KURBANIN HÜKMÜ
Kurban mâlî bir ibâdet olup Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmak için kesilir. Kurban, Hanefî mezhebine göre vâcip-tir. Kevser Sûresi nde meâlen “Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” buyurulmaktadır. Rasûlüflâh Efendimiz (s.a v.) de “Kim mal genişliği (imkân) bulur da kurban kesmezse sakın bizim mescidimize yaklaşmasın.” buyurmuşlardır. “Bizim mescidimize yaklaşmasın.” tehdîdi ancak vâciplerin terk edilmesi halinde olur.
Kurbanın vâcip olmasının vakti, kurban bayramı sabahı imsak vaktinin girmesidir. Bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılınmadan kesmek câiz olmaz. Bayram namazından önce kesilmiş olsa tekrar kesilmesi lâzım gelir. Kurban kesmenin son vakti bayramın üçüncü günü, güneş batmazdan önceki vakittir. Vücub için muteber olan vakit, vaktin sonudur. Fakirlik, zenginlik, doğum, ölüm ve Sefer hususunda vaktin sonuna itibar edilir. Meselâ birinci ve ikinci gün fakir veya müsafir olup üçüncü gün zengin veya mukim olsa kurban vâcip olur. Aksi olsa vâcip olmaz.
Kurban çok faziletli bir ibâdettir. Allâh rızâsı için kesilen kurban, Rabbimiz'in verdiği nimetlere şükür, dünyâ ve âhiret; belâ ve musibetlerine kalkandır. Nitekim Rasûlüllâh (s.a.v) Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde “Kim gönül hoşluğu ile, (Allâh'tan) sevap umarak kurbanını keserse, onun için cehennemden (koruyan) bir perde olur.” buyurmuşlardır.
Kurban gadâb-ı İlâhîyi söndürüp rızâ-yı İlâhiyi celbeder. Çok kurban kesilen memlekette harp olmaz. Bir kimse kurban kesecek mâlî gücü olduğu halde kesmezse o kişinin ya kendisinden veya çoluk çocuğundan veya malından mut-lakâ bir kan akar. Kurban bayramında umûmî af tecelli eder. Kurbanda çoluk çocuk ve fukara için umûmî bir menfaat vardır. Allân (c.c.) rızâsı için kurban kesen kişi çok büyük mükâfata kavuşur. Ashâb-ı Kirâm Peygamberimiz’e (s.a.v.) “Bu kurbanların mâhiyeti nedir?” diye sordular. “Babanız Hz. Ibrâhim'in şeriatındandır.” diye cevap verdi. Yine sordular “Yâ Rasûlallâh bize bu hususta ne (mükâfat) vardır?” Peygamberimiz (s.a.v.) de "Her kıl karşılığında bir hasene (sevâp) vardır.” cevâbını verdi. Yine sordular "Ey Allâh'ın Rasulü, koyunun yünü de öyle midir?" dediler. Peygamberimiz de “Evet, yününden her kıl karşılığında bir sevap vardır.” buyurdular.
8 Nisan 2019 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder