Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

11 Mayıs 2021 Salı

OSMANLI TARİHİ 195 II. BAYEZİD (Kahır Yılları)

 


KAHIR YILLARI 

26 Temmuz 1 482'de Saint Jean Tarikati Şövalyelerinin elindeki Rodos Adası'na çıkan Cem Sultan, başta tarikatin üstad-ı azamı (reisi) Pierre d'Aubusson olmak üzere Rodoslular tarafından bir hükümdar gibi karşılanıp geçtiği yollara halılar serildi. Sokaklara dökülen h(/.lkın arasından şövalyelerin başıyla yan yana at üzerinde kendisine tahsis edilen şatoya gitti. Hakikatte ise Cem, Türklerin amansız düşmanları Saint Jean Şövalyelerinin menfaatine alet olarak kullanılacak bir esirden başka bir şey değildi. Nitekim eline geçen bu fırsattan azami istifadeyi düşünen d'Aubusson, başta Papa iV. Sixtus olmak üzere hemen büKaderde devlet, padişah olmak bize kısmet olmuş. Buna rıza göstermemene sebep nedir? Mukaddes yerleri ziyaret etmek ve hacı olmakla kıvanç duyuyorsun. O halde dünya saltanatına neden bu kadar rağbet gösteriyorsun? II. Bayezid Han 25 tün Avrupa hükümdarlarına mektuplar göndermiş, Hıristiyanların derhal harekete geçmek suretiyle Türkleri Avrupa'dan çıkarmalarının mümkün olabileceğini bildirmişti. Cem ise d'Aubusson'un iltifatlarına ve gösterişlerine aldanarak hükümdar olduğu takdirde Rodoslulardan alınan adaların iadesi, gemilerine Türk limanlarında serbesti yet tanınması ve onların gümrük ve tuz vergilerinden muaf tutulması gibi vaatlerde bulunuyordu. Kendisi için yapılan masraflara mukabil olarak da yüz elli bin altın ekü vermeyi taahhüt ediyordu. Öte yandan Sultan Bayezid ise Cem'in Rodos'a geçmesinden oldukça endişelenmişti. Derhal şövalyelerle görüşüp bir anlaşma sağlamak üzere Gedik Ahmed Paşa ile Fatih zamanında Rodos'u kuşatmış bulunan Mesih Paşa'yı görevlendirdi. Pierre d'Aubusson, Gedik Ahmed Paşanın talebi ve papanın müsaadesiyle Bayezid'e iki elçi göndererek onunla bir anlaşma yaptı. Buna göre Bayezid Han, şövalyelere Cem'i muhafaza etmeleri şartıyla her sene Ağustos başında kırk beş bin düka vermeyi kabul ediyordu. Buna rağmen Bayezid'in Rodos'u muhasara ve tazyik etmesi ihtimalini göz önünde tutan şövalyeler, Fransa kralının da müsaadesiyle Şehzade Cem'i, Akdeniz kıyısında hakimiyetleri altında bulunan kalelerden birine nakletmeyi uygun buldular. Bu suretle mutlaka Rumeli'ye geçmek isteyen Cem'in Avrupa yoluyla geçirilmesi düşünülmüş olacağından kendisini oyalamak mümkün olabilecekti. Neticede Rodos'ta beş hafta kadar kalan Cem, otuz iki kişilik maiyyeti ile beraber 1 Eylül 1 482'de adadan ayrıldı. 13 Gerçekte ise bu nakil işiyle Cem Sultan, Osmanlı'dan para çekmek için şövalyelerin elinde önemli bir gelir vasıtası olacak ve Osmanlılara karşı her zaman bir silah olarak kullanılacaktı. Dolayısıyla Macaristan yoluyla Osmanlı'nın Rumeli topraklarına geçeceğini ümit eden Cem, bir kez daha aldanmıştı. Cem'i ve maiyyetini taşıyan donanma evvela İstanköy'e buradan Siracuza ve Mesina'ya uğrayarak yoluna devamla 16 Ekim'de Fransa'nın güney sahilindeki Villefrache'ye vardı. Ardından Savoie Dükalığı'na 26 Kayı III: Haremeyn Hizmetinde ait Nice'ye (Nis) götürülen Cem, pek beğendiği bu şehirde uzun müddet kaldı. Rodosluların tutumundan ve davranışlarından kendisini bırakmayacaklarını ve siyasi menfaatleri icabı kullanılmak istendiğini, sonunda Cem Sultan da kavrayabilmişti. Bu itibarla Bayezid'e gönderdiği bir mektupta kendisini küffar elinde bırakmamasını istemiştir. Cem Sultan'ın Savoie Dükalığı'nda oturduğu müddet içinde Osmanlı tahtını elde etmek fikrinden vazgeçtiği şu kasidesinden de anlaşılmaktadır: Cam-ı Cem nuş eyle ey Cem bu Frengistan'dır Her kulun başına yazılan gelür devrandır Kabetullah'ı varup bir kez tavaf eylediğin Bin Karaman bin Acem bin mülket-i Osman'dır Çok şükür Allah'a kim geldin Frengistan'a sağ Sağlığında her kişi nefsince bir sultandır Fırsatı fevt eyleme ıyş ile sür zevk u safa Kimseye baki değil bu mülk-i dünya fandır Padişahlı k bundan özge olmaz ey Şehzade Cem Hatırun hoş eyle cam iç m eclis-i canandır Minnet ol Allah'a kim tapunda h er dem husreva HCıblar ban oğlu banlar hüsnüne hayrandır Ademe bir zevk kalır dünyada bir yahşi ad Saltanat baki kalur derlerse bu yalandır Hükm edenler bu cihan mülkün e şark u garba dek Ger Süleyman ger Skender cümlesi mihmandır Padişah oldur ki hergiz zatına ermez zeval Hayy u baki kadir ü hallak-ı ins ü candır Alemi bir emriyle var eylemek hükmündedir Yine bir emriyle yoğ etmek ana asandır Ver salat-ı Mustafa'ya ta ki Hakk azad ide Şol yiğitler kim Frengde ben ile zindandır II. Bayezid Han Yürü var ey Bayezid sen süregör devranını Saltanat baki kalur derlerse ol yalandır.14* 27 Diğer taraftan Cem, nisbeten serbest hayat sürdüğü bu şehri, Acaib şehr imiş bu şehr-i Nitse Ki kalur yanına her kişi nitse beytiyle tasvir etmiştir. Cem buradaki ikameti esnasında Hatipzade Nasuh Çelebi'yi gizlice Fransa Kralı XI. Louis'e göndererek yardımını temin etmek istedi. Ancak şövalyelerin Hatipzade'yi yakalayarak Nice civarında bir köyde hapsetmeleri üzerine bu teşebbüsünde muvaffak olamadığı gibi onu beklemekle dört ayı geçti. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder