SORU: 1 Peygamber Efendimiz (s.a.v) kaç yılında ve nerede dünyaya geldi?
CEVAP: 1 Peygamber Eendimiz (s.a.v) M. 571 Rebiulev- vel ayının 12.gecesi Mekke'de dünyaya gelmiştir.
SORU: 2 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in doğduğu yıl ne ile adlandırıldı ve niçin?
CEVAP: 2 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in doğduğu yıl Fil Vaka'sı (fil yılı) diye adlandırılmıştır.
Çünkü, Yemen kralı olan Ebrehe hazırladığı büyük bir ordu ile Kabe'yi yıkmak üzere geldiğinde, bu ordunun en önünde bulunan ve yıkımda kullanılan iri bir fil gitmemekte diretmiş ve dönmüştür. Bu esnada Allah'u Teâlâ Ebabil kuşlarını göndermiş ve taşıdıkları küçük kızgın taşları Ebrehe ve askerlerinin üzerlerine atmışlardır. Allah'u Teâlâ böylece koca orduyu helâk edip, Kâbe'yi de kötü niyetli kimselerden ve planlarından korumuştur.
SORU: 3 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda, annesi ne demiştir?
Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.v) sünnetli ve göbeği kesilmiş olarak dünyaya gelmiştir.
SORU: 4 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in annesinin ve babasının ismini soyları ile birlikte söyleyiniz?
Annesi ise, Kureyş'in Abdulmenaf Oğulları'ndan Zühre oğlu Vehbi'in kızı Amine'dir.
Ayrıca annesinin soyu babasının soyu ile üçüncü kuşak dedelerinde birleşmektedir.
SORU: 5 Peygamber Efendimiz (s.a.v) niçin yetim diye bilinir?
CEVAP: 5 Hz. Âmine Peygamber Efendimize (s.a.v) hamile kaldığında babası Abdullah, Şam'a yapmış olduğu ticarî seyahatinden dönüşünde Yesrib (Medine) 'de vefat etmiş ve dayıları Neccar Oğullarının yanına defnedilmiştir. Birkaç ay sonra da Rasûlullah (s.a.v) dünya'ya geldiği için o günden itibaren yetim diye bilinir.
SORU: 6 Peygamber Efendimize (s.a.v) Muhammed ismini kim ve niçin vermiştir?
CEVAP- 6 Dedesi Abdulmuttalib'dir. Niçin bu ismi taktığı kendisine sorulunca: Yerde ve gökte bulunanlar onu övmesi ve yüceltmesi için demiştir.
SORU : 7 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda hangi hâdiseler olmuştur?
CEVAP: 7 Peygamberimiz (s.a.v) doğduğu gece Kisra'nın sarayından on dört şerefe yıkılmış, İranlılar'ın bin yıldan beri hiç sönmeden yanan ateşleri sönmüş ve Save gölünün suyu kurumuştur.
SORU: 8 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in doğumunu yaptıran ebe kimdir.
CEVAP: 8 Abdurrahman bin Avfin Annesi Şifa hanımdır.
SORU: 9 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda dedesi onu nereye götürdü ve hangi şiiri okudu?
CEVAP: 9 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda annesi Hz. Amine doğum esnasında başından geçen olayları Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib'e anlattığında, dedesi onu Kabe'nin içine götürdü ve şu şiiri okudu:
Hamd olsun bu güzel çocuğu bana verene
Diğer çocuklara beşikteyken üstün kılana
Öyle ki ben onu Kâbe'yle ve onun rükünleri ile korurum.
SORU: 10 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda üzerine kapatılan (Burme) toprak kaba ne oldu?
CEVAP: 10 Kureyş kabilesinde yeni doğan çocuk, Kureyş kadınlarına verilir ve yeni doğan çocuğun üzerine, sabaha kadar kalmak üzere (Burme) toprak kap kapatılırdı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda dedesi Abdulmuttalib onu Kureyş'in kadınlarına teslim etti, Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in üzerine (Burme) toprak kap kapatan Kureyş kadınları, sabah gelip baktıklarında bu kabın ikiye ayrılmış olduğunu ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in gözlerinin açık bir şekilde göğe baktığını gördüler.
SORU: 11 Peygamber Efendimiz (s.a.v) in iki kürek kemiğinin arasında Peygamberlik mührünü gören Yahudi, Kureyş kabilesine ne dedi?
CEVAP: 11 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğu gece Mekke'de oturan bir Yahudi Kureyşlilere bu gece yeni doğan birisinin olup olmadığını sorduğunda kendisine yeni bir çocuğun doğum haberi verilince hemen Kureyşliler'le birlikte Hz. Amine'nin evine gitti ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in mübarek sırtını açtıklarında (atın yelesine benzer) sık kıllardan oluşan Peygamberlik mührünü gören Yahudi yere düştü bayıldı, ayıldıktan sonra kendisine ne olduğunu sorduklarında o da şöyle dedi: Ey Kureyş! Allah size rahmet etti! Vallahi Peygamberlik İsrail oğullarından çıkmıştır, bundan böyle sizin nâmınız batı ile doğu arasında duyulacaktır.
SORU: 12 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda Yahudi Yuşağ Medine ehline ne demiştir?
CEVAP: 12 Peygamber Efendimiz (s.a.v) doğduğunda, Yahudi Yuşağ Medine (Yesrib) ehline bu gece doğacak olan Ahmet'in yıldızı doğdu demiştir. Ayrıca Yahudi âlimlerinden olan Zubeyr bin Bata ise bu gece peygamberlerin ortaya çıkmasıyla ancak ortaya çıkan kırmızı yıldız çıkmıştır; zira peygamberlerden ortaya çıkmayan sadece Ahmet kalmıştır. Burası da (Yesrib) onun hicret edeceği yerdir demiştir.
SORU: 13 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in ilk bakıcısı kimdir?
SORU : Peygamber Efendimiz (s.a.v), büyüdüğünde kendisini kim ile evlendirmiştir
CEVAP : Zeyd bin Harise r.a.
SORU :Bu evlilikten dünyaya kim gelmiştir
CEVAP : Usame bin Zeyd r.a.
SORU: 14 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in annesi ile birlikte ilk süt annesi kimdir?
SORU : Peygamberimiz (s.a.v) ile birlikte başka kimleride emzirmiştir ? CEVAP : Süveybe hanımın oğlu Mesruh'u, sütkardeşi olan amcası Hz. Hamza'yı (r.a) ve Ümmü Seleme'nin eşi olan Ebu Seleme bin Abdulesed'i (r.a) de emzirmiştir .
SORU: 15 Peygamber Efendimiz (s.a.v) niçin badiyede (yayla) emzirtilmek istendi?
CEVAP: 15 Mekke eşrafı, çocuklarını sağlıklı, dinç ve kibar gelişmesi için havası güzel, suyu temiz olan badiyede (yayla) bir sütanneye vererek emzirme âdetine sahip idiler. Bunun için Dedesi Abdulmuttalib ve Annesi Amine, Peygamberimiz (s.a.v)'i bir sütanneye emzirtmek istemişlerdir.
SORU: 16 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sütannesinin ismi nedir ve hangi kabileye mensuptur?
CEVAP: 16 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in sütannesinin ismi Halime bint Ebî Züeyb, kendisi Benû Sa'd kabilesine mensup olduğu için Halime Es Sa'diyye diye de bilinir.
SORU: 17 Sütannesinin eşinin ve çocuklarının isimleri nelerdir?
CEVAP: 17 Eşinin ismi El Haris bin Abduluzza kendisi Benû Sa'd kabilisindendir, süt erkek kardeşlerinin isimleri Abdullah, Üneyse ve Huzafedir. Süt kız kardeşinin ismi ise annesi Halime ile birlikte kendisine bakıcılık yapan Şeymadır.
SORU: 18 Sütannesi Halime Peygamber Efendimiz (s.a.v) i ilk gördüğünde niçin almak istemedi?
CEVAP: 18 Halime kendisinin fakir ve yoksul olduğunu, Kureyş kabilesinin bütün evlerini dolaştığını ve götürmek için hiçbir emzirecek çocuk bulamadığını... Öyle ki kendisine Rasûlullah (s.a.v)'in yetim olduğu söylendiğinde onu almak istemediğini, Mekke'den eli boş ayrılmadan önce Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e bereket getirmesi ümidiyle almak istediğini böylelikle kocasının buna kendisini teşvik ettiğini ve desteklediğini anlatır.
SORU: 19 Sütannesi bineğinin üzerinde onu kucağına alıp süt verdiğinde neler hissetti?
Kendisi şöyle devam ediyor: Eşim koyunumuzun yanına gittiğinde memesinin sütle dolu olduğunu görünce sağıp getirdi. Ben ve eşim bu sütten doyana kadar içtik ve o gece geçirdiğimiz en güzel geceydi; öyle ki sabah olduğunda eşim bana şöyle dedi: Ey Halime! Görüyorum ki sen çok mübarek bir çocuk almışsın.
SORU: 20 Sütannesinin arkadaşları kendisine ne dedi?
CEVAP: 20 Sütannesi şöyle anlatıyor: Sonra memleketimize dönmek için yola çıktık. Vallahi bineğim bütün binekleri geçmişti öyle ki hiçbir binek benim bineğimi yakalayamıyordu, hatta arkadaşlarım bana Ey Ebu Zueybin kızı bu binek bizimle geldiğin binekten farklı bir binek midir dediler. Onlara vallahi aynı binektir dediğimde şaşırdılar öyle ki bana bineğimde farklı bir durumun olduğunu söylediler.
SORU: 21 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'i aldıktan sonra sütannesinin tarlalarına ve otlaklarına neler oldu?
CEVAP: 21 Sütannesinin tarlaları ve toprakları kuru, çorak, verimsiz ve otsuzdu, bu konu hakkında şunları anlatıyor: (Topraklarımızdan daha kuru, çorak ve verimsiz başka bir yer bilmiyordum) Muhammed'i emzirmek için aldıktan sonra çevremizdeki insanların koyunlan aç, memeleri boş olarak gelirlerken bizim koyunlarımız çayırlarda otluyor, memeleri sütle dolu ve tok olarak geliyorlardı. Böylece kendimize ve çevremizdekilere süt sağıp veriyorduk. Hatta çevremizdekiler çobanlarına Ebu Zueybin kızının koyunlan nerelerde otluyorsa siz de oralarda otlatın diyorlardı.
SORU: 22 Peygamber Efendimiz (s.a.v) sütanneye ilk verildiğinde kaç sene yanında kaldı?
CEVAP: 22 Halime şöyle diyor: Öyle ki Allah'u Teâlâ bizlere bu çocuğun bereketini iki yaşına girene kadar gösterdi. Zira onun büyümesi ve yetişmesi diğer çocuklar gibi değildi.
SORU: 23 Sütannesi niçin onu Mekke'den kendi memleketine geri götürdü?
CEVAP: 23 Sütannesi şöyle diyor: Vallahi iki yaşına girdiğinde gürbüz, yetişkin bir çağa erdiğinde biz bu çocuktan hiç ayrılmak istemiyorduk. Mekke'ye annesi Amine'nin yanına ulaştığımızda onu görünce ben ona: Çocuğunuz birkaç yıl daha bizim yanımızda kalsın.Çünkü Mekke'deki veba (Taun) hastalığının ona bulaşmasından korkuyorum dedim ve ısrar etmeye başladım, ta ki evet diyene kadar.
SORU: 24 Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in büyümesi ve yetişmesi nasıldı?
CEVAP: 24 Sütannesi Halime'nin dediği gibi onun yetişmesi ve büyümesi diğer akranlarından farklı ve daha canlıydı zira o Allah’ın gözetiminde yetişti."Gözümün önünde yetiştirilmen için" (Taha suresi. 39)
SORU: 25 Peygamber Efendimiz (s.a.v) döndükten bir kaç ay sonra başına ne gelmiştir? Bundan dolayı sütannesi korkmuş mudur ve ne yapmıştır? Kocası bu olay karşısında kendisine ne demiştir?
CEVAP: 25 Sütannesi Halime Hz. Muhammed (s.a.v)'in başına gelen olayı şöyle anlatıyor: Bir ara Muhammed ile sütoğlum, evimizin arka kısmında kuzularımızı otlatmaktayken kardeşi koşarak yanıma gelip şöyle dedi: "Şu Kureyşli kardeşime beyaz elbiseli iki adam geldi. Onu yere yatırıp karnını yardılar!" Kocamla birlikte koşup yanına vardık. Ayağa kalkmış ve rengi sararmıştı. Kocam onu kucaklayarak; "Neyin var yavrum?" diye sordu. "Beyaz elbiseli iki adam yanıma gelip beni yere yatırdılar. Karnımı yarıp içinden bir şey çıkardılar. Onu attılar. Sonra karnımı yine kapatıp, eski haline getirdiler." dedi. Onu alıp eve getirdik. Kocam dedi ki: "Halime! Çocuğumuzu cinlerin çarpmış olmasından korkuyorum. Korktuğumuz şey kendisinde görülmeden önce onu sahiplerine versek mi acaba, ne dersin?" Kocamın bu teklifi üzerine Rasûlullah (s.a.v)'i alıp Mekke'ye götürdük. Annesinin ondan başka endişe duyacağı bir şeyi yoktu. Çocuğunu kendisine takdim ettik ve ona çocuğunun başından geçenleri anlattım.
SORU: 26 Sütannesi Rasûlullah (s.a.v) göğsünün yarılma hadisesini, Âmine'ye anlatınca Âmine ne dedi?
CEVAP: 26 Âmine dedi ki: "Şeytanın ona zarar vermesinden mi endişe ediyorsunuz? Hayır, Allah'a yemin ederim ki şeytan, ona zarar vermek için fırsat bulamayacaktır. Vallahi, oğlum büyük bir adam olacaktır.
SORU: 27 Hz. Muhammed (s.a.v)'i güneşin sıcağından ne koruyordu?
CEVAP: 27 Halime sıcağın kavurucu olduğu bir günde, sürülerini otlatmaya çıkan çocuklarını aramaya çıktı. Onları sürü ile birlikte bulduğunda, sürü dinlenmekteydi. Halime bunun üzerine kızına kızarak "Bu sıcakta burada işiniz ne? Muhammed'in başına ve kendi başına sıcak geçmesinden korkmuyor musun diye sorunca o şöyle demişti: "Anneciğim! Kardeşim, sıcakla karşılaşmadı ki. Bir bulutun onu gölgelendirdiğini gördüm. O durunca bulut da duruyor, o yürüyünce bulut da yürüyordu. Böylece buraya kadar geldi!
SORU: 28 Hz. Muhammed (s.a.v) altı yaşına ulaştığında annesi onu nereye ve niçin götürdü?
CEVAP: 28 Rasûlullah (s.a.v), annesi Amine ile dedesi Abdülmuttalib'in yanında ve Cenâb-ı Allah'ın himayesinde kaldı. Yüce Rabbi, onu yüksek makamlara erişecek şekilde, güzelce terbiye edip geliştirdi. Nihayet altı yaşına girdiğinde, Annesi (Habeşistanlı Ümmü Eymen, Bereke hanım) ile birlikte Neccar bin, Adiy oğullarından olan dayılarını ziyaret için Yesrib (Medine) ye götürmüştü.
SORU: 29 Annesi (Âmine) nerde vefat etti? Annesi (Âmine) vefat ettikten sonra Hz. Muhammed (s.a.v)'i Mekke'ye kim götürdü?
CEVAP: 29 Medine dönüşünde Ebva denilen bölgeye ulaştıklarında Hz. Muhammed (s.a.v)'in annesi vefat etti. Bunun üzerine Bereket Hanım acıklı bir şekilde ağlayan ve yetimlik duygusunu bütünüyle tadan Hz. Muhammed (s.a.v) i alarak Mekke'ye götürdü.
SORU: 30 Annesi vefat ettikten sonra Hz. Muhammet! (s.a.v)'i kim himayesi ve gözetimi altına aldı?
CEVAP: 30 Hz. Muhammed (s.a.v)'in annesi vefat ettikten sonra onu çok seven, şefkat ve merhamet gösteren dedesi Abdulmuttalib, himayesi ve gözetimi altına aldı.
SORU: 31 Dedesinin yanında iken Hz. Muhammed (s.a.v)'in yeri ve değeri nasıldı?
CEVAP: 31 Abdülmuttalib için Kâbe'nin gölgesinde yatak serilir, o gelinceye kadar oğullan o yatağın etrafında otururlardı. Babalarına olan saygılarından dolayı hiçbiri o yatağın üstüne oturmazdı. Rasûlullah (s.a.v). gelişmiş bir çocuk idi. Gelir, dedesinin yatağının üzerine otururdu. Oraya oturmasını engellemek için amcaları onu tutup geri çekerlerdi ama dedesi Abdülmuttalib, oğullarının bu hareketini görünce; "Oğluma ilişmeyin. Allah'a and olsun ki o büyük bir adam olacaktır" der, sonra da onu kendi yanına, yatağının üzerine oturtur, eliyle sırtını okşardı. Rasûlullah'ın yaptığı hareketleri görmekten sevinç duyardı. Yemek yiyeceğinde ise; bana oğlumu getirin der şayet yoksa onu hemen yanına getirtirdi.
SORU: 32 Dedesi vefat ettiğinde, himayesi ve gözetimi altına alması için Hz. Muhammed (s.a.v)'i kime emanet etti ve niçin?
CEVAP: 32 Hz. Muhammed (s.a.v) nihayet sekiz yaşına girdiğinde dedesi Abdulmuttalib'in vefatı yaklaşmıştı. Oğullarının en büyüğü olan Ebu Talib'e, Hz. Muhammed (s.a.v)’i koruyup gözetmesi ve büyütmesi için ona emanet etti. Kendisi vefat ettiğinde Elhacun denilen yere defnedildi. Ayrıca Ebu Talip ile Peygamberimiz in babası Abdullah öz kardeştirler. Anneleri ise (Mahzum bin İmran bin Aiz bin Amr kızı Fatma) dır.
SORU: 33 Amcası Ebu Talib in Hz.Muhammed (s.a.v)'e karşı tutumu nasıldı?
CEVAP: 33 Ebu Talip Hz. Muhammed (s.a.v)'e gönülden bağlanmış ve onu her şeyden fazla sevmişti.
SORU: 34 Hz. Muhammed (s.a.v)'in Ebu Talib'in evinde bulunmasından dolayı evine gelen birçok bereketten birini söyleyiniz?
CEVAP: 34 Hz. Muhammed (s.a.v) uyuduğunda Ebu Talib'in yanında uyur, yemek yediğinde amcası onunla özel olarak ilgilenirdi. Ailesi yemeklerini tek veya toplu olarak yediklerinde bazen doymazlardı. Oysa Hz. Muhammed (s.a.v) onlarla beraber sofraya oturduğunda hemen doyarlardı. Ebu Talip Peygamberimize döner, sen mübarek birisin derdi. Ebu Talib'in aile fertleri kalabalık ve fakir olmasına rağmen Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in himayesini üstlendiği bu dönemde, ondan bu gibi birçok bereket ve hayır gömüştü.
SORU: 35 Amcası Ebu Talip ile Şam seyahatine çıktığında Hz. Muhammed (s.a.v)'in yaşı kaçtı ve bu yolculuğa nasıl çıktı?
CEVAP: 35 Kureyşli birçok Mekke'li gibi Ebu Talib'in mesleğide tüccarlıktı. Yaz ve kış olmak üzere yılda iki kere Şam ve Yemen'e seyahate çıkarlardı. Bir keresinde, Ebu Talib ticaret maksadıyla bir kervanla birlikte Şam'a gitti. Ancak anlatıldığına göre o, bu sefere çıkmadan yol hazırlığını yaparken Rasûlullah (s.a.v), ona çok tutkunluk göstermiş. Ebu Talib de dayanamayarak; "Vallahi, onu da beraberimde Şam'a götüreceğim. Ne ben ondan ayrılabilirim, ne de o benden ayrılabilir! demişti. O vakitte Rasûlullah (s.a.v)'ın yaşı on iki idi
SORU: 36 Kervan nerde konakladı ve orada kim yaşıyordu ?
CEVAP: Kafile Şam toprakları içinde bulunan Busra da konakladı.Orada bulunan manastırda ilimi ve üstün faziletleri ile bilinen Hıristiyanların önde gelenlerinden biri olan Baheyra adında bir rahip yaşıyordu . Kureyş kervanı daha önceki yıllarda oradan kaç defa geçmişsede bu rahip onların karşısına çıkmamış , onlarla konuşmamıştı .
SORU : 37 Rahip Bahire kervandakileri ziyafet için manastıra davet etti mi ve davete Hz.Muhammed (sa.v.) katıldı mı ?
CEVAP : 37Kervan manastırın yanında konaklayınca Rahip Bahire kervandakilere yemek hazırlayarak onları ziyafet için manastırına davet etti . (Başka bir rivayette ) Kervanın üzeride ilgisini çeken bir bulut vardı . Bulut bu kervanın üzerinde hareket ediyordu ve kervan konakladığı anda bulut hareket etmeyi durdurdu. Bunun üzerine kutsal kitaplardan İncili çok iyi bilen Rahip Bahire bu kervandakilerden birinin peygamberlik özelliklerini taşıdığını anlamıştı . Hemen kervanda bulunan herkesi manastıra yemeğe çağırdı ve onlara şöyle seslendi :
-Sizlerin hepinizin yaşlı genç hür köle yemeğe gelmenizi istiyorum
Bunun üzerine hepsi manastıra geldiklerinde Bahira orada kimse kalmadığından emin misiniz diye sordu (Çünkü Peygamber siması , özellikleri taşıyan kimseyi görememişti ). Onlara gelmesi gereken herkesin geldiğini içlerinde en küçük olan Muhammed (s.a.v.) i kervanda bıraktıklarını söylediler . Bunun üzerine Rahip Bahira :
-Hemen onuda çağırın gelsin , dedi .
Hz. Muhammed (s.a.v.) geldiğinde peygaberik siması ve özelliklerini gördü kucakladı ve yanına oturtup diikkatlice süzmeye başladı . Ona küçük büyük birçok sorular sordu . Peygamberimizi cevaplarını dikkatlice dinleyen ve tetkiklerine tamamlayan Rahip Bahira İbrahim (a.s.) oğlu İsmail (a.s.) soyundan gelecek peygamberin alametlerini ve Tevratta beirtilen sıfatlar ile aynı olduğunu ve ayrıca sırtına bakıp iki kürek kemiğinin arasındaki peygamberlik mührünü gören Bahire peygamberlik için hepsinin tamam olduğunu görünce onun beklenen peygamber olduğunu anlamış ve çok sevinmişti .
SORU: 38 Rahip Bahire Ebu Talip'e, Peygamber Efendimiz (s.a.v) hakkında ne sordu?
CEVAP: 38 Rahip Bahire Ebu Talip'e:
"Bu çocuk senin neyin olur?" diye sordu. Ebu Talib "Oğlumdur." dedi. Bahire; "Olamaz. Bu, senin oğlun değildir. Bunun babasının hayatta olmaması gerekiyor." deyince Ebu Talib, "Kardeşimin oğludur." dedi. Bahire, "Babasına ne oldu?" diye sorunca Ebu Talib; "Annesi buna hamile iken babası vefat etti." dedi.
SORU: 39 Rahip Bahire Ebu Talip'e hangi nasihatlerde bulundu?
CEVAP: 39 Rahip Bahire Ebu Talip’e:
"İşte şimdi doğru söyledin. Kardeş’in oğlunu hemen memleketine götür. Yahudiler'in ona bir kötülük yapmalarından sakın. Allah'a andolsun ki, onu görüp de benim onda bulduğum vasıflardan haberdar olurlarsa, ona bir kötülük yaparlar. Doğrusu, senin kardeşinin oğlu, büyük bir adam olacaktır. Hemen onu al ve memleketine çabucak götür." dedi. Bunun üzerine Ebu Talib, Şam'daki ticaret işini tamamlar tamamlamaz, yola çıkarak Rasûlullah'ı Mekke'ye götürdü.
SORU: 40 Hz. Muhammed (s.a.v) Şam'a yapmış olduğu seyahatten neler elde etti?
CEVAP: 40 Hz. Muhammed (s.a.v) kendisine verilen nübüvvet bereketi ve kerameti dolayısıyla Cenâb-ı Hakk'm kontrol ve gözetiminde, bütün cahiliye döneminin her türlü şirk ve sapıklığından, kötülük ve ahlâksızlıklardan uzaklaşıyordu. Bu yolculuktan, insanlarla güzel ticari muamele etme üslubu, alış veriş becerisi ve birçok ticari yetenekler elde etmiş olup aynı zamanda doğru sözlülük, emanete vefa gibi iki güzel sıfatı da köklü olarak benliğine yerleştirmiştir.
SORU: 41 Hz. Muhammed (s.a.v)'İn en çok sevdiği arkadaşı kimdi?
CEVAP: 41 Hz. Muhammed (s.a.v)'in en çok sevdiği arkadaşı kendisinden iki yaş küçük olan, yaşıtları içinde en çok sevdiği aynı zamanda Peygamberimizle aynı karakter ve ahlâka sahip, asıl ismi (Atik bin Ebu Gahafe) olan Hz. Ebu Bekirdir (r.a) ?
Ya da asıl isminin Abdulkabe olduğu, müsiüman olduktan sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v) onu Abdullah diye isimlendirdiği de söylenir. Künyesi Ebu Guhafe, Babasının ismi ise Osman'dır.
SORU: 42 Hz. Muhammed (s.a.v) küçükken ne işler yapardı?
CEVAP: 42 Hz. Muhammed (s.a.v) gençlik çağlarında alın teri ile rızkını kazanmak ve ayrıca amcasına yük olmamak için koyun çobanlığı yapardı.
SORU: 43 Hz. Muhammed (s.a.v) insanlar arasında hangi lakap ile bilinirdi?
CEVAP: 43 Hz. Muhammed (s.a.v) insanlar arasında isminden çok Emin lakabı ve doğruluğu ile bilinirdi, insanlarla olan bütün ilişkilerinde de bu iki sıfatı daima ön plana çıkardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder