“Cami", Arapça “cem" kökünden gelir, “toplayan, bir araya getiren” manasındadır. Cami yerine çokça kullanılan “mescid” ise, secde edilen yer anlamındadır. Kur’an’da ve hadislerde “cami" yerine “mescid" kelimesi kullanılmıştır. Yeryüzündeki ilk mescid, Mes- cid-i Haram, İkincisi ise Mescid-i Aksâ’dır.
İslâm'ın ilk yıllarında Allah Resulü [sallal- lahu aleyhi vesellem] baskı ve hakaretlere rağmen Mescid-i Harâm’da Hacerülesved ile Rüknülyemânî arasında namaz kılardı. İlk müslümanlar Dârülerkam'ı mescid haline getirmişlerdi. Ayrıca evlerinde, vadilerde gizlice ibadet ediyorlardı. Rivayete göre, Hz. Ebû Bekir [radıyallahu anh] evinin bahçesine kendisi için küçük bir mescid yapmıştır. Şahsa özel olmakla birlikte, bir müslüman tarafından inşa edilen ilk mesciddir.
Hz. Ömer [radıyallahu anh] müslüman olduktan sonra müslümanlar Kabe'de, yani Mescid-i Harâm'da açıkça namaz kılmaya başlamışlardır. Ancak Mekke'de inşa edilmiş bir mescid yoktur. İlk muhacirler, Medine yakınlarındaki Küba'ya geldiklerinde buraya bir mescid yapmışlardır. Allah Resulü [sallallahu aleyhi vesellem] hicret esnasında Küba'ya geldiğinde burada ilk cuma namazını kıldırmış ve hutbe okumuştur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder