Yönetici Sorumluluğu
Müminlerin emîri Hz. Ümer [radıyallahu anh] çok merhametliydi. Bir gün gayri müs- limlerden birinin kapı kapı dolaşarak insanlardan bir şeyler dilendiğini görür. Ona şöyle der: “Sana karşı insaflı davranamadık! Gençliğinde senden vergi aldık, fakat yaşlanınca seni perişan halde bıraktık.” Sonra o ihtiyarın zorunlu ihtiyaçlarının devlet hazînesinden karşılanması emrini verir.
Hz. Ali’den de [radıyallahu anh] şöyle rivayet edilir: “Bir gün Ömer’i sabah erkenden bir devenin sırtına binmiş vadiye doğru giderken
gördüm. Kendisine sordum, ‘Ey müminlerin e mîrî! Böyle sabah sabah nereye gidiyorsun?' 'Zekât olarak alınan develerden biri kaçmış, onu yakalamaya gidiyorum.'
‘Ey Ömer! (Böyle basit bir şeyle uğraşarak) senden sonra gelecek halifeleri küçültmüş oldun.’ Şakın beni kınama ey Ali! Muhammedi peygamber olarak gönderene yemin ederim ki Fırat kenarında bir oğlak nehre düşse, kıyamet günü bunun hesabı Ömer’den sorulur. Çünkü müminlerin haklarını korumayan yöneticiye ve müminlere korku salan fâsık amire itaat yoktur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder