Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

26 Ağustos 2020 Çarşamba

İHSAN ŞEN OCAK Beyzavi


Eskiden büyük şehirlerde devlet adamlarının da katıldığı geniş çaplı ilim meclisleri kurulur, oralarda yörenin büyük âliminin işrafında çeşitli meseleler müzakere edilirdi. Zaman zaman sorulan nükteli sorularla da katılımcıların ilmi durumu ölçülürdü.

Kadı Beyzavi Tefsiri diye şöhret bulan “Envaru’t-Tenzîl ve Esraru’t-Te’vîl” adlı meşhur eserin sahibi Nasıruddin el-Beyzavi (v. 685) bu tür oturumların sıklıkla yapıldığı yıllarda Şiraz’dan Tebriz’e gider. Şehirde tevafuken büyük âlimlerin hazır bulunduğu bir ilim meclisi ile karşılaşır. Kendisini kimsenin tanımamasından dolayı cemaatin arka taraflarında bir yere oturur. Meclisi idare eden âlim, huzurda bulunanlardan hiç birisinin cevap veremeyeceğini zannettiği bir nükteden bahseder. Hazirundan da nüktenin şifrelerini çözmelerini ve cevap vermelerini ister. Eğer cevap veremeyeceklerse sadece çözmelerini talep eder. Bunu da yapamayacaklarsa ifadelerini tekrar etmelerini söyler. Meclis başkanının sözü bitince, Beyzavi direk cevap vermeye başlar. Başkan, Beyzavi’ye; “Ne söylediğini işitmiyorum ki nükteyi anladığını bileyim.” der. Beyzavi lafız ya da anlam olarak nükteyi tekrar edebileceğini söyler. Hadise karşısında başkan şaşkınlığını gizleyemez ve “lafzıyla tekrar et.” der. Beyzavi’de tek bir harfini atlamadan nükteyi yineler, çözümünü yapar, terkibindeki eksiklikleri beyan eder ve cevabı verir. Ardından da benzeri bir nükte ile mukabelede bulunur ve başkanı onu çözmeye davet eder. Ne var ki başkan bunda aciz kalır.” [ref]Tacuddin Sübki, Tabakatu’ş-Şafi’iyyetü’l-Kübra, VIII, 158.[/ref]

KAYNAK : https://ihsansenocak.com/



1 yorum:

  1. Rabbi Zidni Ilmen Ve fehmen ve İmanen " / Ya Rabbi ilmimi anlayışımı ve imanımı arttır.
    Allah cc razı olsun.
    Sayenizde Allah'ın izni ile öğreniyoruz.

    YanıtlaSil