KOMŞU HAKKI

Rasûllulâh (s.a.v) Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde ''Komşunun komşu üzerindeki hakkı;

1- Hasta olursa ziyâret etmen,

2- Vefât ederse cenâzesine iştirak etmen,

3- Bir ayıbı, kusuru meydana çıkarsa örtmen,

4- Bir hayır isâbet ederse tebrik etmen,

5- Bir musibet isâbet ederse tâziyede bulunman,

6- Binanı onun binâsından yüksek yapıp rüzgârını kesmemen ve evinde pişirdiğin yemeğin kokusuyla rahatsız etme* mendir. Ancak o yemekten ona da verirsen müstesnâ.“ buyurmuştur.

Komşu hakkı yalnız kötülük etmemekle iktifâ etmek değildir. Onun eziyetine de katlanmak lâzımdır. Yalnız eziyete katlanmak da kâfî değildir. Komşusuna karşı yumuşak davranmak, ona ihsan ve iyilik yapmak lâzımdır.

Selâm vermek, onu fazla lafa tutmamak, iğneden ipliğe halini sual etmemek, hastalandığı zaman ziyaret etmek, musibet gelirse tâziyede bulunmak ve onunla beraber olmak, sevinçli günlerde tebrik edip yanında olmak, onun kusur ve ayıplarından yüz çevirip görmezlikten gelmek, kapı ve pencereden, bakılmaması gereken yerlerine bakmamak, onun evinin önünü ve evinin yolunu daraltmamak, evine getirdiğine göz dikmemek, onun bir kusur ve ayıbı ortaya çıkarsa gizlemek, yokluğunda onun evini koruyup gözetlemek, konuştuklarını dinlememek, bakılmaması lâzım gelen hallerinde gözünü yummak ve çocuğu ile güzel konuşup ilgilenmek, din ve dünyâsında bilmediklerini öğretmek de hep komşu haklarındandır.

Sara hastalığı nöbeti tuttuğu zaman onu yerden komşusu kaldırır. Yâni her felâket ve musibet sırasında İlk defa yanına gelip yardımına koşan komşusu olmalıdır. r

Komşu Üç kısımdır:

1. Bir hak sâhibi, yâni yalnız komşuluk hakkı otan. Bu gayrimüslim komşudur.

2. İki hak sâhibi, yâni hem komşuluk ve hem de İslâm kardeşliği hakkı olan; bu da müslüman komşudur.

3. Uç hak sâhibi, yâni hem komşuluk, hem İslâm kardeşliği ve hem de akrabalık hakkı olan; bunlar da hem mümin hem de akraba olan komşudur.