30 Mayıs 2017 Salı
HAZRET-İ MUS’AB’IN ŞEHÂDETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ashâbından Mus’ab bin Umeyr (r.a.) Mekke’nin zengin bir âilesindendi. Ancak Müslüman olunca evlâtlıktan reddolunmuştu. Uhud Harbi’nde sancağı taşıdı. Büyük kahramanlık gösterdi. Bu harbde, Peygamberimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) yanından hiç ayrılmadı. Müşrik ordusundan İbni Kâmia adında biri Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) saldırırken, Hz. Mus’ab onun karşısına çıktı. Bu müşrik, bir kılıç darbesiyle Mus'ab’ın sağ kolunu kesti. O da sancağı sol eline aldı. İkinci bir darbeyle sol kolu da kesilince, sancağı kesik kollarıyla tutup göğsüne bastırdı.
Bu hâliyle kendini Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) siper eden Hz. Mus’ab’ın üzerine hücum eden İbni Kâmia, vücûduna bir mızrak sapladı ve onu şehid etti. Bundan sonra, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sancağı Hz. Ali’ye (r.a.) verdi. Mus’ab bin Umeyr (r.a.) zırh giydiği zaman Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e benzediği için, müşrikler onu şehit edince Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) öldürdüklerini zannetmişlerdi.
Resûlullâh (s.a.v.), Mus’ab bin Umeyr’i (r.a.) şehid olmuş görünce, başı ucuna dikilerek, Ahzâb Sûresi'nden şehitlerle İlgili âyet-i kerîmeyi okudu ve sonra “Allâh’ın Resûlü de şâhittir ki, siz kıyâmet günü Allâh’ın huzûrunda şehid olarak haşrolunacaksınız.” buyurdu.
Şehitler defnedilirken Mus’ab bin Umeyr’e (r.a.) kefen olarak bir şey bulunamamıştı. Vücûdu, kaftanı ile ve ayakları da otlarla örtülmek süratiyle defnedildi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder