İHLAS
Mesnevide Mevlana'nın anlattığı şu hikaye, riyâ ile Ihlas arasındaki duygu çatışmasını, sonuçta insanı ibadete yönlendiren bir mahcubiyetin ihlasa da zemin hazırlayacağinı ifade etmektedir: Adamın biri hızla camiye girerken halkın câmiden dışarı çıktığını görür ve: "Namaz bitti mi ki cemaat dağılıyor ve insanlar mescidden çıkıyor" diye sorar. Cemaatten biri şöyle cevap verir:
"İmam cemâatle namazını bitirdi. Sen niye içeriye giriyorsun? Baksana cemaat de dağılıyor, görmüyor musun şaşkın adam?" Namaza yetişemeyen kişi içi kor gibi yanarak öyle bir "ahh" çeker ki adeta ağzından alev ve duman çıkar. Gönülden çıkan "ahh"da içinin yanık ve kan kokusu vardır. Namaz kılanlardan birisi onun yanına sokulur ve der ki: "Bu ahı sen bana ver. Ben de kıldığım namazı sana vereyim." Namaza yetişemeyen: "Ahı sana verdim. Senin imamın arkasında kıldığın namazı da onun yerine kabül ettim" der. Diğeri ise o ahı, yüzlerce dua ve niyaz ile alıp kabüllenir. Namazı verip ahı alan kişiye rüyasında denilir ki: "Sen ab-ı hayat ve Şifa' satın aldın. Bu alış-verişinle beraber, bu Hakk aşıklığına katılman hürmetine, camide namaz kılan diğer cemaatin namazları da kabül edildi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder