Dünya hayatı iman ve insanlarla geçim üzerine kurulmuştur. Kişi imanı gereği Rabb’ine karşı kulluk vazifelerini yerine getirir ve kulluk vazifelerinin bir gereği olarak insanlarla ilişkisinde hassasiyet gösterir. Rabb'inin emirlerini uygular, yasaklarından sakınır. Bâ- yezid-i Bistâmî hazretleri şöyle buyurmuştur: “İnsanların helaki iki sebepledir: Biri insanlara hürmet etmemek, diğeriyse Hakk'a minnet etmemektir.”
Dinimizin gösterdiği dosdoğru yol, bizi hedefe ulaştıracak yoldur. Bu yolda nefsin kötü istek ve tutkularına kapılmadan yürümek, ancak Allah Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmekle mümkündür.
Bir tarafta ideallerimiz ve irademiz... Diğer yanda ise nefsin istekleri ve şeytanın kandırmacaları. İşte bu nokta bir yol ayrımı gibidir. Bir taraf hak yoldur, diğer taraf ise kulu hedefinden saptıracak olan bâtıl yoldur. Rabbimiz’in emir ve yasakları istikamet üzere gitmek isteyen kişi için yol levhaları hükmündedir. Bu levhaları takip eden kimse herhangi bir sapmaya uğramadan hedefine ulaşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder