5 Ekim 2017 Perşembe
MÜSLÜMANLAR MUKADDESÂTA HÜRMET İLE MÜKELLEFTİR
MÜSLÜMANLAR MUKADDESÂTA HÜRMET İLE MÜKELLEFTİR
Allah (c.c.) ile alakalı olan, dînî, manevî kıymeti olan şeylere mukaddesât denir. Allâhü Teâlâ mukaddestir, onun bütün isimleri de mukaddestir. Bütün müslüman- lar, mukaddesata son derece hürmet etmekle mükelleftir. Allâhü Teâlâ’nın kitapları, peygamberleri, velîleri mukaddestirler. Namaz, oruç vesair ibadetler birer mukaddes vazifedir. İslam mâbetleri; mescitler, câmiler de mukaddes ve mübarek yerlerdir.
Mukaddesâta hürmet ve ta’zim etmeyen kimse, rûhu sönmeye başlamış, yüksek duygulardan mahrum kalmış, gâfil demektir.
Biz müslümanlar herhangi bir ibâdete veya hayırlı bir işe başlayacağımız zaman, besmele okuruz. Bir hadîs-i şerîfte; “Herhangi hayırlı bir işe Bismillah sözü ile başlanmazsa, o iş bereketsizdir.” buyurulmuştur.
Kur’ân-ı Kerîm veya bir âyet-i kerîme ele alınarak okunacağı zaman abdestli bulunmak lazımdır. Bu esnada kıbleye yönelmeli, derli toplu ve hürmetli bir vaziyet almalıdır. Abdestsiz olan bir kimse Mushaf-ı Şerîf’i kılıfsız olarak eline alamaz. Mukaddes bir kitabı ancak temiz, nezih olan eller tutabilir. Okumaya Eûzü Besmele ile başlanır.
Kur’ân-ı Kerîm temiz yerlerde avret mahalleri örtülü ve Kur’ân-ı Kerîm’i hürmetle dinleyecek vaziyette bulunan kimselerin yanlarında açıkça okunabilir. Kirli, pis yerlerde veya avret mahalleri açık veya başka bir işle meşgul kimselerin yanında Kur’ân ayetleri sesli okunamaz, mekruhtur.
Okunan Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hürmetli bir vaziyet almayacak kimselerin işitecekleri bir sesle, açıkça Kur’an okunması câiz değildir. Bu hal, Kur’ân-ı Kerîm e -hâşâ- ihanettir ve dinlemeyip saygısızlık yapanlar manen mesul olurlar.
Kur’ân-ı Kerîm’i, namazın haricinde okurken, ilim öğrenirken en güzel elbiseleri giyip kıbleye dönmek ona hürmet için müstehapfır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder