Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

12 Nisan 2018 Perşembe

HÂCE MUHAMMED BÂKÎBİLLÂH (K.S.)





HÂCE MUHAMMED BÂKÎBİLLÂH (K.S.)


Silsile-i Sâdât'ın yirmi ikinci halkası olan Hâce Muhammed Bâkîbillâh'ın (k.s.) lakabı Hâce Bîreng olup 971 (M, 1563) yılında Kâbil’de dünyaya geldi.


Daha küçük yaşta zamanının büyük âlimlerinden zâhirî ilimleri tahsil ettikten sonra tasavvufa teveccüh edip, bâtınî ilimleri tahsil etmek için evliyâullâhın büyüklerinin sohbetlerine iştirak etti. Nihayet Semerkand’a gelip Muhammed Hâcegî Emkengî (k.s.) Hazretlerini bularak ona intisâb etti.


Hâce Muhammed Bâkîbillâh Hazretleri, zâhirî nisbeti Mev-lânâ Hâcegî Emkengî Hazretlerine olup bâtında Hâce Muhammed Bahâüddîn Nakşibend (k.s.) Hazretlerine nisbet-i üveysî ile müntesiptir. Hâce Ubeydullâh Ahrâr (k.s.) Hazretlerinin rûhâniy-yet-i aliyyelerinden de çok füyûzât almıştır. Tarîkat-ı Nakşi-bendiyye’yi Hindistan'da yayan, asrının büyük âlimlerinden bir zattır. Hanefî mezhebindendir.


Muhammed Hâcegî Emkengî (k.s.) Hazretleri, Bâkîbillâh Hazretlerine ‘Siz Allâhü Teâlâ'nın inâyeti ve bu yolun büyüklerinin rûhâniyetinin terbiyesi ile kemâle erdiniz. Şimdi Hindistan tarafına dönmeniz lazım. Zîra orada senin vesilenle bu yolun büyüklerinden biri zuhûr edecek ve birçok kişi senden istifâde ederek kemâlin zirvesine ulaşacaktır.’ buyurdu. Hâcegî Emkengî (k.s.) Hazretleri imâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî (k.s.) Hazretlerinin onun talebesi olacağına işâret etmişlerdir.


Muhammed Bâkîbiliâh Hazretleri üstâzının bu işâreti ile Hindistan’a gidip bir sene Lahor şehrinde kaldı. Oradaki âlim ve fazîletli kimseler, onun sohbetlerinden istifâde ettiler. Daha sonra Delhi’ye yerleşti ve vefatına kadar orada kaldı.


25 Rebîulâhir 1012 (M. 1603) târihinde kırk yaşında oldukları halde irtihâi-i dâr-ı naîm eylediler.


Vefât ettiğinde en sâdık talebeleri mezarını kazdılar. Fakat na'şını taşırken kazdıkları yere değil de gayr-ı ihtiyârî başka bir yere götürdüler. Tabutunu yere koyduklarında oranın Muhammed Bâkîbillâh Hazretlerinin daha önce geldiği bir yer olduğunu hatırladılar. O bu mekânı beğenerek iki rek’at namaz kılmış ve kıyafetine bu yerin toprağı bulaşması üzerine Bâkîbillâh Hazretleri 'Bu yerin toprağı bizim elbisemizi tuttu.' buyurmuştu. Talebeleri onun bu sözünü hatırlayarak kabrini oraya kazdılar ki burası Delhi’de Resûlullâh’ın (s.a.v.) ayak bastığı yer olarak meşhur olan “Kademgâh”dır. Kabr-i şerifleri Müslümanların ziyaretgâhıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder