir. Incil ve Tevrât’ın bu şekilde asıl nüshalarından mahrum oluşu ve ana noktalarda vahiyden uzaklaşması, Yahûdi ve Hıristiyan din adamlarının görüş ve yorumlarına ağırlık kazandırmıştır. Hâl böyle olunca, tabiî olarak cemiyet ve' milletlerin ihtiyaç­larına cevap verebilme hususiyetlerini de kaybetmişlerdir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder