Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

7 Eylül 2021 Salı

OSMANLI TARİHİ SORU-CEVAP 2

İLK FETİHLER
SORU : Osman bey babasından sonra nasıl bir siyaset sürdürdü
CEVAP : Babasının siyasetini devam ettirdi. Komşu Bizans tekfurlarıyla iyi geçinmeye gayret gösteriyordu. Yazın yaylaya çıkacaklarında yine eskisi gibi eşyalarını Bilecik tekfuruna bırakıyor, kış mevsiminin yaklaşması ile tekrar
Söğüte dönerken Bilecik tekfuruna bol bol hediyeler vermeyi ihmal etmiyordu
SORU : Bilecik, Yarhisar ve Harmankaya tekfurlarının dostluklarına mukabil hangi tekfur Türk düşmanlığıyla şöhret kazanmıştı. 
CEVAP : İnegöl tekfuru Aya Nikola 
SORU : Aya Nikola ne yapıyordu
CEVAP : Nikola, Türklerin yaylaya çıkış ve dönüşlerinde yollarını keserek haraç istiyor, bu sebeple aralarında sık sık çarpışmalar oluyordu. 
SORU : Onun bu saldırgan tutumunu devam ettirmesi üzerine Osman Bey babasının silah arkadaşları Akça Koca ve Abdurrahman Gazi ile kendi akran ve arkadaşları olan Konur, Turgut ve Aykut Alplerle durumu müzakere etti. Neticede neye karar verildi.
CEVAP : İnegöl'ün fethine 
SORU : İnegöl tekfuru ne yaptı
CEVAP : Osman Bey'in üzerine geldiğini haber alarak Ermeni derbendinde kuvvetleriyle pusuya yattı. Osman Bey yetmiş kadar silahlı adamıyla boğaza girdiğinde Aya Nikola ve adamlarının saldırısına maruz kaldı. Vuruşma şiddetli ve kanlı bir şekilde cereyan etti. Türkler tekfurun adamlarını kaçırmaya muvaffak olurlarken savaşta Osman'ın kardeşi Saru Yatı'nın oğlu Bayhoca şehit düştü
 İnegöle çok yakın Kulacahisar'ı ani bir gece baskınıyla ele geçirdi.
Nikola,komşusu Karacahisar tekfuru ile anlaştı. 
Osman Gazi yapılan savaşı kazanmasına rağmen bu defa da kardeşi Saru Yatı'yı kaybetti. 
Osman Gazi Karacahisar'ı zapt ettikten sonra kardeşinin oğlu Aktimur'u, esir alınan tekfur da dahil olmak üzere nice ganimetlerle Selçuklu sultanı Sultan 2. Gıyaseddin Mesud gönderdi.

Osman Gazi 1292'de Sakarya vadisine yöneldi. Dostu Harmankaya hakimi Köse Mihal'in öncülüğünde gerçekleştirilen harekata Samsa Çavuş da aşiret kuvvetleriyle iştirak etti. Böylece daha da güçlenen Osman Bey Sorkun, Göynük ve Taraklı Yenicesi'ni kolaylıkla fethetti. Bu son fetih hareketini yedi senelik bir istirahat devresi takip etti. 
Bu devrede Osmanlı beyliğinde Müslim, gayrimüslim her ırk ve dinden insanın hiçbir zulme, gadre uğramaksızın huzur dolu bir hayat sürmeleri Osman Gazi'nin namını dört tarafa yaymıştır. 

Zira Osman Gazi iyilik ve ihsanda Müslim, gayrimüslim gözetmez; herkese yardımcı olmaya çalışırdı. İyilik gördüğü kimselere sonuna kadar vefa duyguları içinde bulunurdu. Fetihler devam ederken gazilerden bir kısmı onu Bilecik üzerine yürümeye teşvik ettiklerinde:
"Biz bu raya garip geldik. Bunlar bizi hoşça tutup iyi komşuluk ettiler. Biz dahi onların hakkına riayet edip, mümkün olduğunca iyilik ederiz" diye cevap vermiş, hak ve hukuku en ince detayına kadar düşündüğünü göstermiştir. Yine yaylaya çıkarken ve dönerken Bilecik tekfuruna pek çok hediyeler götürür, eşyalarını ona emanet ederdi.
Ayrıca dar zamanlarında müttefiklerine yardım etmekten de geri kalmazdı. Bir defasında Köprühisar tekfuru, Bilecik tekfurunun üzerine saldırdığında Osman Gazi yoldaşlarıyla yetişip onu zor durumdan kurtarmıştı. 
Buna rağmen İslam düşmanlığı ve haset gibi duygular, Rumları Osman Gazi aleyhine kötülükler düşünmekten geri bırakmıyordu. Ancak onu muharebe meydanında yenemeyeceklerini anlayınca, hile ile öldürmek için harekete geçtiler.

ŞİMDİ TUZAĞI OSMAN GAZİ KURUYOR
Yarhisar tekfurunun kızıyla evlenecek olan Bilecik tekfuru, düğüne Osman Gazi'yi de davet edecek ve hemen oracıkta işini bitireceklerdi. Osman Gazi bu plandan daha önce hayatını bağışladığı dostu Köse Mihal'in duyurmasıyla haberdar oldu. Şimdi tuzağı Osman Gazi kuruyordu. Bilecik tekfuruna yaylaya çıkmaya karar verdiğini, bunun için düğün hazırlıklarının bir an önce tamamlanmasını, eski töre gereğince emanet bırakılacak eşyanın yaşlı kadınlarla gönderileceğini ve kendisinin de diğer kadınlarla birlikte düğüne katıldıktan sonra yaylaya çıkacağını bildirdi. Osman Gazi, ayrıca, Bilecik'in bu kadar kalabalığı almayacağını ve bu kalabalık cemaati şehirde ağırlamanın imkansızlığını vurgulayarak düğünün yeşillik bir bahçede olmasının gönüllere daha hoş geleceğini arz etti. 
Bu haberi alan Bilecik tekfurunun sevinci iki katına çıkmıştı Zira Osman Gazi'yi öldürmesinin yanı sıra mallarına ve kadınlarına da kolaylıkla sahip olacağını düşünmüştü. Derhal Osman Gazi'ye haber gönderip düğünün Bilecik yöresindeki Çakırpınar mevkiinde olacağını haber verdi. Nihayet düğün günü gelip çattı. Osman Gazi çeşitli hediyeler, kat kat armağanlarla Çakırpınar'a doğru giderken, kırk ihtiyar kocakarı da bütün ağırlıklarını at ve arabalara yükleyerek Bilecik'in yolunu tuttular. Bilecik'te kalan pek az muhafız, ihtiyar kocakarıların kırk seçme dilaver olduklarını ancak onları kaleye aldıklarında anladılar. Artık iş işten geçmişti. Kısa sürede muhafızları etkisiz kılan gaziler, Bilecik'i zapt ettiler. Sonra da bir kişiyi haber vermek üzere derhal Çakırpınar'a gönderdiler. Düğün uzadıkça Osman Gazi'nin huzursuzluğu artmıştı. Zira tekfurların kuvvetlerini ne zaman harekete geçireceğini bilmiyordu. Nihayet düğünün en hareketli zamanında Bilecik'ten gelen adamı, yanına yaklaşarak müjde haberini verdi. Cenab-ı Hakk'a şükreden Osman Gazi derhal atına binerek dönüş yolunu tuttu. Gaziler de peşinden at kopardılar. Bu ani hareket tekfurların canını sıkmıştı. Osman Gazi'nin bir şeyden şüphelendiğini sezinleyen tekfurlar da kuvvetleriyle süratle peşlerine düştüler.Osman Gazi; "Harp hiledir" sözüne uygun olarak pusuya yatarken bir avuç askerini yem gibi ortaya atmıştı. Bunlar kaçar gibi yaparak düşmanı Üzerlerine çekip plan gereği belirlenen yerde dönerek saf tutup direndiler. Kılıçlar tokuştuğu sırada Osman Gazi pusudan çıktı. Düşman askerlerinden bazıları okların hedefleri olurken, bazıları da kılıçların yemleri haline geldiler. Esirler arasında Bilecik tekfuru ile evlenecek olan güzel Holofıra da bulunuyordu. Osman Gazi, Nilüfer adını verdiği gelini oğlu Orhan ile evlendirdi. Süleyman Paşa ile Murad Gazi bu soylu hatundan dünyaya gelmiştir. 
Hayır ve hasenat sahibi olan Nilüfer Hatun nice yerlerde imar faaliyetlerinde de bulunmuştur. Bursa Ovası'ndan geçen ırmak üzerine yaptırdığı köprüdür. Daha sonra bu ırmak onun ismiyle anılır olmuştur. Bursa'da kale içinde Darphane Mahallesi'ndeki mescit de bu iffetli kadının. övünülecek eserlerindendir.Vefat ettiğinde Orhan Gazi Türbesi'ne defnedilmiştir.

DEVLETE GİEN YOL






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder