30 Nisan 2017 Pazar
HADÎS-İ ŞERİFLER VE ASHAB-I KİRAM
Şüphe yok ki Dîn-i Mübîn-i İslâm'ın ne olduğunu, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetini, sözlerini, işlerini hâl ve harekâtını bize nakil ve rivâyet edenlerin başında sahâ-be ile tâbiîn (Allâh onlardan râzî olsun) gelir. Sah'âbenin hepsi İtimâda şâyan ve adül(adâletli)dür. Bunda ehli sünnet ve cemâat imamlarının icmâı ve ittifâkı vardır. Hepsi âdil olduklarından Peygambere karşı yalan irtikâp etmek, Peygamberin yapmadığını yaptı, söylemediğini söyledi demek imkânı ve ihtimâli yoktur. Bunları Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tezkiye buyurmuştur. Hatîb Bağdâdî, (Kifâye) adlı eserinde şöyle der: “Sahibenin adâleti, Allâhü Teâlâ’nın onları âdil sayması ile, pik ve tâhir olduklarını bize haber vermesiyle sâblttir.”
“Bir kimsenin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ashâ-bından birine kem nazarla baktığını görürsen anla ki o kimse zındıktır. Zîrâ Peygamber haktır, Kur'ân haktır. Peygamberin getirdiği de haktır. Bunların hepsini bize tebliğ eden, bildiren sahâbedir...” ibn-i Hâcer Askalânî “isâbe" isimli kitabının mukaddimesinde Hatîb’in (r.h.) bu sözlerini naklettikten sonra şöyle diyor: "Sahâbenin başkaları üzerine tafdili (fazileti) hakkında vârid olan hadîs-i şerîf pek çoktur. Onların içinde buna en çok delâlet eden Abdullah bin Mugaffel (r.a.)'den Tirmîzî ile ibn-i Hıb-bâ’nın sahihinde rivâyet olunan şu hadîs-i şeriftir: “Sakın ashabım aleyhinde bulunmayınız. Onları tirize hedef etmeyiniz. Onları her kim severse bana olan sevgisi dolayısiy-le sever. Her kim de buğzederse bana ezâ etmiş olur. Her kim bana ezâ ederse Allâh’a ezâ etmiş olur. Her kim de Allâh’a ezâ ederse çok sürmez Allâh onun belâsını verir.” Ashab-ı Kiram'ın diğer müslümanlara üstünlüğünü bildiren birçok hadîs-i şerîf vardır. “Ne mutlu beni görüp îmân edene! Ne mutlu beni göreni görene” Hadîs-i şerîfi sa-hâbîlik ve tâbiîlik rütbesinin büyüklüğünü beyan eder.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder