Sakız Adasındaki Cenevizlilerin sulha aykırı ofarak, gemilerle hacca giden müslümanları esir etmeleri üzerine Kânûnî Sultan Süleyman Han’ın fermân-ı şerifiyle Koca Piyâie Paşa yüz yetmiş kadırga ile Sakız adası karşısında Çeşme denilen yerde Anadolu kenarında demir atıp yattı.
Beri tarafta Cenevizlilerin kaptan ve kralzâdeleri hediyeleriyle Piyâie Paşa’ya gelince Piyâie Paşa der ki: “Bre hâinler, bu Sakız Adası müslü-man hacıların ve diğer kulların geçit yeri ola. Niçin gidip gelen, tüccar ve ziyâretçi Allâh’ın kullarını incitip, kırıp dökersiniz? Tiz pâdişâha bu Sakız adasını teslim edin. Yoksa hepinizi şimdi kılıçtan geçiririm!” Diye yemin billah eder. Hediye ile gelenleri hemen bağlayıp (bismillah ve tevekkeltü alellâh) diye yelken açıp Sakız adasınm Kiremitlik denilen yerinde demir bırakır. Hemen karaya asker ve balyemez toplan çıkarıp bağladığı kralzâdelerden: “Vâveylâ! Elbette kaleyi veresiniz. Yoksa Piyâle'nin piyâ-iesi elinde iken bizim peymânemizi dahi doldurup ecel şerbetini bizlere içirir! Sîzlere Sakız kalesi içinde zevk ve safâyı ilelebed unutturur!” Diye mektuplar yazıp mûtemet bir elçi ile Sakız kalesine gönderir. Cenevizliler bu hâli işitip “Hay, kraizâdelerimiz ve cümle devlet âyânrmız kılıçtan geçer” diye korku ve telâşa düşerek meşveretle sulh edip Sakız'ı teslim edip kendileri Rodos adasına çekilirler.
Piyâie Paşa fetih haberiyle Süleyman Han’ın ayağını öpüp Sakız kralı dahi pâdişâh huzurunda yer öperek İslâm ile müşerref olup der ki: “Pâdişâhım! Atan Yıldırım Bâyezîd Han asrında Karadeniz’de Rumeli tarafında Babadağı yakınında ki Köstence kalesi bizim Ceneviz kraiı-nındı. Atan bâzû kuvvetiyle o kaleyi elimizden alıp bütün kılıç artıklarımız gemilerle Kefe'ye kaçarken Köstence kalesinin lîmân kalesi eşiği altında yedi küp altın ve cevahir defneylediier. Onları çıkarmağa bu hakîri me’-mûr eyle. Bir zengin hazîne ile pâdişâhıma gelmekliğim müyesser olur.”
Süleyman Han derhal, Ceneviz kaptanlığından İslâm’la müşerref olan bu zâta dergâhı âiî kapıcıbaşılığı ihsân edip üç yüz adamıyla Köstence şehrine gönderir. Bu zât gidip oradaki hazîneyi eliyle koymuş gibi çıkarıp yedi adet ağız ağıza fioriden başka nice bin adet âletler, silâh ve nice bin kıt'a la’l ve elmas çıkarır ki hesâbını Allâh bilir. Bu kadar mal ve hazîneyle pâdişâh huzûruna gelince pâdişâhı âlempenah ihsan ve in’amlar edip gelen maldan Şehzâde ve Süleymâniye camilerini binâ ettirir ve artanı ile de Köstence şehrini mâmûr eder. (Evliya Çelebi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder