Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

24 Mart 2021 Çarşamba

OSMANLI TARİHİ SORU-CEVAP 1



 1 KAYI YİĞİTLERİ SÖĞÜT YOLUNDA
SORU : Osmanlıların atası kimdir 
CEVAP : Gündüz Alp 
SORU : Gündüz Alp'in oğulları kimdir
CEVAP : Ertuğrul , Dündar,Gündoğdu, Sungur Tekin,  
SORU : Babalarının vefatından sonra nerde oturmuşlardır 
CEVAP: Bir müddet Pasin Ovası'nda oturmuşlardır.
SORU : Bunlardan Sungur Tekin ve Gündoğdu buradan tekrar  nereye döndüler
CEVAP : Geriye ata yurduna 
SORU :  Ertuğrul ile Dündar nereye doğru harekete geçtiler
CEVAP : İç Anadolu'ya 
SORU : Sultan Alaaddin Keykubat ile  nasıl tanıştılar
CEVAP : Büyük bir Moğol birliği Selçuklu kuvvetlerini kıskaca
almıştı 
Ertuğrul Gazi yoldaşlarına seslendi:
"Hey gaziler! Cenge rast geldik. Yanımızda kılıç taşırız. Korkak
gibi geçip gitmek erlik değildir. Ne yapalım?" diye sordu. Bazıları:
"Mağlup durumdakine yardım etmek çok zordur. Kendimizi
tehlikeye atmayalım" dediler. Ertuğrul Bey ise:
"Bu söz merdaneler kelamı değildir. Erlik zor durumda olan
kardeşlerimize yardım etmektir. İşleri kolay olsa yardıma ne gerek
vardı. Haydi bu dar günde Hızır gibi biçarelerin imdadına yetişelim."
 Kayılar'ın yardım ettikleri Selçuklu birliğinin başında bizzat Sultan Alaaddin Keykubat bulunuyormuş.
SORU : Bu durumu atlattıktan sonra Ertuğrul Gazi ile Aladdin Keykubat arasında ne geçti
CEVAP : Ertuğrul Gazi gelerek hürmetle elini öptü.
SORU : Aladdin Keykubat ne dedi
CEVAP :Domaniç ve Ermeni dağlarını yaylak, Söğüt'ü ise kışlak olarak size verdim. Cenab-ı Hakk muininiz (yardımcınız) olsun'' dedi


2 KAYI BOYU VE OSMANLI AİLESİ
SORU : Silsile nasıldır
CEVAP : Oğuzların sağ kolu olan Günhan kolunun Kayı boyundan geldikleri kabul edilmektedir.
SORU : Kayının manası nedir  
CEVAP : muhkem, kuvvet ve kudret sahibi 
SORU :  Ongunu (sembolü, arması) 
CEVAP : Şahindir.
SORU : Damgası
CEVAP :  iki ok ile bir yaylı oktur.
SORU : Kayıların Selçuklularla birlikte miladi IX. asırdan itibaren 
Ceyhun Nehri'ni geçerek nereye geldikleri sanılmaktadır. 
CEVAP : İran
SORU : Bu sırada Horasan'da MervMahan taraflarına yerleşen Kayılar, 
Moğol istilası sırasında nereye hicret etmişlerdir.
CEVAP : Azerbaycan ve Doğu Anadolu'ya 
SORU : Moğol baskınları üzerine Doğu Anadolu'ya gelen Kayılardan
bir kısmı ileride Osmanlı Devleti'ni kuracak olan şubedir. Tarihi
ananelere göre Kayı boyunun bu şubesi Sultan I. Alaaddin Keykubat zamanında (1219-1236) Ankara'nın batısındaki nereye yerleştirilmişlerdir.
CEVAP : Karacadağ taraflarına 
SORU : Kayıların Anadolu'ya geldikten sonra ne suretle dağıldıkları hakkında değişik rivayetler mevcuttur. Meşhur olanı şöyledir: Ahlat'a yerleşen Kayılar oradan nereye göçmüşler
CEVAP : Erzurum ve Erzincan'a
SORU : Daha sonra nereye göçmüşler
CEVAP : Halep'
SORU : Caber Kalesi civarında hangi hadise olmuştur
CEVAP : reisleri Süleyman Şah Fırat'ı geçerken boğulmuştur
SORU : Bu hadise üzerine bir kısmı oraya yerleşirken diğer bir kısmı nereye gelmiştir.
CEVAP : Çukurova
SORU : Burada da ikiye bölünen Kayılardan bir bölümü nereye gelmiştir.
CEVAP : Erzurum civarına Pasin Ovası'ndaki Sürmeli çukura
SORU : Burada da aralarında ihtilaf çıkmış, bir kısmı anayurtlarına geri dönerken Ertuğrul ile kardeşi Dündar'ın emrindeki dört yüz çadır halkı bir müddet nerede kaldılar
CEVAP : Sürmeli çukurda
SORU : Sonra nereye gittiler
CEVAP : batıya doğru 

3 SÖĞÜTTE BAYRAM
Herkes Osman'ın doğumuna sevinir, beylerinin neşesine katılırken Ertuğrul Bey' in hafızası aylar öncesine çoktan kaymıştı. Henüz oğlunun doğumuna aylar vardı. Bir gece rüyasında aş ocağındaki büyük tencerenin suyunun kaynamaya başladığını gördü. Su kaynadıkça çoğalıyor, dört bir yanı dolduruyor ama hiç eksilmiyordu.Nihayet bir deniz haline gelerek yeryüzünü kapladı.Ertuğrul Gazi uyandığında "Hayırdır inşallah" diyerek bir müddet düşündü. Zaman zaman Selçuklu sultanını ziyarete gittiğinde hükümdarın katibi Abdülaziz Müstevfı. ile uzun uzun görüşür,sohbetler ederdi. Rüyasını hiç kimseye açmadan bu alim zata anlatmaya karar verdi. Nitekim ilk görüşmelerinde bir türlü tesirinden kurtulamadığı rüyasını aynen nakletti. Abdülaziz Müstevfı bir müddet düşündükten sonra bu asil yüzlü, heybetli, vakar sahibi dostuna sevgiyle baktı.Onu candan kucakladı ve: "Müjde ey Ertuğrul! Bir erkek çocuğun olacak ve onun soyundan gelenler yeryüzüne hükmedecekler.

4 DERGAH KÜLTÜRÜ 
SORU : Osman gazinin çocukluk dönemindeki silah hocaları kimdi
CEVAP :  Akça Koca, Konur Alp, Abdurrahman Gazi ve Turgut Alp 
SORU : Şeyh Edebali nerede doğdu
CEVAP : Karaman
SORU : Nerede ilim tahsil etti
CEVAP : Karaman , Şam
SORU : Nereye yerleşti
CEVAP : Bilecik
SORU : Hangi tarikata mensuptur
CEVAP : Ebu'l Vefa el-Bağdadî ye nisbet edilen Vefaiyye tarikatı
SORU : Hangi teşkilatın reisidir 
CEVAP : Ahi
SORU : Şeyh Edebali nin iki önemli öğrencileri kimlerdir
CEVAP : Osman ve Dursun Fakih
SORU : Osman Gazi adına ilk hutbeyi kim okudu
CEVAP : Dursun Fakih
SORU :  Şeyh Edebali'nin zaman zaman Osman'a ve onun  şahsında ileride gelecek olan torunlarına istikamet veren nasihatleri nelerdir
CEVAP : Müslüman olsun, kafır olsun herkese iyilik yapın, affedici olun. 
Büyüklerinize ve Alimlere hürmetkar davranın. Bereket büyüklerle 
beraberdir. Her işinizi Allahu Tealanın rızası için işleyin. Sözünüz 
ne ise işiniz o olsun. Doğruluktan ayrılmayın. Allah için cihadı terk 
etmeyin. Vefa sahibi olun, dostlarınızı unutmayın, meşveretsiz iş 
yapmayın. Sabırlı olun vaktinden önce çiçek açmaz.


İLK AŞK 
 
SORU : Şeyh Edebali'nin kızının ismi nedir
CEVAP : Malhun Hatun
SORU : Osman Gazi Malhun Hatunu Şeyhin den istetince şeyhi ne cevap verdi
CEVAP : Şimdi zamanı değil
SORU : Bu konuya kim aracı olacağını belirtti (Osman Beye)
CEVAP : Eskişehir Beyi
SORU : Asıl amacı ne idi
CEVAP : Malhun Hatunu kendine istemek
SORU : Şeyh Edebalı beye ne cevap verdi
CEVAP : Kesinlikle olmaz
SORU : Bunun üzerine Eskişehir beyi ne yaptı
CEVAP :  Osman'ın, ağabeyi Gündüz ve birkaç arkadaşıyla İnönü
tekfurunun hisarında olduğunu duyar duymaz adamlarıyla gelerek 
kaleyi kuşattı. Tekfura adam gönderip Osman'ın teslimini istedi.
Tekfurun adamları Osman'ı teslim edip etmemek hususunda tartışadursunlar; Osman Bey, ağabeyi Gündüz Alp ve yoldaşlarıyla
kaleden süratle çıktı. Ne olduğunu anlayamayan Eskişehir beyinin
adamlarına ilk darbeyi indirdikten sonra şaşkınlıklarından istifade
ile Söğüt'e doğru kaçmaya başladı.
Müthiş bir kovalamaca başlamıştı şimdi. Osman ve yoldaşları bir
taraftan arayı açmaya çalışırken, diğer taraftan çevredeki tanıdıklarını yardıma çağırıyorlardı. Kovalayan güçlerin birbirinden iyice koptuğunu gören Osman, arkadaşlarıyla bir kez daha dönüş yaptı.
Şiddetli çarpışma sonucunda Eskişehir beyinin adamları bozguna
uğrayıp kaçmaya başladılar.
SORU : Ancak Harmankaya tekfuru Köse Mihal kaçamayıp yakalandı.
Osman Gazi huzuruna getirilen Köse Mihal'e baktı. Bahadır bir
yiğide benziyordu. Edebali'nin "Zaferin zekatı affetmektir " sözünü
hatırladı. Ona serbest olduğunu, istediği yere gidebileceğini bildirdi.
Köse Mihal canına kastettiği Türk'ün kendisini af ve azad ettiğini görünce ne yaptı 
CEVAP : Sevinçten ellerine sarıldı: "Bundan böyle en yakın
yardımcın ve dostun ben olacağım, ne olur bana güvenin'' dedi.
SORU : İleride Osmanlıya nasıl bir hizmette bulunacaktı
CEVAP : Avrupayı titretecek akıncı kollarından birine adını verecekti 

İLAHİ İŞARETLER    
SORU : Eskişehir beyinin intikam almasından çekinen Edebali,
bu beyin arazisini terk ederek Ertuğrul Gazi'ye ait bölgeye göçerken
bu hareketi ile neye sebep oldu
CEVAP : Beyin gazabını daha da üzerine çekmişti. 
SORU : Bir gece dostuna misafir olmuştu. Geç vakte kadar sohbet ettiler. Arkadaşı yatağını hazırlayıp iyi geceler diledi ve odasına çekildi.
Osman Gazi tam yatacaktı ki özel muhafaza içindeki Kur'an-ı
Kerim gözüne ilişti. Kelam-ı kadim odada dururken ayaklarını
uzatıp yatamadı. Mushaftan yana müteveccihen diz çöküp sabaha
kadar huşu ve edep ile oturdu.
Ev halkının uyanma vakti gelirken, bu haline şahit olmasınlar
düşüncesiyle ayaklarını uzatmadan başını yatağa doğru şöyle bir
korken gözleri dalıverdi. İşte o anda Cenab-ı Hakk tarafından bir ses
gelerek ne demişti
CEVAP : Ey Osman, çün sen benim kelamıma hürmet ü ta'zim idüb
izzet ü ikram eyledin. Ben dahi sen ve senin evladını ve etbaını ve
eşyanı alemde ebedi muazzez ve mükerrem ve muhterem kıldım
SORU : Osman Gazi, bu rüyadan sonra Şeyh Edebali'nin dergahına daha sık gelmeye başladı. Öyle ki sohbet geç vakitlere kadar sürüyor ve çoğu kez dergahta yatıyordu.
İşte dergahta gecelediği günlerden birinde yine acayip bir rüya
gördü. Şöyle ki:
Rüyasında hocası Edebali'nin koynundan birdenbire bir hilal
zuhur etti. Gözle his olunacak surette büyüyüp bedir halini bularak kendi göğsüne girdi. Ondan sonra yanlardan bir ağaç çıkarak
gittikçe büyüdü. Yeşilliği ve güzelliği gittikçe artıyordu. Dalların
gölgesi üç kıta ufkunun nihayetlerine kadar karaları ve denizleri
kuşattı. Kafkas, Atlas, Toros, Emos dağları bu yapraklar denizinin
dört rüknü gibi gözüküyordu. Ağacın kökünden, deniz gibi gemilerle
örtülmüş olarak Dicle, Fırat, Nil, Tuna çıkıyordu. Ovalar ekinlerle
dolu, dağlar büyük ormanlarla dalga dalga kaplıydı.
Bu dağlardan çıkan bereketli sular gül ve servi bahçeleri içinde
dolana dolana akıyorlardı. Bu pınarlara kol kol insanlar gitmekte,
kimi bunlardan bostanlara su vermekte, kimi onları ab-ı hayat gibi
içmekte, kimi bağında bahçesinde ekin biçmekte, kimi çeşmeler
hayırlar yapmakta, kimi de çayırlarda safa sürmekte idiler. Ovalarda 
uzaktan kubbeler, dikili taşlar, sütunlar, latif minareler ve kulelerle
süslü şehirler görülüyordu.
Bu ulu binaların hepsinin zirvelerinde birer hilal parladığı gibi,
minare şerefelerinden yayılan ezan-ı Muhammedi sedaları sayısız
bülbüllerin nağmelerine karışıyordu. O sırada şiddetli bir rüzgar
çıkarak ağaçların taze ve güzel kokulu yaprakları dünyanın bütün
şehirleri üzerine, özellikle iki deniz ile iki karanın kavşağında iki
yakut ve iki zümrüt arasına yerleştirilmiş bir cevhere benzeyen
ve bütün dünyayı kuşatan en kıymetli taşı hükmünde bulunan
istanbul'a doğru yayıldı. Osman halkayı parmağına geçirmek üzere
iken uyandı.
Rüyasını sabah olunca hocasına anlattı. Şeyh Edebali, ona dedi
CEVAP :  "Müjde ey Osman! Hak Teala sana ve senin evladına saltanat verdi. Bütün dünya, evladının himayesi altında olacak ve kızım MALHUN Hatun da sana eş olacak" diyerek rüyasını tabir etti. 
SORU : Osman Gazi kaç yaşındayken Malhun Hatun ile evlendi
CEVAP : 19
SORU : Nikahı kim kıydı
CEVAP : Şeyh Edebalinin r.a. dervişi Turgut

EDEBALİ   
SORU : Ertuğrul Gazi kaç yaşında vefat etti , nereye defn olundu
CEVAP : 93 , Söğüt
SORU : Ertuğrul Gazi den sonra kim başa geçti
CEVAP : Genç yaştaki oğlu Osman Gazi
Başa geçtiği gün o ilin beyleri ve kethüdaları huzuruna çıkarak
şöyle dediler:
"Siz Kayı Han neslindensiniz. Kayı Han bütün Oğuz beylerinin
Oğuz'dan sonra ağaları ve hanları idi. Oğuz töresi gereğince Oğuz
neslinden kimse bulunmayınca hanlık ve padişahlık Kayı soyu
varken başka bir boy soyuna düşmez. Bundan böyle Selçukilerden
bize medet ve çare yoktur. Memleketin çoğu ellerinden gitti. Tatar
onların üzerine galip gelmiştir. Ayrıca merhum Sultan Alaaddin' in
babanıza ve sizlere teveccühü olmuştur. Bu uçları size ol vermiştir.
Bu sebeple sizin han olmanız gerekir. Sizde sultan ve hanlığa liyakat
var. İttifak dahi bulunsun. Zira saltanat ya ittifakla ya liyakatla olur.
Biz sizlere gereği gibi muti ve tabi oluruz. Ta kim bu taraflarda gönül
hoşluğu ile gaza edelim:'
Ardından her birisi, "Padişahlığın mübarek olsun'' diyerek dua
ve senalar ettiler. 

Şeyh Edebalı nın Nasihatleri
Yıllardır kendisini yetiştiren ve bir devlet kurmaya doğru adeta
adım adım götüren şeyhi Edebali, bey olduğu gün kendisine, tarihe
geçen şu çarpıcı nasihatleri yaptı:
"Ey oğul!
Beysin ... Bundan sonra öfke bize; uysallık sana ...
Güceniklik bize; katlanmak sana ...
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana ...
Geçimsizlikler bize, çatışmalar bize, anlaşmazlıklar bize; adalet
sana ... 
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana ...
Ey oğul!
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana ...
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek
sana ...
Ey oğul sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da
unutma: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allahu Teala
yardımcın olsun ... "
SORU : Şeyh Edebali, nerede doğdu. 
CEVAP : Karamanda 
SORU : İlk tahsilini nerede yaptı
CEVAP : İlk tahsilini burada yaptı Necmeddin ez-Zahidi'nin öğrencisi oldu.
SORU : Daha sonra nerede kim den tahsil gördü
CEVAP : Şam'a giderek Sadreddin Süleyman b. Ebü'l-İz ve Celaleddin el Hasiri gibi zamanın seçkin alimlerinden dini ilimleri
tahsil etti. 
SORU : Tasavvuf derslerini kimden aldı
CEVAP : Baba İlyas Horasanî den tasavvuf dersleri aldı ve manevi
derecelere kavuştu.
SORU : Anadolu'ya dönünce ne yaptı
CEVAP : Bilecik'te bir zaviye kurarak halkı irşada başladı. 
SORU : Zaviyesi gelenlerle dolup taşardı. Büyük bir koyun sürüsüne
sahip olan Şeyh Edebali fakir fukaranın ihtiyaçlarını da giderirdi.
Ertuğrul Bey her işini onunla istişare ederdi. Oğullarının terbiyesini de ona ısmarlamıştı. Oğlu Osman'a: ne derdi.
CEVAP : "Oğul beni üz, aman Şeyh Edebali'yi üzme onu kırma'' 
Osman Gazi de daha sonra kendisine damat da olduğu hocasına
büyük itibar göstermiş, her işinde ona danışmış, her zaman en yakın
yardımcılarından biri olarak görmüştür.
SORU : Son zamanlarında kızı ve torunu Alaaddin Bey ile Bilecik'te oturan Edebali'ye Kozağaç köyünün öşür ve hasılatı verilmiştir.Ömrü
insanları irşat etmek ve talebelere ilim öğretmekle geçen Edebali kaç senesi nerede vefat etti.  
CEVAP : 1326 (h. 726) senesinde Bilecik'te . Dergahının yanında
defnedildi. Eskişehir'de de adına bir türbe yapıldı. 
SORU :  Ertuğrul ve Osman beylerin en büyük yardımcısı olması dolayısıyla ne olarak kabul edilir.
CEVAP : ilk Osmanlı kadısı ve müftüsü 


 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder