Kâbe imamları namaz kıldırırken niye ağlıyor?
Kâbe imamlarının namazda ağlamaları, şüphesiz okudukları ayetlerin manalarını düşündükleri sebebiyledir. Ağlamak namazı bozmaz. Sahabilerin de namazda ağladıklarını biliyoruz.
Namazda ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse, huşûdan ileri geldiği için namazı bozmaz. Nitekim hadîs-i şerîfte:
"Cenâb-ı Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer." (Feyzü'l-kadir, 6/48, Hadis No: 8382)
buyurulmuştur.
Kıraati uzatmak ise, rivayetlerde gelen ve mekruh kabul edilen uzatma işi, herhâlde imamların kıraatinden daha uzundu. Öyle olmasa bile, olsa olsa kerahet-i tenzihiye ile mekruhtur. Hac sırasında özel olarak kıraatin uzatılması diye bir kural yoktur. Fakat bire bin sevabı olan bir mabette ibadetleri daha vakarlı, daha uzun, daha tefekkürlü olarak yerine getirmekte bir sakıncanın olmadığını düşünüyoruz.
Mekke ve Medine'ye giden ibadet için gittiği, ibadet atmosferi ve ikliminde havayı teneffüs ettiği için, bu durum nefsin zoruna gitmez ve gitmemelidir.
Mescid-i Haram'daki namazların durumunu eleştirmek bizce pek isabetli değildir. Orada onlarca âlim vardır. Eğer ciddi bir hata olsa onların hepsinin bu konuda ses çıkarmayıp sükût etmeyi tercih etmeleri düşünülemez.
Kâbe imamlarının namazda ağlamaları, şüphesiz okudukları ayetlerin manalarını düşündükleri sebebiyledir. Ağlamak namazı bozmaz. Sahabilerin de namazda ağladıklarını biliyoruz.
Namazda ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse, huşûdan ileri geldiği için namazı bozmaz. Nitekim hadîs-i şerîfte:
"Cenâb-ı Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer." (Feyzü'l-kadir, 6/48, Hadis No: 8382)
buyurulmuştur.
Kıraati uzatmak ise, rivayetlerde gelen ve mekruh kabul edilen uzatma işi, herhâlde imamların kıraatinden daha uzundu. Öyle olmasa bile, olsa olsa kerahet-i tenzihiye ile mekruhtur. Hac sırasında özel olarak kıraatin uzatılması diye bir kural yoktur. Fakat bire bin sevabı olan bir mabette ibadetleri daha vakarlı, daha uzun, daha tefekkürlü olarak yerine getirmekte bir sakıncanın olmadığını düşünüyoruz.
Mekke ve Medine'ye giden ibadet için gittiği, ibadet atmosferi ve ikliminde havayı teneffüs ettiği için, bu durum nefsin zoruna gitmez ve gitmemelidir.
Mescid-i Haram'daki namazların durumunu eleştirmek bizce pek isabetli değildir. Orada onlarca âlim vardır. Eğer ciddi bir hata olsa onların hepsinin bu konuda ses çıkarmayıp sükût etmeyi tercih etmeleri düşünülemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder