Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

17 Temmuz 2022 Pazar

CİNLERİN VARLIĞI

 


CİNLERİN VARLIĞI

Cinler de melekler gibi latîf varlıklardır, gözle görülmez­ler. Var oldukları ise Kitap ve sünnetle sâbittir.

Yaratılışları itibariyle çeşitli şekillere girmeye elverişlidirler. Zor işleri yapabilme istidadına sahiptirler. Nitekim Süleyman aleyhisselâm, Belkıs'm tahtını Yemen’den Kudüs’e getirtmek isteyince, İfrit isimli cin şöyle demişti: "Daha sen yerinden kalkmadan ben sana onu getiririm. Benim herhalde buna yetecek gücüm var." (S. Nemi, 39) Ancak daha sonra bu tahtı, Allâh’ın velî kullarından Âsaf bin Berhiyâ, göz açıp ka­payıncaya kadar getirmiştir. Bu vaziyet âyet-i kerimede şöyle beyan edilir: “Nezdinde kitaptan bir ilim bulunan kimse, ‘Ben onu sana, göz açıp kapayıncaya kadar getiririm’ de­di." (S. Sebe’, 40) Ayrıca Süleyman (a.s.) cinleri, ağır ve güç işlerde de çalıştırmıştır. (S. Sebe’, 12-13)

Cinler, ateşten yaratılmış akıllı varlıklardır. Erkek ve dişi olanları vardır. Evlenirler, çoğalırlar, yerler içerler. Yaşlanır ve ecelleri gelince onlar da ölürler. İnsanlar gibi cinler de Allâh’ın îman edin emri ve îmandan sonra da bunun gereği olan mü* kellefiyetlerle muhataptırlar. Yeryüzünde bulunurlar, içlerinde mü’min olanları da kâfir olanları da vardır. Kendilerine pey­gamberler gönderilmiştir. Nitekim bir âyet-i celilede şöyle bu- . yorulmuştur: "Ey cin ve İnsan topluluğu! İçinizden size, âyetlerimi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınıza dâ­ir sizi uyaran peygamberler gelmedi mİ?" (S. En'âm, 130)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz Ukaz panayırına giderken Nahle’de sabah namazını kıldırmış, bu esnada bir grup cin gelip Kur’an dinlemiş ve îman etmiştir. Ve yine Abdul­lah ibnü Mes'ûd fr.a./un naklettiğine göre, bir ge'ce Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz aralarından kaybolmuştu. Şehir dışındaki vâdilerde aranmasına rağmen bulunamamıştı. Sabah olunca Hlra cihetinden geldiğini gördüler. Resûlüllah (s.a.v.) vaziyeti şöyle açıkladı: "Bana cinlerden bir dâvetçl geldi. Onunla beraber gittim. Onlara Kur’an okudum." (Kurtubî, el-Câmi' li-Ahkâmi'l-Kur'ân, Beyrut, 196712/2)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder