Yüce Allah, “Muhakkak ki sen büyük bir ahlâk üzeresin!” (Kalem 68/4) diyerek peygamberini güzel ahlâkından ötürü övmüştür. Mutasavvıflardan birine bu âyetten bahisle, “Büyük ahlâk nedir?" diye soruldu, şöyle dedi: “Dış yaratılışı halk ile, kalbi yaratıcı ile beraber olmaktır."
Yüce Allah buyurdu: “Affı al, iyiliği emret,' cahillerden yüz çevir" (A‘raf 7/199). Bu âyet indiği zaman Cebrâil [aleyhisselâm], “Yâ Muhammed, sana üstün ahlâkı getirdim” dedi. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem], “Üstün ahlâk nedir ey Cebrâil" diye sordu.
Cebrâil [aleyhisselâm] dedi ki: “Sana zulmedeni affetmen, sana vermeyene vermen, sana gelmeyene gitmen, bilmeden sana kusur edene aldırış etmemen, sana kötülük edene iyilik etmendir."
Enes b. Mâlik [radıyallahu anh] şöyle dedi: Hz. Peygamber’e soruldu: “Hangi amel daha üstündür?” “Güzel ahlâk" dedi ve şöyle anlattı: “Adam geceleri ibadet etmediği halde güzel ahlâkı yüzünden cennette en yüksek dereceye ulaşır, Ve geceleri ibadet ettiği halde kötü ahlâkı yüzünden cehennemde en aşağı dereceye iner.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder