İSLAMİYET'İ İLK KABUL EDEN ZÂTLAR
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) kendisine peygamberlik verilince İlk evvel çevresinde bulunan bazı zâtları Islâm dinine davet buyurmuştu. Bu daveti ilk önce Hz. Hatîce validemiz kabul edip İslâmiyet şerefine nail oldu. Sonra Kureyş'in büyüklerinden olan Ebûbekr-i Sıddîk ile Peygamberimizin azatlısı olan Zeyd bin Harise ve Peygamberimizin amcası Ebû Talibin henüz dokuz-on yaşında bulunan oğlu Hz. Ali kabul ettiler. Daha sonra da Hz. Ebûbekirln daveti ile Osman bin Affan, Abdürrah- man bin Avf, Sa'd bin Ebî Vakkâs, Zübeyr ibnül-Avvâm, Talhatü’bnü Ubeydillah (r.anhüm) hazretleri İslâmiyet’le müşerref oldular.
Neblyy-i Âlî-şân (s.a.v.) Efendimiz, daha sonra insanları açıkça dine davete başladı. Herkese Allâhü Teâlâ'nın varlığını, birliğini, büyüklüğünü anlatarak ondan başkasına ibadet edilmemesini öğretiyor, hidayete kabiliyetli zatlar Müslümanlığa can atıyor, cehaletten kurtulup saadete eriyordu.
Bir müddet sonra Peygamberimizin amcalarından Hz. Hamza İslâmiyet'i kabul etti. Bundan biraz sonra da Ömeru'l-Fâruk müslüman olarak Islâm dininin yayılmasına çalıştı.
Peygamber-i Zîşân Efendimizi görüp müslüman olan zâtlara sahabe, ashâb denir.
Ashâb-ı kirâmın en büyüklerinden olan Ebûbekir, Ömer, Osman, Ali (r.anhüm) hazretlerine hulefâ-yı râ- şidîn, denir ki, bunlar, Resûl-i Ekrem’den sonra sırasıyla hilâfet makamında bulunmuş, Islâm dinine pek çok hizmetler etmişlerdir.
Bu dört zât ile Abdürrahman bin Avf, Sa'd bin Ebî Vakkâs, Zübeyr bin Avvâm, Talhatü'bnü Ubeydillah, Sa'dübnü Zeyd ve Ebû Ubeydetübnü Cerrah (r.anhüm) hazretlerine de aşere-i mübeşşere denir.
Peygamberimiz (s.a.v.) bu on zâtın cennete gireceklerini müjdelemişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder