Abdulkadir-i Geylânî hazretleri, “Dünyayı elinde kıl, kalbinde kılma” diyerek, hem dünyadan el etek çekmeyi, başkalarının sırtından geçinmeyi ahlâk haline getiren anlayışı hem de maddeye tapan anlayışı reddeder. “Elimizde bol eyle, kalbimizde yok eyle” diye dua eden arifler bu ölçüyü ne güzel ortaya koymuşlar!
Çalışmayı emreden dinimiz aynı zamanda çalışma hayatını mükemmel bir denge üzerine oturtmuştur. Dünyaya da ahirete de layık olduktan kadar değer vermemizi, ölçüyü asla kaçırmamamızı emreden Rabbimiz, “Allah’ın sona verdiği şeylerle ahıret yurdunu kazanmaya çalış. Dünyadan da nasibini unutma!’ (Kasas 28/77) buyurarak kurmamız gereken dengenin ölçüsünü verir.
Meşhur hadis âlimi Keşfü'l-Hafasında geçen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi ve sellem] bütün anlamlarıyla bu âyetin şerhini bize sunar: “Sizin en iyiniz kimdir, biliyor musunuz? Dünyası için ahıretinı ahiretı için de dünyasını terk etmeyendir. Çünkü böyle bir kimse her ikisini de kazanır, başkasına muhtaç olmaz.'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder