Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

11 Mayıs 2017 Perşembe

İMAM EBÛ YÛSUF HAZRETLERİ



İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe Hazretlerinin talebeleri arasında ilimde en vüksek olanıdır. Hanefi mezhebini yayan talebelerinin başında gelir. ismi Yâkûb, babasının adı İbrahim’dir. Ebû Yûsuf künyesidir. M. 731 senesinde Kûfe'de doğdu. M. 798 senesinde Bağdât'ta vefât etti.

Ebû Yûsuf Hazretleri fakir bir âilenin çocuğu idi. Babası da vefât edince yetim kaldı. Imâm-ı A'zam Ebû Hanîfe Hazretleri, onun keskin zekâsını ve jlim öğrenmedeki kabiliyetini görünce derslere devâm etmesi için fakir olan âilesinin geçimini de kendi üzerine aldı. İmâm-ı A'zam Hazretlerinin derslerine on yedi sene aralıksız devâm edip Imâm-ı A'zam Hazretlerinin “Bu genç, hayatta iken ona muhalefet eden bulunmaz." iltifâtına mahzar oldu. Müçtehidlik makâmını ihrâz eden Ebû Yûsuf Hazretleri, hakkında âyet-i kerîme ve.hadîs-i şerif bulunmayan bir mesele ile karşılaştığında önce hocası İmâm-ı A'za-m’ın (r.h.) içtihadına bakar, eğer bulamazsa; hocasının koyduğu usûl üzere kıyas yapar ve kendi re'yi ile hareket ederdi. Ebû Yûsuf Hazretlerini Abbâsî halîfesi Mehdî, kâdılığa tâyin etti. Halîfe Hâdî ve Hârûn Reşîd zamanları dâhil on altı sene kâdılık yaptı. Hârûn Reşîd zamanında “Kâdı-Kudâti’d-Dünyâ” unvânı ile anıldı. Islâm târihinde bu unvânı ilk alan Ebû Yûsuf Hazretleridir. Ebû Yûsuf Hazretleri, insanların sıkıntısını halletmek için gayret eder çâre bulmak için uğraşırdı.

Bir gün adamın biri; “Allâh (c.c.) bana bir erkek evlat verirse, boynuzu dört karış olan koç kurban edeceğim.” diye bir adakta bulunur. Adamın bir oğlu olur. Fakat boynuzu dört karış olan koc bulamaz. Zamânın âlimleri de derdine bir çâre bulamaz. İmam Ebu Yûsuf (r.h.)’a gidip derdini anlatır. Ebû Yûsuf hazretleri, uzun boynuzlu bir koç getirtir, küçük bir çocuk çağırır ve koçun boynuzlarını karışlatır. Dört karış gelince: “işte adadığın koç. Bunu keser, adağını yerine getirirsin, buyurur. Ebû Yûsuf Hazretleri Hac'da hastalanır. Hastalığı oldukça ilerler. Fakat o, büyük gayretle derse ve suâllere cevap vermeye devam eder. Ibrâhim Cerrah onu hâlsiz ve hasta görünce gözleri yaşlanır ve; “Efendimi Hastasınız. Bu kadar yorulmasanız’’ der. Ebû Yûsuf (r.h.): “Ey Ibrâhim Cerrâhl Faydalı İlim okutmak, insana hastalığın şiddetini hissettirmez.” buyurur.

imâm-ı A'zam hazretleri, her namazdan sonra hocası Hammâd’a, ebeveyninden önce duâ etliği gibi Ebû Yûsuf hazretleri de hocası imâm-ı A'zam'a, ana ve babasından önce duâ ederdi. Buyurmuşlardır ki: “Hocam Imâm-ı A'zam Ebû Hanîfe hazretlerine hayır duâ etmediğim hiçbir namazımı hatırlamıyorum. Bütün namazlarımın sonunda hocama duâ ettim, istiğfâr okudum.” Cenâb-ı Hakk kendilerinden râzı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder