Afgan-Rus Savaşından Hatıralar
“Mücahidler arasında cihada çok tutkun olan Ümer Yakub isminde biri vardı, şehid edildi. Yanına koştuk. Bir de baktık ki silahına sıkı sıkıya sarılmış. Silahını almak istedik, fakat elinden almaya gücümüz yetmedi. Bunun üzerine, 'Yakub, biz senin kardeşleriniz!’ diye seslenince hemen silahını salıverdi.
Yine mücahidler arasında Seyyid Şah isminde bir zat vardı. Kur’an hafızı, âbid ve oldukça çalışkan olan bu mücahid, sabah aydınlığı gibi meydana çıkan sadık rüyalar görüyordu. Aynı zamanda keramet sahibiy
davet edilen olarak içinde bulunduğu tebliğ faaliyetini, doğruluğu bakımından da dikkate almamızı gerektirir.
Kendisine çağırılan şeyin hak ve hayır olması kadar, çağrı yahut tebliğin o hakikate uygunluğu, metodu, üslubu da önemlidir. Çünkü usul ve şartlarına dikkat edilmeden yapılan yanlış bir tebliğin, hem çağırılan hakikati zedelemesi hem muhatapları yanıltması sebebiyle vebali vardır. Hele de bu tebliğ din ve tasavvufa daveti amaçlıyorsa daha bir dikkat ve özen ister.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder