Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu -->

27 Mayıs 2017 Cumartesi

EHL-İ SÜNNET VE’L-CEMÂAT


İslâm’ın hükümleri ikiye ayrılır: İtikat ve inanç esasları ile alâkalı hükümler; amel ve ibâdete tealluk eden hükümler. Bu hükümleri Allâh ve Rasûlü vaz’etmiş, koymuştur. Bilâha­re bu hükümlere dair ilim dalları tertip edilmiş ve itikattan bahseden ilme, İlm-i Tevhîd ve Sıfât; amel ve ibâdetten bah­seden ilme ise İlm-i Şerâî ve Ahkâm denilmiştir.
Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn devirlerinde, sohbet-i Nebî bere­ketiyle, müslümanların akidelerinin temiz olması, ihtilafların az ve kendisine mürâcaat olunabilecek kimselerin çokluğu sebebiyle, bu ilimlerin tertibine ihtiyaç duyulmamışken; fit­nelerin çoğaldığı, bid’atlara meylin arttığı, dîn imamları üze­rine zulmün gâlip geldiği sonraki devirlerde ise bu ilimlerin tertip edilmesi zarûrî hâle gelmiştir. (Şerh-i Akâid, s.: 10-12)
Müslümanlar olarak birinci vazifemiz; neye nasıl İnanaca­ğımızı çok iyi bilmek ve ehl-i sünnet ve cemâat çizgisinden ayrılmaktan şiddetle sakınmaktır. Bu hususta Imâm-ı Rab- bânî hazretleri şöyle buyurdular: “Mükellef olanlara vâclp olan ilk zarûrî vazife, akidelerini, Itlkâdlarını ehl-i sünnet ve’hcemâat âlimlerinin görüşlerine münâsip şekilde tashih etmeleridir.” (Imâm-ı Rabbâni, Mektûbât, 1/193)
i bid’at olmak üzere ikiye ayrılır.
Ehl-i sünnet: Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ve onun ashabı­nın yoluna sımsıkı sarılan, dînî hükümleri kendi arzularına gö­re te’vil ve tahriften kaçınan, ehl-i İslâm arasına tefrika sokmak­tan sakınan, bid’atlerden uzak kimselere denir. Hadîs-i şerîfte fırka-i nâciye diye işâret edilen de bu cemâattir. 
Hadîs-i şerîfte dikkat edilmesi îcâp eden bir husus vardır. Bu fırkaların hepsi İslâmî fırkalardır. O halde, “Biri hâriç tamâmı ce­hennemdedir.” sözünün mânâsı; “Itikâdl bozukluğu küfre var­mamış olanlar, itikâdındaki bozukluk sebebiyle cehennem ate­şinde temizlendikten sonra, cennete girecektir.” demektir.
Şunu hiç hatırdan çıkarmamak gerekir ki; itikattaki lekeyi, ce­hennem ateşinden başka hiçbir şey temizleyemez...
Fırka-i nâciye ise, itikatları sebebiyle cehenneme girmeyecektir. Ancak ameldeki noksanlıkları sebebiyle, cehenneme girebilirler.
Müslümanların itikadda mezhebi ehli sünnet olup bu mezhebin iki imamı vardır. Müslümanlar, itikad, inanç hususunda iki imamdan biri­ne tabi olmuşlardır. Birincisi İslâm âlimleri tarafından kendisine İmam-
lehl-
Ebû
Haseni’l-Eş’arî Hazretleridir. Bu iki imamın ictihadları arasında esâsen hiçbir farklılık yoktur. Sâdece bâzı inceliklerde, küçük mânâ ayrılıkları olmuştur. Bu iki imama bağlı olan ehl-i sünnet müslümanları, birbir­lerini kardeş bilir, biri diğerini sapıklıkla veyâ bid’atle itham etmezler.
Amel ile alâkalı dînî hükümlerde ise müslümanlar, mutlak müçtehid olup, Allâh’ın kitabından ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniy- yesinden hüküm çıkarmaya muktedir bu.lunan dört imamdan birine tâbî olmuşlardır, bu dört büyük imam: İmam-ı A’zam Ebû Hanîfe, İmâm-ı Malik, İmâm-ı Şâfiî, İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder