Peygamber Efendimiz (s.a.v.) doğduğu zaman, bir yıldız görülmüş, Yahudi bilginleri “Bu yıldızın doğduğu gece, Ahmed doğmuştur!” demişlerdi. Hz. Âişe'den rivâyet olunduğuna göre: Mekke'de, ticâretle uğraşan bir Yahûdî vardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in doğduğu gece bu Yahûdî, Kureyşîlerin bir meclisinde bulunuyordu. “Bu gece, sizden birisinin çocuğu doğdu mu?” diye sordu. “Bilmiyoruz!” dediler. “Bakınız ey Kureyş cemâati! Size söylüyorum; hatırınızda tutunuz! Bu gece, âhir zaman Peygamberi Ahmed doğdu! Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet! Onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben vardır!” dedi.
Toplantıda bulunanlar, Yatıûdrnin sözünden hayrete düşüp dağıldılar. Her birisi, evlerine döndükleri zaman, bunu ev halkına anlattılar. Bâ-zılarına, “Bu gece, Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını da, Muhammed koydular.” denildi. Ertesi günü, Yahûdtye gidip, “Bahsettiğin çocuğun bizde doğduğunu öğrendin mİ?” dediler. Yahûdî "Onun doğumu, benim, size verdiğim haberden sonra mıdır? Yoksa, önce midir?” diye sordu. “Öncedir!” dediler. Yahûdî “Beni, ona götürünüz!” dedi. Yahûdî ile birlikte kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler. Peygamber Efendimizi (s.a.v.) Yahûdînin yanına çıkardılar. Yahûdî, Peygamberimizin arkasındaki beni görünce, bayıldı. Ayılınca: “Sana ne oldu?” dediler. Yahûdî “Artık, Isrâlloğullarından peygamberlik de kitap da gitti! Yahûdî bilginlerinin kıymeti ve İtibârları kalmadı artık! Bu, onlann ölümleri hakkında verilmiş bir hükümdür! Araplar, peygamberlikle kurtuluşa ereceklerdir! Ey Kureyş cemâati! Ferahlandınız, sevindiniz mi? Vallâhl, size haberi doğudan batıya kadar ulaşacak bir satvet, bir hamle verilecektir!” dedi.
Peygamberimiz doğduğu gece, Kisrâ'nın sarayında on dört sütün yıkıldı!
îrânlıların, bin yıldan beri, ateşe taptıkları tapınaklarında hiç sönmeden yanan âteşgedeleri sönüverdi!
Sâve gölünün suyu çekildi! Semâve Vâdîsini su bastı!
îrânlıların pîr-i mugânı (zerdüştî râhibi) Mûbezân, aynı gece, rü'yâ-sında, birtakım serkeş develerin, bir sürü yürük atları önlerine katarak Dicle ırmağını geçtiklerini ve îrân topraklarına yayıldıklarını gördü!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder