Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

30 Mayıs 2020 Cumartesi

CAFER-İ SÂDIK HAZRETLERİNDEN (K.S.)



“Takvâdan daha faziletli azık, sükût etmekten daha güzel bir şey, cehâletten daha zararlı bir düşman, yalan­dan daha büyük bir hastalık yoktur.”
“Bir kardeşinden sâna kötülük gelir, hakkında fenâ bir söz söylerse sakın üzülme. Şayet onun dediği doğru ise, yaptığının cezası, dünyada iken verilmiş, âhirete kalma­mış olur. Eğer dediği gibi değilse, çalışmadan elde ettiğin bir sevab olur.”
“Kötü biriyle arkadaşlık eden belâdan kurtulamaz, kötü yerlere giden töhmet altında kalır, diline sahip ola­mayan pişman olur.”
“Bir kimse sahip olduğu malının ve hoşuna giden şey­lerin devamlı olmasını isterse “mâşâallân lâ kuvvete illâ billâh” desin.”
“İbâdetler ancak tevbe ile kabul olunur. Zira Allâhü Teâlâ (Tevbe Sûresi, 112.) âyet-i kerîmesinde “Tevbe edenler, ibadet edenler” buyurarak önce tevbeyi sonra ibadeti zikretmiştir." Yani evvelâ küfürden sonra da günahlardan, riyâdan tevbe etmeli; sonra da ibadet ile meşgul olmalıdır; önce İslâm, sonra ibadettir.

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) BUYURDULAR:
Alimlerden başka insanların hepsi ölüdür; amel eden­lerden başka, bütün alimler uykudadırlar.
Bütün amel edenler aklanmışlardır muhlisler (ihlas ile amel edenler) hariç. Muhlisler de büyük bir tehlike üze- rindedirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder