
Peygamber Efendimiz (ş.a.v.) insanları İslâm’a davet ettiği zaman Hz. Ebû Bekir, hiç düşünmeden ve tereddüt etmeden Müslüman olmuştur. Müslüman olduğunda otuz sekiz yaşında idi. Hiçbir delil aramadan Müslüman olduğu ve Mi’râc mucizesini herkes inkâr ederken o tereddüt etmeden tasdik ettiği için Sıddîk-ı Ekber lakabını aldı.
Hz. AR (k.y),.>Hz. Ebû Bekir’e ‘Sıddîk’ denilmesiyle alâkalı şöyle buyururdu: “Allâhü Teâlâ peygamberi Muhammed (s.a.v) ile Cebrail’in lisânıyla Hz. Ebû Bekir’i ‘Siddîk’ diye isimlendirmiştir.”
Hz. Ebû . Bekir’in bir lakabı da ‘Atîk’dir. Peygamber Efendimiz (ş.a.v) bir gün şöyle buyurdular: “Ey Ebû Be- kirİ, Şen Allâhüi Teâlâ’nın cehennemden âzât ettiği (atîk) bir kulsun” buyurdular. Bundan sonra Atîk lakabı verildi.
Hz., Ebû Bekir erkeklerden Resûlullâh’a (s.a.v.) ilk îman edendir. Müslüman olduktan sonra insanları îmâna davet etmiş ve başta Aşere-i Mübeşşere’den Hz. Talha, Hz. Osmân, Hz. Zübeyr b. Avvâm (r.anhüm) olmak üzere birçok kişi onun davetiyle Müslüman olmuştur.
Malıyla ve canıyla Peygamberimizin yardımında olmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Ebû Bekir’in malının bana verdiği faydayı, hiç kimsenin malı asla vermemiştir.” büyurunca Hz. Ebû Bekir (r.a.) ağladı ve “Canım, malım sâna fedâ olsun, Yâ Resûlallâh” dedi.
Fakir Müslümanlara çok yardım etmiştir. Müslüman oldukları için işkence gören yedi köleyi satın alıp âzâd etmiştir. Bilâl-i Habeşî ve Âmir b. Füheyre (r.anhümâ) bunlardan ikisidir.
. îmân ettiği zaman kırk bin dirhemi vardı. Hicret ettikleri zaman yalnız beş bin dirhemi kalmıştı. (R.anh)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder