(Okuyucunun Yanılmasına) Ait Esaslar
435- Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'ân okurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır:
436- Kur'ân-ı Kerîm'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur.
435- Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'ân okurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır:
436- Kur'ân-ı Kerîm'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur.
Ancak kelime övgüye ait olup onun yerine yine övgüye ait
bir lâfız okunmuş olursa bozulmaz. Fakat böyle bir davranış caiz görülmez.
Amma yanılarak değiştirilmiş olursa, bakılır: Eğer okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da
bulunmaz, manası da Kur'ân'daki kelimenin manasından uzak olup aralarında fazla bir
ayrılık bulunarak iki mana arasında bir ilgi bulunmazsa, bununla namaz ittifakla bozulur.
"Hâzâ't-turâbu" yerine, "Hazâ'l-gubâru" okumak gibi.
Fakat okunan lâfız tesbih,
hamd ve zikir manasında ise bozulmaz.
Eş ve benzeri Kur'ân'da bulunmadığı halde, manası da bulunmayan bir lâfız hakkında
da hüküm böyledir. "Yevmetüb-le's-serâiru" yerine, "Yevme tüblâs-serâilu"
okunması gibi.
437- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunur da, bu lâfız, ile Kur'ân'daki kelimenin manası aşırı şekilde değişmemekle beraber ikisinin manası biribirinden uzak bulunursa İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. İhtiyat da bundadır.
Fakat İmam Ebû Yusuf ile diğer bazı fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. Çünkü bunda
herkes için bir güçlük vardır. İnsanların çoğu bundan kurtulamaz. Onun için fetva da buna
göredir.
438- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmamakla beraber bununla mana değişmeyecek olsa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulmaz. Çünkü mana asıldır, en çok manaya önem verilir.
Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre bozulur;
çünkü burada asıl olan, Kur'ân'da benzerinin bulunup bulunmamasıdır. "Kavvâmîne"
yerine "Kayyâmîne" okunması gibi...
Demek oluyor ki, İmam Azam ile İmam Muhammed, yanılarak yanlış okunan lâfız ile,
Kur'ân'daki mananın fazla değişip değişmemesini göz önüne almışlardır.
Şöyle ki: Eğer
mana fazla değişirse, namaz bozulur, değilse bozulmaz; okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da
bulunsun veya bulunmasın.
İmam Ebû Yusuf ise, okunan lâfzın Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas
tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzeri varsa namaz bozulmaz, isterse mana aşırı
derecede değişmiş olsun. Eğer benzeri Kur'ân'da yoksa namaz bozulur, isterse mana aşırı
derecede değişmiş olmasın.
Yukarda (436, 437, 438.) maddelerde gösterilen üç esas, önceki devir (mütekaddimîn)
müctehidlere göredir. Aşağıdaki esaslar da, daha sonraki devir (müteahhirîn) fıkıh
alimlerine göredir. Bunlar bu konuda biraz daha genişlik göstermişlerdir.
439- Kur'ân-ı Kerîm'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rabbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.
440-
439- Kur'ân-ı Kerîm'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rabbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.
440-
Kur'ân kelimelerinden şeddesiz olan bir harfi sehven şeddeli okumak şeddeli
bir harfi şeddesiz okumak,
uzatılacak bir harfi uzatmamak,
kısa okunması gereken bir
harfi uzatmak,
idğam edilecek harfleri ayrı ayrı okumak
ayrı ayrı okunacak harfleri
idğam etmek (birleştirip şeddeli okumak) namazı bozmaz.
"İyyâke" kelimesini şeddesiz
okumak gibi. Yersiz olarak yapılan imale de namazı bozmaz. "Bismillahi" veya "Mâliki
yevmi'd-dîn" âyetlerini imale ile okumak gibi...
İnce okunacak bir harfi kalın okumak, kalın okunacak bir harfi ince okumak da
böyledir; çünkü bunlarda da çoğunluğun yetersizliği vardır.
441- Kur'ân okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır.
441- Kur'ân okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır.
Müctehidlerden
sonraki alimlerin görüşü budur. Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes
manayı bilip ona göre Kur'ân okuyamaz. Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden
de kurtulamaz. Bunun için "Lâ ilâhe" diyerek durduktan sonra "İlâhû" denilse veya
"Kaleti'l-Yehudu = Yahudiler dedi" deyip durulduktan sonra "Uzeyrün ibnullahi = Üzeyr
Allah'ın oğludur" diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder