İyilik ve Hizmette Sıra
Önce kendimizden sorumluyuz. Nefsin, yeme içme gibi maddi ihtiyaçlarını görmek vazifemiz olduğu gibi, onu terbiye edip manevi kirlerden temizlemek de ihmal edilmeyecek bir görevdir. Sonra, sırasıyla ailemiz, i çocuklarımız, yakın akraba ve kapı komşularımız gelmektedir.
Ailemizden sonra ilgi, iyilik ve hizmet sırası akrabalık bağımız bulunan fakirlerdedir. Yardım ve iyilik yapılacak fakir akraba olunca iki yönlü sevap vardır: Biri sadaka sevabı, diğeri de akrabayı gözetme sevabıdır. Akrabadan sonra kapı komşularımız hak sahibidir.
Maalesef günümüzde bu konu çok ihmal edilmektedir. Kendisiyle aynı binada oturduğu fakire ilgisiz kalıp, mahalle veya şehir dışındaki fakirlerin derdine düşen zengin hata etmektedir. Yine elinin altında çalıştırdığı işçileri zekâta muhtaç iken, onların ücretlerini düşük tutup haklarından kesen, bu parayla her sene nafile hacca veya umreye giden, dışarıdaki hayır kurumlarına bağışlarda bulunan, adını duyurmak için bir sürü israf ve masraf yapan işveren de hata içinde olup, sorumludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder