Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

23 Kasım 2020 Pazartesi

OSMANLI TARİHİ 44 - YILDIRIM BAYEZİD HAN - Şanlı Fetihler

 

ŞANLI FETİHLER 

 XIV. asrın son yıllarında Romanya'da iki prenslik vardı: Güneyde :E;flak ve doğuda Boğdan (Moldovya). Yıldırım Bayezid Anadolu seferine çıktığında Eflak Prensi Mirçe, Osmanlılara ait bazı yerlere saldırmaya başlamıştı (1391). Mirçe'nin Bulgaristan'ın Karinabad kasabasına kadar uzanıp yağma hareketlerinde bulunması üzerine Bayezid Han derhal Edirne'ye döndü. Anadolu ve Rumeli askerleri . kısa sürede bu şehirde toparlandılar. Padişahın zafer ayetleriyle süslü sancakları Tuna boyunca dalgalanmaya başlamıştı. Firuz Bey idaresindeki akıncılar Tuna Nehri'nin kuzeyine girdiler. Eflak Prensi Mirçe yakalanarak Bursa'ya gönderildi. Böylece Eflak, Türk hakimiyetine girmiş bulunuyordu. Evrenos Bey ve Paşa Yiğit kumandasındaki akıncı kolları ise Bosna ve Hersek ile Macaristan topraklarını vurarak Avusturya içlerine kadar yürümüşlerdi. Yıldırım Bayezid Han Eflak diyarına yürüdüğü günlerde, Karamanoğlu Alaaddin Ali Bey yapılan antlaşmayı bozarak ansızın Ankara üzerine saldırdı. Timurtaş Paşa'yı yakalayıp zincire vururken, kale muhafızlarını acımasızca öldürdü. Ankara ve çevresini yağma ederek çekildi.

Padişah, Karamanoğlu'nun bu haince tutumunu işitince süratle Bursa'ya döndü. Bayezid Han'ın Anadolu'ya geçtiğini duyan Karanıanoğlu akıbetinden korkarak Timurtaş Paşa'yı serbest bıraktı. Kendisine değerli armağanlar vererek özürler diledi ve padişahtan kendisi adına şefaatçi olmasını, çirkin tutumlarının hoş görülmesi ve affedilmesi için yakardığını söylemesini istedi. Ayrıca kulluk ve bağlılık bildiren bir mektup yazarak kendisine verdi. Yıldırım Bayezid anlatılanları duymamıştı bile. Karamanoğlu'nun elçisine büyük bir kızgınlıkla: "Şimden gerü hak ile batılı, fesat ile doğruyu ayıracak olan işte bu ateş saçan kılıçtır" cevabını verdi. Böylece Osmanlılar ile Karamanlılar Akçay Ovası'nda bir kez daha karşı karşıya geldiler. Karamanoğulları kesin bir bozguna uğratılırken Alaaddin Ali Bey ile oğlu Mehmed Bey esirler arasında bulunuyordu. Bayezid Han, Timurtaş Paşa'yı Karamanoğullarına ait kaleleri fethetmesi için gönderirken kolaylık olması için Alaaddin Ali Bey'i de yanına katmıştı. Timurtaş Paşa ise esirliğinde kendisinden çok cefa gördüğü Alaaddin Bey'i derhal öldürttü. Padişah bu durumu haber alınca fevkalade sinirlenerek Timurtaş Paşa hakkında ağzına geleni söyledi ve huzuruna çağırttı. Yıldırım'ın gazabından korkan Timurtaş Paşa, huzura girince: "Keremli ve ulu atalarınız kötü niyet sahiplerine her zaman tatlılıkla, iyilikle muamele etmişlerdir. Ama bu davranışlarının hiç faydası olmamış, bu nankörler bir gün olsun iyi ve hayırlı bir tutum göstermemişlerdir. Sözleri yalan olan ve yeminlerinde durmayan bunlardan yine çekindim. Düşündüm ki padişahımın iyilik damarları kabarır da, bu hiç-· bir kötülükten kaçınmayan düşmanı hoş görüp kurtarırsa, atadan gelme keremiyle serbest bırakırsa sonra ne olur diye korkarak bu işi işledim" demiş, bu suretle bir büyük cezadan kurtulmuştur.

Bu seferle Konya, Akşehir, Aksaray, Larende ve daha nice Karaman beldeleri Osmanlı ülkesine katılmıştır. Eflak Kralı Mirçe'nin Niğbolu üzerine hücumu sırasında Bulgar Kralı İvan Şişman da yardımda bulunmuştu. Osmanlılara tabi olan Bulgar kralının bu ihaneti üzerine Bayezid, oğlu Süleyman Çelebi'yi Bulgaristan üzerine gönderdi. Süleyman Çelebi Patrik Eftim idaresindeki Tırnova'yı üç aylık bir muhasaradan sonra zapt etti. Ardından süratle Niğbolu üzerine yürüdü. Kısa sürede Niğbolu'ya da hakim olurken yakalanan Kral İvan Şişman'ı idam ettirdi. Böylece Bulgaristan kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiş oluyordu (1393). Bu arada Kuzey Makedonya, Karadağ, Arnavutluk ve Epir'de de Türk fetihleri birbirini takip ediyordu. 1392Cie, daha evvel Osmanlılar elinde iken Sırplar tarafından ele geçirilen Üsküp tekrar zapt edildi. Venedikliler ve bazı Arnavutluk prensliklerinin idaresindeki birkaç şehir müstesna, bütün Arnavutluk ve Karadağ Osmanlı idaresine alındı. 1 394'te ise Türk sancakları Selanik'te dalgalanmaya başladı. Yıldırım Bayezid Han Karamanoğullarından sonra Anadolu birliğini kurma yolundaki faaliyetlerine büyük bir süratle devam etti. Önce Canik Beyi Kubadoğlu Cüneyd Bey' in idaresindeki Samsun'u, ardından Taceddinoğullarını itaat altına aldı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder