Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

19 Ocak 2017 Perşembe

ŞEREFEDDİN SABUNCUOĞLU

  Şerefettin Sabuncuoğlu eserlerinde 14 yıl Amasya hastanesinde başhekimlik yaptığını söyler ki o dönemde bir Hekim için 14 yıl bir hastanede böyle bir Merkezi hastanede başhekimlik yapmak çok önemli bir kariyerdi. Sabuncuoğlu Kendisi de hekimler yetiştiren bir aileye mensuptur Sabuncu olduğunun 3 eseri bilinmektedir. Bunlardan bir tanesi tıbbi tedavi kitabı niteliğindeki Akrabadin diğeri cerrahiye ayrılmış Cerrahiyetü'l Haniyye ve üçüncü olarak da kendi deneyimlerini ve kullandığı bütün ilaçları yazdığı Mücerret Nağme adlı eserleridir
  İranlı Hekim Gürcani'nin  zahire-i  Harzemşah i eserinin son bölümü olan Farmakope bölümü akrabadin çevirisidir. Amasya'da bulunan Hekim zümresinin ricası ile yapılan bu çeviri 1444 yılında hazırlanmıştır. İçinde hastalığı tedavisi ile ilgili ilaçlar bunların dozları kullanılışları kontrendikasyonları verilmektedir. 33 bölümden oluşan Eser'e Sabuncuoğlu kendisi de 2 bölüm eklemiştir ki bunlardan bir tanesi Türkçe Farsça ilaç sözlüğüdür.
  Ona dünya Tıp tarihinde asıl ün kazandıran ikinci eseri cerrahiyetü'l haniyye dir. Bu eserin asıl önemi ,süsleme amacıyla değil teknik açıdan yapılmış cerrahi ameliyat resimleri içermesidir. Ayrıca bu eserin cerrahi tarihi yönünden Tıp tarihi yönünden Bilim Tarihi yönünden önemi 360 adet minyatür içermesidir. Resimlerde Hekim Asistan hasta belli konularda bulunurlar. Ayrıca kullanılan aletler de çok açık çizimle gösterilmiştir. Bilim dilinin anadilde olması özellikle hekimlere büyük bir çalışma kolaylığı sağlamaktadır. Türkçeyi çok iyi kullanan bir Tıp yazarı olarak Sabuncuoğlu eserini bizzat kendisi kaleme almıştır. Bu çalışmasında 3 bölüm halinde dağlama tedavisini ve apselerin açılmasını kırık ve çıkıkların tedavisini 156 bölüm de anlatır. Sabuncuoğlu yaklaşık 150 tane kişisel görüşünü koymuş ayrıca cerrahi hastalıklarda kullanılan ilaçları merhemleri formülleri de kitabının sonunda açıklamıştır
 Sabuncuoğlu nun son eseri Mücerretdir. Mücerretname adından da anlaşılacağı gibi tamamen kendi kullandığı denediği ilaçlardan oluşan bir eserdir. Hacmi küçük olsa da birçok yenilikler içermektedir. Ayrıca deneysel tıpla ilgili çok önemli tespitler kayıtlarda vardır burada. O dönemlerde özellikle yılan ve zararlı hayvanların ısırmalarına karşı kullanılan tiryakın (Panzehir) bir hayvan üzerinde denemesidir ki bunlar Anadolu toprağının en eski örneklerindendir. Ikincisi bizzat yine insan üzerindeki hayvan ısırmaları nın yine bizzat kendi üzerinde denemesidir. Zehirli yılan kendini ısırtarak kendi hazırladığı Tiryaki kullanmış ve bunun etkilerini deneyerek bu kitabını yazmıştır. Sabuncuoğlu çok iyi bir klinisyendir. Vakalarını çok iyi takip eder. Tıp etiğine son derece saygılıdır. Ayrıca meslektaşlarına çok önemli öğütler verir. Bütün bunların yanında kendi anadilini bilinçli olarak kullanan bir entellektüeldir. Çünkü Sabuncuoğlu eserlerinde o dönemde Anadolu halkının Türkçeden başka dil bilmediğini okuyanların da yalnız Türkçe okuduğunu Dolayısıyla Arapça ve Farsça eserlerin Türkçe'ye çevrilmesi ya da bu eserleri eserlerin Türkçe yazılması zorunluluğunu eserlerinde açık olarak bahsetmiştir. Bütün yönleriyle Sabuncuoğlu dünya Tıp tarihinin en önemli kişilerinden birisi olarak yerini alır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder