24 Mart 2017 Cuma
İMÂM-I A ZAM HAZRETLERİNİN YÜKSEK ZEKÂSI
“Ben, hanımım benimle konuşuncaya kadar onunla konuşmayacağıma yemîn ettim. Sonra o da ben önce konuşmadıkça benimle konuşmayacağına yemîn etti. Ne yapalım” diye sordu.
İmâm-ı A'zam hazretleri:
“Beis yok, hemen onunla konuşabilirsin. Yemininizi bozmuş olmazsınız” dedi.
Süfyân-ı Sevrî hazretleri bu cevabı haber alınca İmâmın huzuruna geldi ve:
“Şu cevâbı nereden çıkardınız" diye sordu. İmâm-ı A'zam hazretleri buyurdu ki:
“Madem ki kocanın yemininden sonra karısı -yemîn cümlesiyle de olsa- kocasıyla konuşmuştur, böylelikle kocanın yemini yerini bulmuş olur. Bundan sonra kocası da konuşunca hanımının da yemini sâkıt olacağından bir şey lâzım gelmez".
Süfyân-ı Sevrî hazretleri, cevâbı beğenmiş, Haz- ret-i İmam’ın yüksek zekâsına hayran olmuştur. (Hay- râtü’l-Hisân)
ÂLİMLER İKİ KISIMDIR
PeygamberEfendimiz (s.a.v.) buyurdular:
"Bu ümmetin âlimleri iki sınıftır:
Birisi Allâhü Teâlâ'nın kendisine ilim verip de o ilmi İnsanlara öğreten, cimrilik yapmayan ve ilmi para ile öğretmeyendir. Bu kimseye denizdeki balıklar, karadaki hayvanlar, havada uçan kuşlar istiğfar ederler. Değerli ve şerefli olarak Allâhü Teâlâ’ya arz olunur ve resullere arkadaş olur.
Diğeri de Allâhü Teâlâ'nın kendisine ilim verdiği kişidir ki öğrendikleri ilmi Allâhü Teâlâ'nın kullarına öğretmekte cimrilik ederler, açgözlülük yapıp o ilmi para ile öğretirler. Bu kimsenin ağzına kıyâmet gününde ateşten gem vurulur.
Bir münâdî şöyle seslenir
"İşte bunlar Allâhü Teâlâ'nın kendisine ilim verip de kullarına öğretmeyen, cimrilik edenlerdir. Açgözlülük yapıp o ilmi para ile sattılar. O kimse hesap görülüp bitinceye kadar böyle azab olunur." (Mecmau’z-Zevâid)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder