Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

3 Ekim 2020 Cumartesi

TİMUR HAN

   O bir cihangir'in oğlu değildi ve kendisini taht üzerinde bulmadı


  Nisan 1336 da Semerkand'ın güneyinde Keş'te doğdu. Babası Barlas oymağına mensup Turagay, annesi Tigin hatun'dur

  Turagay mütevazı ve dindar bir kimse olup vaktinin çoğunu ulema ve şeyhler ile sohbetle geçirirdi. Bu itibarla alim ve şeylere hürmet oğlu Timur da henüz çocukluk devresinde yer etti

  Timur'un gençlik yılları şiddetli silah talimleri, yıpratıcı beden eğitimi ,avcılık ve küçük seferlerle geçti. Bu dönem Maveraünnehir ve Doğu türkistan'ın kuvvetli bir idareden yoksun hanedanlıkları birbirleriyle kıyasıya mücadelelerine sahne oluyordu

  Timur Çağatay hükümdarı Emir Hüseyin'i Tuğluk Han tehlikesinden kurtardığın da 27 yaşında idi. Hüseyin'in kız kardeşi Olcay Tergen Aga ile evliliği de Timur'un Emir katındaki itibarını artırıyordu

  Ancak çeşitli siyasi sebeplerle çok geçmeden Emir Hüseyin le arası açıldı

  1336 da Belhi zapt ederek iktidar dizginlerini eline aldı

  1370 de Emir Hüseyin'in ölümü üzerine Maveraünnehre tek başına hakim oldu ve Semerkanda gelerek tahta çıktı

  Şimdi Hindistan'dan Akdeniz sahillerine kadar bütün Asya karalarının üzerinden harikulade bir semavi alamet gibi geçiveren bir Cihangir'in Saltanat hayatı başlıyordu

  O büyük hükümdar manasında Gürgan; zamanın hakimi manasında sahip- kıran ve cihangir ünvanlarını taşıyordu. Doğru sözlülük hakim vasıflarından olup yüzünde Rasti rusti: "doğruluk selamettir" kazılı idi

  30 yıl boyunca bu ünvanları tekzip edecek hiçbir başarısızlıkla karşılaşmadı

  Giriştiği Her işte muvaffak olurken 26 memleketin tacını başına geçirmiştir. Bunlar arasında Çağatay hanedanı ,Türkistan ve Moğolistan'daki Cet hanedanı ,Harizm, Horasan, Tataristan Irak'ı Acem de Beni Muzaffer, Irak-ı Arapta İlhanlılar ve Hint hanedanı en önemlileriydi

  Ülkesi doğuda Çin seddine, kuzeyde Rusya içlerine batıda Doğu Anadolu'ya güneyde Mısır'a dayanıyordu. Kuvvetli Cihangir'in darbeleri altında hiçbir gücün kuvveti kalmıyordu

  Askerlerin sadakati her türlü tasavvurun ötesinde idi. Yalnız canlarını değil gerektiği zamanlarda mallarını ve ganimetlerini de hakanları yolunda feda ederlerdi. Timur da onlarla birlikte aynı sofrada yemek yerdi

  Tasavvur ettiği bir şeyi asla terk etmez verdiği emri geri almazdı

  Kararlaştırdığı şey onun için icra olunmuş hükmünde idi

  Maziye asla teessüf etmez İstikbal'den ise emin olmazdı

  Ortaya çıkan her türlü halleri metanetle karşılardı

  Alimlere, fakihlere, seyyitlere fevkalade hürmet gösterirdi. Onların sohbetlerini dinlemek en büyük zevki idi. Tüzükatında" Allah dostları alimler ile devamlı irtibat halinde idim. Her işimde onlarla istişare ettim. Bunların hayır duaları bana zaferler kazandırdı" demektedir

  Girdiği hiçbir memlekette de alim ve şeyhlerin incinmesine rıza göstermezdi

  Savaş esnasında başarıya ulaşmak için hareketlilik ve şaşırtmaca gibi pek çok harp hilesine başvururdu

 O kendisini takdim ederken genellikle" Biz ki Mülûk-; i Turan Emîr- i Türkistanız. Biz ki Türk oğlu Türküz. Biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk'ün Başbuğuyuz" ifadelerini kullanırdı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder