Soğuk kış aylarına girdiğimiz bu dönemlerde yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklanan enfeksiyonlar sıklıkla görülür. Beslenmede bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardım etmesi için yeterli miktarda protein almaya, antioksidan vitamin ve mineraller yönünden zengin beslenmeye özen gösterilmelidir. Antioksidanlardan zengin olan ve C ve E vitamini içeren besinler sıkça tüketilmelidir. Limon, portakal, mandalina, biber, maydanoz, kivi ve greyfurt bol miktarda C vitamini; zeytinyağı, badem, ceviz ve fındık gibi kuruyemişler de E vitamininden zengin besin maddeleridir. Sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta karoten de bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar. Beta karoten en fazla havuç, ıspanak ve domateste vardır. Vücut için vitaminler kadar önemli diğer bir grup ise minerallerdir. Özellikle selenyum, çinko, demir ve bakır en iyi antioksidan etki gösteren minerallerdir. Bu mineraller en fazla balık, ceviz, fındık, badem, kuru meyveler, pekmez, kırmızı et, zeytinyağı, fındık yağında bulunmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemi için yararlı olan hücrelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için günde 2-2,5 litre su içilmelidir.Omega 3 balıkta bolca bulunan yağ asitleri ve proteinli gıdalarla alınan arginin amino asidi, bağışıklık sistemi için önemli besin kaynaklarıdır. İçeriğindeki bileşenlerle bağışıklığa büyük katkıları olan bir diğer besin ise zencefil. Zencefil rendeleyerek salatalarda, çorbalarda ve çayda tüketilebilir.
Probiyotikler de genelde yoğurt, kefir ve peynirde bulunur. Sağlıklı bağırsaklar sağlam bir immün sisteminin temelini oluşturur. Yapılan birçok çalışmada probiyotiklerin immün sistemini desteklediği ve özellikle soğuk algınlığına bağlı ishallerin önlenmesinde etkili oldukları kanıtlandı. Savunmaya yönelik beslenme planlıyorsa yağ ve kolesterol tüketimi, protein alımı ve diyet lifi de en az alınan besinlerin çeşitliliği kadar önemlidir. Bu noktada yağlı ve kızartılmış etlerden ve fazla miktarda şeker tüketiminden de kaçınmak gerekir. Araştırmalar, 100 gram şeker içeren bir içeceğin 2 saat içinde bağışıklık işlevlerini yarı yarıya düşürdü Aynı zamanda daha az hareket edilen bu dönemlerde ağırlık kontrolünü sağlamak adına şeker, fazla miktarda yağ, hamur işi besinleri kısıtlamakta fayda var. Aynı zamanda kahvaltıda demirden zengin yumurta ve ara öğünlerde taze ve kuru meyve, ceviz, fındık, badem, süt, yoğurt, kefir tüketerek metabolizma daha canlı tutulabilirğünü ve bu durumun 5 güne kadar sürdüğünü göstermektedir. Bu bakımdan beslenmede mutlaka kefir ve yoğurt bulunmalıdır. Aynı zamanda daha az hareket edilen bu dönemlerde ağırlık kontrolünü sağlamak adına şeker, fazla miktarda yağ, hamur işi besinleri kısıtlamakta fayda var. Aynı zamanda kahvaltıda demirden zengin yumurta ve ara öğünlerde taze ve kuru meyve, ceviz, fındık, badem, süt, yoğurt, kefir tüketerek metabolizma daha canlı tutulabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder