Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

21 Mayıs 2020 Perşembe

BİR GÜZEL AHLAK: VEFA


Vefâ: Verilen sözü yerine getirmek, borcu ödemek, dince ve akılca lazım gelen şeyi yerine getirerek mesuli­yetten kurtulmak demektir. Bu pek şerefli bir vazifedir. Ahde riayet etmemek; sözünde durmamak ise haramdır.
Eski dostluğu muhafaza etmeye de “vefakârlık” denir. İnsan vefalı olmalı, dostlarını, eski hukuku unutmamalıdır.
Müslümanlıkta emanetlere, yapılan sözleşmelere, ahitleşmelere son derece riayet etmek bir vecibedir. Cenâb-ı Hak’tan korkan, mükemmel bir imana sahip bulunan bir Müslüman, kendisine emanet bırakılan şey­lerin muhafazası için elinden gelen gayreti gösterir. Bir Müslüman yapmış olduğu mukaveleleri bir zaruret olma­dıkça bozmaz. Çünkü buna aykırı hareket, dinimizin mukaddes emirlerine aykırıdır.
Allâhü Teâlâ vefayı medhedip, emrederek şöyle bu­yurmaktadır. (meâlen): “Ey iman edenler! Akidlerinizi yerine getiriniz...” (Mâide Sûresi, âyet 1)
"... Her kim ahdine vefa eder ve korunursa şüphe yok ki Allah o müttakileri sever.” (Âl-i İmran Sûresi, âyet 76) Bu âyet-i kerîme, Allah’ın sevgisini kazanmak için kulluk vazi­felerine riâyet edilmesini, bütün haramlardan sakınmayı ve dinde üzerimize düşen bütün vazifeleri yapmaya çalış­manın lüzumlu olduğunu kısaca beyan buyurmaktadır. .
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "Emanete riayeti olma­yan kimsenin imam kâmil değildir, ahde vefa etmeyen J kimse de mükemmel bir din terbiyesinden mahrumdur.” buyurmuşlardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder