Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

11 Nisan 2018 Çarşamba

NAKŞİBENDÎ YOLUNUN BÜYÜKLÜĞÜ





NAKŞİBENDÎ YOLUNUN BÜYÜKLÜĞÜ


.... Mâlum olsun ki:


Bu yüce yolun büyüklüğü ve Nakşibendiyye tabakasının üstünlüğü ancak Sünnet-i Seniyye’ye bağlılığı ve kötü bid'atlardan kaçınması vasıtasıyladır. Bundan dolayı bu yolun büyükleri cehrî zikirden kaçındılar ve kalbî zikri emrettiler. Aynı şekilde Resûlullah (s.a.v.) ve Hülefâ-i Râşidîn (r.a.) devrinde olmayan, raks ve semâ'dan, vecd ve tevâcüd gibi şeylerden men ettiler.


işte onların sünnete olan bu bağlılığı büyük neticelere (mükafâta) sebep oldu. Bid’atlardan kaçınmalarının da bir çok meyvesini gördüler. Bu sebeple başkalarının en son ulaştıkları nokta onların ilk başladıkları yer oldu.


Bunlara mensup olmak bütün nisbetlerin üstündedir. Bu zâtların kelâmı kalbî hastalıklara devâdır. Onların bakışları mânevî hastalıklara şifâdır. Onların gösterdikleri teveccüh, talihleri iki cihanın alâkâsından kurtarır. Bu yolun büyüklerinin şânı yüce himmetleri, müridlerini mümkinât âleminin bataklığından kurtarıp vücûbun zirvesine (Hz. Allah'a) yükseltir.


Ancak bu şerefli mensubiyyet şu zamanlarda ankâ kuşu gibi oldu. Perdelerin arkasına geçip gizlendi. Öyle ki şu tabakadan bir topluluk bu yüce devleti bulamadıklarından ve bu güzel nimeti kaybetmelerinden dolayı her yola girip çeşitli mesleklere sülük ettiler.


Güzel cevherleri elde etmenin yerine çanak parçalarıyla sevindiler. Çocuklar gibi basit şeylerle kalplerini tatmin ettiler. Hatta onlar o kadar sıkıntıya düştüler ve şaşırdılar ki; büyüklerin yolunu terk edip zaman zaman teselliyi cehrî zikirde arar oldular. Bazen itmi’nanı, raks, semâ ve dönmede gördüler.


Bunlardan daha acâibi; bu kötü bid’atları bu şerefli mensubiyeti tamamlayıcı ve kemâle erdirici; bu tahribâtı tâmir sanmalarıdır. Allah Teâlâ onlara insaf versin. Onlara şu yolun büyüklerinin kemâlâtından ruhen koklamayı nasip eylesin.... (İmam-ı Rabbânî, Mektubât, 1/168)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder